Guruldayan Kalpler'in Galası Yapıldı

Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde sanata bakış açısındaki zihniyet farkının anlatıldığı 'Guruldayan Kalpler' filminin galası yapıldı.

Bu yıl 51'incisi düzenlenen Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde 'Ulusal Uzun Metraj Film' kategorisinde yarışan 'Guruldayan Kalpler' filminin galası Antalya Kültür Merkezi'nde yapıldı. Yönetmenliğini Ömer Uğur'un yaptığı komedi tarzındaki film sinemaseverlerden büyük beğeni topladı. Senaryosunu Caner Güler'in yazdığı filmde, bir heykeltıraşla onun yanında çalışan vasıfsız bir işçi üzerinden sanata bakıştaki zihniyet farkı mizahi bir dille eleştiriliyor. Entelektüel çevrelerin baş yapıt olarak algıladığı bir heykeli başkalarının borulardan ibaret bir hurda yığını olarak algılayabileceğine dikkat çekilen filmde, sanata bakış kavramsal sanatın öncülerinden Marcel Duchamp'ın 'pisuvar' isimli çalışması üzerinden dile getiriliyor. Bazı sahneleri Kars'ta insanlık anıtı yıkılan heykeltıraş Mehmet Aksoy'un atölyesinde çekilen filmde Necip Memili, Devin Özgün Çınar, Algı Eke, Tanju Tuncel, Fırat Tanış gibi isimler rol alıyor.

2015 Şubat ayında vizyona girmesi planlanan filmin galasına Antalyalılar büyük ilgi gösterdi. Filmin gösterimi sonrası Perge Salonu'ndaki söyleşide film ekibi soruları yanıtladı. Filmin yapımcıları Ahmet Kayımtu ile kardeşi Mahmut Kayımtu filmin maliyetinin 1 milyon dolar civarında olduğunu açıkladı.

Yönetmen Ömer Uğur, filmdeki atölye sahnelerinin, heykeltıraş Mehmet Aksoy'un atölyesinde çekildiğini açıkladı. Mehmet Aksoy'un senaryoyu çok beğendiğini ve 1.5 haftalığına atölyesini kendilerine açtığını belirten Yönetmen Uğur filme heykel atölyesinde çalışan işçinin karısına tencereden yaptığı heykelin adı olan 'Guruldayan Kalpler' adını verdiklerini söyledi.

Senaryoyu yazan Caner Güler de çok dengeli olmaya çalıştıklarını anlattı. Filmde bir fotoğraf çekmeye çalıştıklarını anlatan Güler, bu bakımdan da gerçekçi bir film olduğunu söyledi.

HEYKELTIRAŞ VE ÇALIŞANIN HİKAYESİ

Filmde mahalleden arkadaşları Faruk ve Gürbüz'ün hurda nakliyesi yapacakları yalanına inanan Yaşar, ressam ve heykeltıraş Hülya'nın atölyesine gitmeyi kabul eder, ancak ikilinin amacı hırsızlık yapmaktır. Hülya, Yaşar'ı yakalar ancak saf biri olduğuna ve bir şansı daha hak ettiğine inandığı için atölyesinde işe alır. Yaşar'ın karısı ise heykeltıraşın kadın olduğunu öğrenince kocasını kıskanır, yemek bahanesiyle heykeltıraşı görmek için atölyeye gider. Kocası da tencere ve kapağından karısına 'Guruldayan kalpler' adını verdiği bir heykel yapar. Hülya'nın son sergisinde yaptıkları heykellerden biri olan 'Kaos' satılınca heykeli müşteriye teslim etme görevi Yaşar'a düşer. Heykel yanlış adrese gider, Yaşar'ın kaynanası tarafından bir hurdacıya mandal ve leğen karşılığında satılır. Yaşar hurdacıya verilen 50 bin liralık heykelin taklidini yapar. Onu da hırsızlar çalar. - Antalya