AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Sakarya Milletvekili Şaban Dişli, 15 Temmuz'da darbe girişiminde bulunan Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensupları ile ilgili olarak, "Biz onları ılımlı Müslümanlar olarak düşünüyorduk ve ılımlı İslamı temsil ettikleri kanaatindeydik. Hiç kimseyi öldüremeyeceklerini düşünüyorduk." dedi.
Avrupa Konseyi Parlementerler Meclisi (AKPM) sonbahar oturumunda FETÖ'nün darbe girişimi sonrasında Türkiye'de son duruma ilişkin bir oturum düzenlendi.
Strazburg'daki oturumda konuşan Dişli darbe girişimi gecesi yaşadıklarını parlamenterlerle anlattı.
Darbe girişimi sırasında Sakarya'da yeğeninin düğününde olduğunu ve Sakarya Valisi'nin kendisine 4 silahlı koruma gönderdiğini söyleyen Dişli, "Elbette polis teşkilatı içerisinde Gülen hareketinin üyelerinin olduğunu biliyordum. Dolayısıyla gerçekten çok korktum." dedi.
FETÖ üyelerinin terörist olarak addedilmemelerine ilişkin görüşleri eleştiren Dişli, "Biz onları ılımlı Müslümanlar olarak düşünüyorduk ve ılımlı İslamı temsil ettikleri kanaatindeydik. Hiç kimseyi öldüremeyeceklerini düşünüyorduk. Çünkü İslam'da bir kişiyi öldürürseniz bütün insanlığı öldürmüş sayılırsınız ancak 240 kişiyi öldürdüler" ifadelerini kullandı.
Türkiye'deki darbe soruşturmalarına ilişkin görüşlerini dile getiren Dişli, "Neden bu kadar çok insan hapse atılıyor? diye sorular soruluyor. Onlar aslında ilk defa denemiyorlar bu darbe girişiminden daha önce de bu tür girişimlerde bulundular. Biz onların böylesi bir girişimde bulunabileceklerine ihtimal vermemiştik." şeklinde konuştu.
Darbe girişimi gecesi AKPM Başkanı Pedro Agramunt'u arayarak bilgilendirdiğini söyleyen Dişli, Agramunt'a, "Her kimi bilgilendirebiliyorsanız bilgilendirin çünkü bizi bir daha genel kurul salonunda göremeyebilirsiniz." dediğini anlattı.
"Yeni nesil bir terör organizasyonu"
AK Parti İstanbul Milletvekili Markar Esayan ise, devlette FETÖ yapılanmasına değinerek, "40 yıllık bir süreçte bu örgütün çok değişik bir usul kullandığını görüyoruz. Bu yeni nesil bir terör organizasyonu. Her kuruma sızmakta ve o kurum gibi davranmakta, Pensilvanya'daki imamlarının mesajını beklemekteler." dedi.
FETÖ'nün halen medya, basın özgürlüğü, insan hakları gibi çok değerli kavramları kendi faaliyetlerini gizlemek üzere suistimal ettiğini anlatan Esayan, "Her yere sızmış bu örgütle mücadele çok güç. Sadece Türkiye'de değil 170 ülkede örgütlenmiş durumdalar." ifadelerini kullandı.
"Türkiye'nin demokratik olmadığına dair eleştiriler çok geçersiz"
Tartışmada söz alan AKPM Muhafazakar Grubu'nun (EC) Azerbaycanlı Başkan Yardımcısı Samet Seyidov ise, "Avrupa Konseyi'ne üye ülkelerden birisi böylesine korkunç bir girişime maruz kaldığında, bombardımana tabi tutulduğunda, sokaklarına tanklar çıktığında ve siviller öldürüldüğünde şunu dikkate almalı: Türkiye sadece ülke içindeki terör gruplarıyla mücadele etmekle kalmıyor ama demokrasi için bütün dünyada savaşıyor." şeklinde konuştu.
Türkiye'ye yönelik eleştirilere de değinen Seyidov, "Burada Türkiye'de gerçekten neler yaşandığına ilişkin bir bilgi eksikliği var. Bir terör hareketi olan FETÖ üyeleri, demokratik toplum içinde bulundukları konumu kullanarak yetkiyi ellerine almaya çalıştılar ancak bunun imkansız olduğunu hissettiklerinde bu darbe girişiminde bulundular. Türkiye, Türk Parlamentosu demokrasiyi yeniden tesis etmek için elinden gelenin en iyisini yaptı. Türkiye'nin demokratik olmadığına dair eleştirileri çok geçersiz buluyorum." ifadelerini kullandı.
"Hukuk içerisinde alınan tedbirler son derece meşru"
Sosyalist Grup üyesi Fransız Parlamenter Rene Rouquet ise, Türkiye'nin kabul edilemez bir darbe girişiminin kurbanı olduğunu belirterek, "Demokratsak eğer, hiç şüphesiz bu girişimi kınamalıyız. Neyseki burada silahlar kazanmadı hepimiz buna sevinmeliyiz. 20. yüzyıldan bu yana gelen Türk darbe geleneğinin sonuncusu olarak tarihe geçtiğini söyleyebiliriz. Türk halkı Türk Silahlı Kuvvetleri içinde güç bulan bu kişilere karşı mücadele verebildi." dedi.
Türkiye'deki olağanüstü hal uygulamalarının haklı olduğuna işaret eden Rouquet, "Hukuk içerisinde alınan tedbirler son derece meşrudur. Ben olağanüstü halin niçin ilan ediliğini ve Türk halkının duygularını anlıyorum." diye konuştu.
Avrupa Halk Partisi'nden (EPP) Litvanyalı Parlamenter Egidijus Vareikis ise, darbe konusuna insan haklarından hareketle yaklaşmanın anlamsız olduğunu belirterek, "Herkesin isteği demokrasi ve insan haklarıdır. Bazı saçma istekleri insan hakları gibi tartışıyoruz. Darbe girişimi bir insan hakkı mıdır? Bu kişilerin insan hakları kapsamında mı bu girişimi düzenlediğini söyleyeceğiz. O zaman Türk yetkililer haklıdır diyeceğim. Darbe girişimi demokrasinin bir parçası değildir." ifadelerini kullandı.
Son Dakika › Güncel › Fetö'nün Darbe Girişimi Akpm'de Tartışıldı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?