"Marmara Bölgesi'nde Bölünme Korkusu Şiddetli"

Akil İnsanlar Marmara Bölgesi Heyeti'nde yer alan Hülya Koçyiğit, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Akil İnsanlar Heyeti'nin toplantısının sona ermesinin ardından yaptığı açıklamada, Başbakan Erdoğan'ın eleştirileri ve önerileri not aldığını belirterek, "Bildiğiniz gibi Marmara Bölgesi Türkiye'nin adeta bir özeti. Dolayısıyla burada her şehirden insan yaşıyor. Bölünme korkusu elbette ki çok şiddetli var" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Akil İnsanlar Heyeti bölge başkan, başkanvekili, sekreter ve üyelerinin katılımıyla yapılan toplantı sona erdi. Toplantının ardından Hülya Koçyiğit, basın mensuplarını bilgilendirdi. Koçyiğit, "Ben çözüm sürecine bütün kalbimle inanıyorum. Halkla yaptığımız görüşmelerde sadece bir kesimin sorunlu olmadığını, toplumda çeşitli kesimlerin farklı sorunları olduğunu, tüm bunların da daha ileri bir demokrasiyle aşılabileceğini gördük. Raporumuzda da bunun gibi dilek ve önerilerimizi dile getirdik. Elbette ki hepimizin toplumsal bir barışa ihtiyacı var. Bu nedenle birbirimizi anlamak, birbirimizle diyalog kurmak, birbirimizle daha çok görüşmek ve daha çok insan hikayeleri dinlemeye ihtiyacımız var. Başbakan raporları dinledi. Eleştirileri ve önerileri aldı. Bütün bunların değerlendirileceğini söyledi. Bugüne kadar 2 aydır yaptığımız görüşmelerde halkın nelerden endişe duyduğunu, nasıl yaklaştığını anlattık. Tüm bunların hepsine vakıf olduğunu, bizden aldığı raporlar neticesinde bütün bunları bir bütün haline getirip topluma açıklayacağını belirtti" dedi.

Hülya Koçyiğit, Marmara Bölgesi'nde bölünme korkusunun çok şiddetli olduğunu belirterek, "Bildiğiniz gibi Marmara Bölgesi Türkiye'nin adeta bir özeti. Dolayısıyla burada her şehirden insan yaşıyor. Çoğunlukla da göç etmiş insanlar yaşıyor. Bölünme korkusu elbette ki çok şiddetli var. Neyin karşılığında bu barış yapılıyor soruları var" diye konuştu.

Türkiye'de herkesin barışı istediğini ifade eden Koçtiğit, "Bence Başbakan da istiyor, bu ülkede yaşayan herkes istiyor toplumsal barışı istiyor. Bence bugün en büyük ihtiyacımız toplumsal barıştır. Bunun için de hepimizin aynı dilekte olması lazım. Birbirimizi anlamaya çalışmamız lazım. Toplum, toplumsal barışı bekliyor ve talep ediyor. Bunun için eşitlik, adalet ve hukukun üstünlüğünü talep ediyor. Dolayısıyla siyaset ve dolayısıyla iktidar da buna cevap vermek durumundadır" dedi.

"GEZİ PARKI OLAYLARINA DEĞİNDİM"

Akil İnsanlar İç Anadolu Bölgesi Heyeti'nde yer alan 78'liler Vakfı Başkanı Celalettin Can ise, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik'in toplantıdan çıkmasının ardından Gezi Parkı olaylarına değindiğini söyledi. Can, "Sayın Hüseyin Çelik Gezi Parkı'nın görüşülmediğini söylemiş. Evet o açıklama yapana kadar konuşulmamıştır. Ama o çıktıktan sonra ben söz aldım ve Gezi Parkı olaylarına değindim. Başbakan'a Gezi Parkı ile ilgili düşüncelerimi anlattı. Başbakan bana 'Senin görüşünü biliyoruz, benim görüşümü biliyoruz, bu konuya hiç girmeyelim' dedi. Ben de ona 'Tamam bu konuya girmeyelim ama sizinle aynı fikirde değilim' dedim" diye konuştu.

Cem Vakfı Başkanı İzzettin Doğan da, Başbakan Erdoğan'ın çekilmenin bitmediğini, sürecin devam ettiğini söylediğini ifade etti. Doğan, "Türkiye'de toplumsal barış süreci nasıl algılanıyor? Her grup kendi bölgesinde elde ettiği sonuçları Sayın Başbakan'a sundu. O da notlar aldı. Halkın sürece büyük bir desteği var. Bazı bölgelerde kaygı ve tereddütler var. Özet olarak Sayın Başbakan çekilmenin bitmediğini, birinci aşamanın henüz tamamlanmadığını ve geri çekilmenin tam olmadığını ve sürecin devam ettiğini söyledi" dedi.

Öte yandan İçişleri Bakanı Muammer Güler, basın mensuplarının ısrarlı soruları üzerine aracının camını açarak "Gayet güzel geçti" dedi.