Filistin Dayanışma Gecesi"

Başbakanlık Başdanışmanı ve Mavi Marmara saldırısında şehit olan Furkan Doğan'ın babası Ahmet Doğan, "Zor şartlarda Gazzeliler, dimdik ayakta duruyor, asla o toprakları terk etmeyi düşünmüyor. Tüm zor şartlara rağmen aslında hepimizin onurunu kolluyor, koruyorlar" dedi.

Doğan, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde (AKKM), İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Bursa Şubesince düzenlenen "Filistin Dayanışma Gecesi" etkinliğinde yaptığı konuşmada, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi geldikten sonra Gazze'nin nefes aldığı tünellerin içinde bulunan insanlarla bombalandığını söyledi.

Okyanus sularının içindeki insanlara aldırış etmeden tünellere doldurulduğunu anlatan Doğan, "Bugün itibariyle Gazze gerçekten Mavi Marmara'nın yola çıktığı tarihten çok daha kötü durumda. Burası hapishane de değil, hapishanede sadece özgürlüğünüz olmaz ve diğer tüm insani ihtiyaçlarınızı karşılarsınız. Gazze'de, 1 milyon 800 bin civarında Müslüman halkla, az da olsa Hristiyan nüfusla hapishanenin ötesinde bir insanlık suçu işleniyor." diye konuştu.

Gazze'deki halkın temel ihtiyaçlarını bile karşılayamadığını dile getiren Doğan, şöyle dedi:

" Türkiye'den çeşitli belediyeler Gazze'ye çöp arabası gönderme girişiminde bulundu ama İsrail izin vermediği için çöp arabaları giriş yapamadı. Çöplerin eşek arabalarıyla toplandığını ve bunların güzelim sahillere döküldüğünü gördüm. Böbrek hastaları diyaliz makinelerinde şifa bulamıyor çünkü elektrik yok. Elektrik İsrail'in canı. İsterse günde 6 veya 8 saat veriliyor ve değişik bölgelere paylaştırılıyor. Bizim burada hiç farkında olmadığımız ihtiyaçlar, orada sorun oluşturuyor. Özellikle çimento girişine izin verilmiyor. İsrail, hem bombalıyor ama onların yeniden imarına, inşasına da izin vermiyor. Bu zor şartlarda Gazzeliler, dimdik ayakta duruyor, asla o toprakları terk etmeyi düşünmüyor. Tüm zor şartlara rağmen aslında hepimizin onurunu kolluyor, koruyorlar."

"Gazze'yi unutmak üzereyiz"

Doğan, Gazze'de her gün şehit verildiğini belirterek, "Mescid-i Aksa'da, Kudüs'te genç kızları 'Bıçak çekti' diye önce vurup, sonra yanına bıçak bırakarak senaryo üretip tiyatro oynuyorlar." değerlendirmesinde bulundu.

"Gazze'yi unutmak üzereyiz" sözlerine yer veren Doğan, 2010'da Mavi Marmara'nın Gazze'nin unutulmaması için yardım götürmek, ablukayı delerek dünyanın dikkatini çekmek amacıyla yola çıktığını hatırlattı.

Oğlu Furkan Doğan'ın da gemide bulunduğunu anımsatan Doğan, "Furkan geminin en tepesinde kamerayla saldırı anını çekmek için görevlendiriliyor. 'Geminin en küçüğüyüm ama önemli bir görev verin, üstlenirim, yaparım' diyor ve geminin üzerinden saldırı anını çekiyor. Yerini terk etmiyor ve o sırada şehit oluyor." ifadelerini kullandı.

Mavi Marmara'dan sonra aslında Paralel Devlet Yapılanması'nın kendini belli ettiğine dikkati çeken Doğan, "Tüm Türkiye yek vücut iken 'Otoriteden izin alınmalı' diyerek, bir fitneyle Türkiye kamuoyunu ikiye bölmüştü." dedi.

Filistinli üniversite öğrencilerinin Gazze'de yaşanan sıkıntıların anlatıldığı bir tiyatro sahnelediği gecede, katılımcılara şehit Furkan Doğan için yazılan bir ağıt dinletisi sunuldu.