HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'in, kıdem tazminatı konusunda tüm konfederasyonları sorumlu tutan açıklamalarını eleştirerek "Çalışma Bakanı, kıdem tazminatı konusunda 3 konfederasyonu aynı çuvala koyarak kendi aralarında bir uzlaşmaya varamamakla suçladı. Biz HAK-İŞ olarak, devlet güvencesinde bir kıdem tazminatı fonu kurulmasını savunduk" dedi.
Arslan, cumhurbaşkanlığı seçimi ve gündemdeki konulara ilişkin Konfederasyonun Genel Merkezinde bir basın toplantısı düzenledi.
Cumhurbaşkanı'nın doğrudan halkın oylarıyla huzur içerisinde seçilmiş olmasını önemli bir başarı olarak değerlendiren Arslan, "Seçim sonuçları çok kısa süre içerisinde alınmış ve gece yarısından önce Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından da teyit edilmiştir. Seçimi kaybeden adayların demokrasiye vurgu yapması sevindiricidir. Seçimlerin üzen yönü ise, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın büyük bölümünün Cumhurbaşkanlığı seçiminde oylarını kullanamamış olmasıdır. Yurt dışındaki vatandaşlarımızın seçime katılım oranının yüzde 1 seviyesinde kalmış olması kabul edilemez bir durumdur. YSK, bu alanda başarılı olamamıştır. Beklentimiz, 2015 yılı Haziran'ında yapılacak genel seçimlere kadar gerekli düzenlemeler yapılıp, tedbirler alınarak yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın oy kullanabilmelerinin önünün açılmasıdır" dedi.
Arslan, Cumhurbaşkanlığı seçimine katılım oranının yüzde 74 civarında gerçekleştiğini hatırlatarak, "Ülkemizde önceki seçimlerde katılım oranı yüzde 90 seviyesindeydi. Cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 15'lik kesimin neden sandığa gitmediği sorgulanmaktadır. Ancak, Batı demokrasilerinde katılım oranının yüzde 50'nin altına düştüğü seçimler vardır. Cumhurbaşkanlığı seçiminde adayı seçilemeyeceği için sandığı boykot edenler olduğunu, memleketine gidenler olduğunu, mevsimlik işçilerin oy kullanmadığını biliyoruz" diye konuştu.
-" ERDOĞAN, ULAŞILMASI ZOR BİR BAŞARI KAYDETTİ"-
HAK-İŞ olarak, kimin Cumhurbaşkanı olacağına halkın karar vermesi ve seçim yarışına tüm siyasi parti liderlerinin katılması gerektiğini savunduğumuzu kaydeden Arslan, "Türkiye 2007 yılından beri son 7 yıl içinde çok şeyleri başardı. Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ülkedeki vesayet sisteminin ayaklarından biri daha ortadan kaldırıldı. Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı girdiği tüm seçimleri kazanmasından dolayı tebrik ediyoruz. Finali de yüzde 52 gibi büyük bir oy oranıyla ve ilk turda kazandı. Sayın Erdoğan, ülkemiz seçim tarihinde ulaşılması zor bir başarı kaydetti. Sayın Erdoğan'ın balkon konuşmasının içeriğini de olumlu ve anlamlı buluyoruz. Özellikle, "gözlerimizin içine bakarak gönül diliyle konuşmak', "toplumsal mutabakat' ve "yurttaşlık' kavramları ile 2023 Vizyonunun altını çizmiş olmasını anlamlı ve önemli buluyoruz. Çünkü 2023 Vizyonu ve hedefleri, Türk çalışma hayatı, sendikalar ve emek dünyası için önemlidir."
-"ERDOĞAN'IN YENİ VE FARKLI BİR CUMHURBAŞKANI PROFİLİ ÇİZECEK"-
HAK-İŞ olarak, anayasal yetkilerini kullanan bir cumhurbaşkanı profilini sakıncalı görmediğimizi vurgulayan Arslan, "Yüzde 52 ile seçilen bir cumhurbaşkanının anayasal yetkilerini kullanmak istemesi doğaldır. Halk, bunu bilerek sandığa gitti ve oyunu kullandı. Seçilmiş cumhurbaşkanının daha yetkili ve etkili olacağı bellidir. Dolayısıyla Sayın Erdoğan'ın yeni ve farklı bir cumhurbaşkanı profili çizeceği de görülecektir. Sayın Erdoğan, anayasal yetkilerini kullanacaktır. Buna herkes saygı göstermelidir. Bu vesileyle seçimin bütün aktörlerini, Sayın Selahattin Demirtaş ve Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu'nu kutluyoruz. Bu seçim ve sonuçları, sadece ülkemiz için değil, bölgemiz ve küremiz için de anlam ifade etmektedir. Sayın Abdullah Gül'e de bundan sonraki çalışmalarında ve hayatında başarılar diliyoruz" dedi.
-"TORBA YASA, MECLİS TATİLE GİRMEDEN ÇIKARILMALIDIR"-
Arslan, TBMM gündemindeki torba yasanın, parlamento tatile girmeden önce geçmesini gerektiğini söyledi. Yaklaşık 148 maddeden oluşan ve Parlamento'da 100. madde üzerinde görüşmeleri devam eden Torba Yasa'da yer alan iki yeni düzenlemeye dikkat çekti. Bunlardan ilkinin taşeron işçilere toplu sözleşme yolunu açılması, diğerinin ise işçi sendikalarının toplu sözleşme yetkisi açısından önemli olan işkolu barajının yüzde 1 "e sabitlenmesi olduğunu ifade eden Arslan, "Torba Yasa'da taşeron işçilere kadro verilmemesi önemli bir eksikliktir. Torba Yasa taşeron işçilerle ilgili bütün sorunları çözmese bile, önemli bir aşamadır. İşkolu barajının yüzde 1'de sabitlenmesi konusunda, 3 işçi konfederasyonu (HAK-İŞ, TÜRK-İŞ ve DİSK), Sayın Başbakan'a giderek talepte bulunmuştur. HAK-İŞ olarak, Ekonomik ve Sosyal Konsey üyesi konfederasyonlara bağlı sendikalar açısından işkolu barajının sıfır olmasını istedik; ancak, 3 konfederasyon işkolu barajının yüzde 1'e sabitlenmesinde mutabık kaldı. Taşeron işçilerin ücret düzeyleri, sosyal hakları ve çalışma koşulları, ülkemize yakışmamaktadır. ifadelerini kullandı.
-"DEVLET GÜVENCESİNDE BİR KIDEM TAZMİNATI FONU KURULMASINI SAVUNDUK"-
Arslan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'in, kıdem tazminatı konusunda tüm konfederasyonları sorumlu tutan açıklamalarını eleştirerek bunun doğruyu yansıtmadığını söyledi. Arslan, "Sayın Çalışma Bakanı, kıdem tazminatı konusunda 3 konfederasyonu aynı çuvala koyarak kendi aralarında bir uzlaşmaya varamamakla suçladı. Biz HAK-İŞ olarak, devlet güvencesinde bir kıdem tazminatı fonu kurulmasını savunageldik. Sayın Bakanın bizi diğerleriyle birlikte değerlendirmesi üzücüdür. Bu konuda, HAK-İŞ'i ayrı değerlendirmeliydi. Biliyoruz ki, özel sektör işçilerinin yaklaşık yüzde 95'i kıdem tazminatını alamamaktadır ve HAK-İŞ, kıdem tazminatının kurulmasını istemektedir. Diğer 2 konfederasyon farklı düşünebilir ve bu çalışmanın dışında kalabilir" dedi.
Son Dakika › Güncel › Hak-İş Konfederasyonu Başkanı Arslan: Devlet Güvencesinde Bir Kıdem Tazminatı Fonu Kurulmasını... - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?