Fetö/pdy'nin "İzmir Adliyesi'ndeki Fişleme" Davası

İzmir Adliyesinde "bazı hakim, savcı ve personeli fişledikleri", "bazı dosyalardaki bilgileri örgüte aktardıkları" iddialarına yönelik Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında açılan ve 3'ü tutuklu 8 sanığın yargılandığı davada, bazı müştekiler ifade verdi.

İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, "terör örgütü üyesi olmak", "hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek", "bazı dosyalardaki bilgileri örgüte aktarmak" suçlamalarıyla yargılanan tutuklu sanıklar Y.K, M.F.S. ve T.A., ile tutuksuz sanıklar, bazı müştekiler ve taraf avukatları hazır bulundu.

Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi ile (SEGBİS) kayıt altına alınan duruşmada, mahkeme heyeti müştekileri dinledi.

Müşteki Y.D, sanıklardan şikayetçi olduğunu ve davaya müdahillik talebinin devam ettiğini belirterek, niçin fişlendiğini ve isminin karşısına neden PKK terör örgütü mensubu olduğuna dair bilginin yazıldığını bilmediğini, bununla ilgili olarak gerçeğin ortaya çıkarılmasını istedi.

Soruşturma aşamasında cumhuriyet savcısına verdiği ifadede siyasi görüş, hangi mezhep ve sendikaya mensup olduğu konusunda kendisini fişleyen ismin tutuklu sanık T.A.'nın olabileceğini söylediğini anlatan Y.D, sanığın 2015'te yapılan yazı işleri müdürlüğü sınavı öncesi ve sonrasında kendisinin müdür olamayacağını aleni bir şekilde söylediği yönünde duyumlar aldığını, bununla ilgili olarak şahitlerinin olduğunu mahkeme heyetine iletti.

Sanık T.A.'nın kendisiyle ilgili olarak bir fişleme yaptığına dair bilgisinin olmadığını ancak gözaltına alındığında ele geçirilen belgelerde fişlendiğini öğrendiğini aktaran Y.D, ırkçı bir söyleminin olmadığını, hükümete yönelik herhangi bir muhalefette bulunmadığını beyan etti.

Yazı işleri müdürlüğü sınavında iyi puan alarak Ege Bölgesinde birincilik, Türkiye genelinde ise derece elde etmesine rağmen mülakatta elendiğini dile getiren Y.D, hakkında yapılan fişleme nedeniyle başarısız olduğuna kanaat getirdiğini söyledi.

Müşteki Ö.C. verdiği ifadede, yazı işleri müdürlüğü sınavından 93 puan aldığını, başarılı geçtiğine inandığı mülakat sonucunu öğrendikten sonra İzmir Adliyesi'nde fişleme olayıyla ilgili olarak duyumlar aldığını, ancak bu durumu önemsemediğini, söylentiyi araştırma gereği bile duymadığını aktararak, daha sonra "cemaatçi" diye fişlendiğini öğrendikten sonra şaşırdığına vurgu yaptı.

"Ailem her zaman Fetullahçı Terör Örgütü'ne karşı mesafeli ve tavırlıydı. Benim cemaatçi olduğuma dair somut bir delil ortaya çıkması halinde kafama sıkarım. Bu fişlemeyi tutuklu sanık Y.K. ve ekibinin yaptığını öğrendim." şeklinde ifade veren Ö.C, sınavdan yüksek puan alıp da mülakattan düşük puan alarak elenen arkadaşlarla birlikte idari dava açılması yönünde dilekçe verdiklerini anlattı. Ö.C, tutuklu sanık Y.K. ve tutuksuz yargılanan M.A'dan şikayetçi olduğunu belirtti.

Bazı sanıkların yaptığı iddia edilen fişleme nedeniyle mağdur edildiklerini belirten diğer müştekiler, davaya katılma isteklerini mahkeme heyetine bildirdi.

Mahkeme heyeti, müşteki ifadelerinin alınmasına devam edilmesi için duruşmaya yarına kadar ara verdi.

Operasyon

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla, "FETÖ/PDY üyelerinin adliyede kadrolaşması, fişleme yapması ve dosyalardaki bazı bilgilerin örgüte aktarılması" iddiaları üzerine 23 Şubat 2015'te İzmir'in Karşıyaka, Torbalı, Menemen ilçeleri ile Manisa'da operasyon gerçekleştirilmişti.

Zanlıların, savcı ve hakimler hakında da "FETÖ ile bağlantılarına göre" fişleme yaptıkları, FETÖ'ye yönelik soruşturmalarla ilgili bilgileri UYAP sistemi üzerinden temin ederek örgüte aktardıkları, adliyeye personel alımına yönelik mülakatları etkilemek ve FETÖ üyelerinin önünü açmak amacıyla yüksek puan alan diğer adayları "FETÖ üyesi" gibi gösterip elenmelerini sağladıkları iddia edilmişti.

Operasyon kapsamında yapılan aramalarda İzmir'deki "delillerin karartılmasına yönelik dava" ile ilgili hakim, savcı ve adliye personeli hakkında belgeler ele geçirilmişti. Operasyonda gözaltına alınan 3'ü tutuklu 8 sanık hakkında dava açılmıştı.