Han El-Ahmer Halkı Zorunlu Göç ve Evsiz Barksız Kalma Tehlikesiyle Karşı Karşıya

KUDÜS (AA) – ESAT FIRAT – İsrail Yüksek Mahkemesi'nin işgal altındaki Doğu Kudüs'ün kırsalında bulunan Filistinli bedevilerin yaşadığı Han el-Ahmer'deki yıkım kararına itirazı reddederek, bölgenin 7 gün içinde boşaltılmasına ve yıkımların başlatılmasına hükmetmesi bölge halkını büyük bir endişeye sevk etti.

Korku ve endişenin hakim olduğu Han el-Ahmer'deki Filistinli bedeviler, her şeye rağmen İsrail güçlerine karşı evlerini korumakta kararlı.

AA muhabirine konuşan 70 yaşındaki Han el-Ahmerli Ahmed Dahuk, İsrail mahkemesinin kararına şaşırmadığını belirterek, "Böyle bir kararı bekliyorduk zaten. Yıllardır boşuna İsrail mahkemelerine başvurduk. Çünkü hakim İsrailli, savcı İsrailli, kanun da onların kanunu. Bize insaf etmeyeceklerdir." dedi.

"Her şekilde direnmeye devam edeceğiz"

Han el-Ahmer'de doğduğunu ve burayı terk etmeyeceğini vurgulayan Dahuk, "Evlerimizi ve topraklarımızı terk etmemiz çok zor. Her şekilde direnmeye devam edeceğiz. Evimize girmeleri, onu yıkmaları ve evlatlarımızı evsiz barksız bırakmaları kolay değil. Evlerimizi bedenlerimizle koruyacağız." ifadelerini kullandı.

Dahuk, Arap ülkelerine ve uluslararası camiaya İsrail'in kararının uygulanmasının öne geçilmesi için acilen müdahale etmeleri çağrısında bulundu.

Han el-Ahmerli 50 yaşındaki İbrahim Dahuk da bölge halkının İsrail'in kararına karşı direneceğini vurgulayarak şunları söyledi:

"Var gücümüzle İsrail'e karşı direneceğiz. 70 yıldır üzerinde yaşadığımız bu topraklardan ve içinde bulunduğumuz evlerden başka hiçbir yerimiz yok. Bu sıcak havalarda ailelerimizle nereye gideceğiz? Burada doğduk ve bu topraklarda kalmaya devam edeceğiz."

"Biz bu toprakların sahibiyiz"

Dahuk, çevredeki Yahudi yerleşim birimlerine işaret ederek, "Birkaç yıl önce bu Yahudi yerleşim birimleri inşa edildi ve işgal devletinin nazarında bunlar meşru. İsrail bunların tüm ihtiyaçlarını karşılıyor. Biz ise bu toprakların sahibiyiz. İşgal devletinden önce buradaydık. İsrail ev inşa etmemize izin vermiyor ve işte bugün de bizi göçe zorluyor." ifadelerini kullandı.

Direnmeye devam edeceklerini yineleyen Dahuk, Arap ülkelerine işaret ederek, "Direneceğiz. Onurumuzu ve Arap dünyasının kayıp onurunu savunmaya devam edeceğiz." diye konuştu.

"Bu kararın uygulanmasına izin vermeyeceğiz"

Filistin Kurtuluş Örgütü'ne (FKÖ) bağlı Ayrım Duvarı ve Yerleşim Birimleriyle Mücadele Heyeti Başkanı Velid Assaf da İsrail'in yıkım kararını kınayarak, Filistinlilere Han el-Ahmer'i koruma çağrısı yaptı.

Assaf, İsrail'e karşı direneceklerini belirterek, "Bu karar kabul edilemez ve uygulanmasına izin vermeyeceğiz. Han el-Ahmer'i koruma çağrısında bulunduk. İşgal güçlerine bedenlerimizle karşı koyacağız." dedi.

"Beldemiz sanki taziye evi"

Han el-Ahmer sakinlerinden adını vermek istemeyen yaşlı bir kadın ise yaşadıklarını, "Zor durumdayız. Beldemiz sanki taziye evi." sözleriyle anlattı.

İsrail Yüksek Mahkemesi bu sabah, işgal altındaki Doğu Kudüs'ün kırsalında bulunan Filistinli bedevilerin yaşadığı Han el-Ahmer'deki yıkım kararına yapılan itirazı reddederek, bölgenin 7 gün içinde boşaltılmasına ve yıkımların başlatılmasına hükmetmişti.

Yıkım kararıyla gündeme gelen Han el-Ahmer

İsrail Yüksek Mahkemesi mayıs ayında Han el-Ahmer bölgesinde yaklaşık 190 Filistinlinin yaşadığı derme çatma barakalar ile bölgedeki başka yerlerden gelen 170 öğrencinin eğitim gördüğü okulun yıkılmasına karar vermişti.

Mahkemenin kararının ardından temmuz ayı başında İsrail polisi eşliğinde bölgeye gelen yıkım ekibi Filistin'in farklı bölgelerinden gelen gönüllülerle bölge halkının direnişiyle karşılaşmıştı.

Hem uluslararası camiadan gelen tepkiler hem de Filistinlilerin direnişi sebebiyle İsrail güçleri yıkımı gerçekleştirememiş, İsrail mahkemesi de bölge sakinlerinin başvurusu üzerine yıkım kararını askıya almıştı.

İsrail'in E1 projesi

Han el-Ahmer, İsrail tarafından 1953'te Necef Çölü (Negev) bölgesinden zorla göç ettirilen bedevi Filistinlilere ev sahipliği yapıyor.

Bölge, İsrail'in Doğu Kudüs'ten Ölü Deniz'e kadar uzanan yaklaşık 12 bin dönümlük arazinin "Filistinlilerden çıkarılmasını öngören" E1 projesi kapsamındaki topraklarda yer alıyor.

Filistinli taraflar, İsrail'in bu yıkımlarla bölgedeki bedevileri göç ettirerek, Doğu Kudüs, El-Ayzariyye ve Lut Gölü'ndeki (Ölü Deniz) Yahudi yerleşim yerlerini birbirine bağlamaya çalıştığını ifade ediyor.