İngiltere'nin AB'den Ayrılma Müzakereleri

İngiltere Başbakanı Theresa May, Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron, AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ve İrlanda Başbakanı Leo Varadkar ile İsveç'in Göteborg şehrinde bir araya geldi.

Başbakanlık ofisi "10 Numara"dan yapılan açıklamaya göre, AB üyesi ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarının katılımıyla düzenlenen "Adil İş ve Büyüme Sosyal Zirvesi" için İsveç'in Göteborg şehrinde bulunan May, zirve marjında bir dizi ikili görüşme gerçekleştirdi.

Açıklamaya göre, May ile Macron arasındaki görüşme "yapıcı" geçti.

İngiltere'nin AB'den ayrılma (Brexit) müzakerelerinde şu ana kadar alınan mesafenin ele alındığı görüşmede, iki lider aralık ayında yapılacak AB Konseyi toplantısına kadar daha fazla ilerleme kaydedilmesi üzerinde görüş birliğine vardı.

May ile Tusk arasındaki görüşmede de özellikle vatandaşların karşılıklı hakları, Kuzey İrlanda ve İngiltere'nin AB'ye mali taahhütleri kapsamında yapacağı ödemeler gündeme geldi.

May ile Tusk, müzakerelerde daha kat edilecek mesafeler olduğu konusunda anlaşırken, bu yöndeki adımların aralık ayındaki konsey toplantısı öncesinde nasıl atılabileceğini de istişare etti.

Kuzey İrlanda

May, Varadkar ile görüşmesinde Kuzey İrlanda sorununun kendine özgü koşullarının özel çözümler bulunmasını gerektireceğini vurguladı. May, Brexit sonrasında Kuzey İrlanda ile İrlanda Cumhuriyeti arasındaki ilişkilere yaklaşımlarının merkezinde de Hayırlı Cuma Anlaşması'nın yer alacağını kaydetti.

Her iki lider de Kuzey İrlanda'da son yıllarda alınan mesafenin önemini vurgulayarak, geçmişteki sınırlara geri dönülmemesi için ortak çözüm arama konusunda anlaştı.

Johnson Dublin'de

Öte yandan İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson da bugün İrlanda'nın başkenti Dublin'de İrlandalı mevkidaşı Simon Coveney ile bir araya geldi.

İkilinin görüşme öncesi düzenlediği ortak basın toplantısında konuşan Johnson, müzakerelerde İngiltere ile AB arasında Brexit sonrası ilişkilerin ele alınacağı "ikinci aşamaya" geçilmesinin önemini vurguladı. Kimsenin iki İrlanda arasında fiziki sınırlara geri dönülmesini istemediğini belirten Johnson, "Bu sorunları çözmek için müzakerelerde şimdi ikinci aşamaya geçilmesi gerekiyor. Sınır sorunuyla ilişkili pek çok mesele bu aşamada ele alınacak." diye konuştu.

Coveney ise Brexit müzakerelerinde alınan mesafenin yetersizliğine dikkat çekerek, "Hepimiz ikinci aşamaya geçilmesini istiyoruz ancak şu anda bunu yapmamıza elverecek bir noktada değiliz." dedi.

Coveney, Brexit sonrasındaki geçiş döneminin ise İngiltere'nin önerdiği 2 yıldan daha uzun olması gerekebileceği yönündeki görüşünü yineledi. İrlandalı bakan, İrlanda ile Kuzey İrlanda arasındaki sınırla ilgili sorunların çözülebilmesi için 4 veya 5 yıllık bir geçiş sürecinin gerekebileceğini kaydetti.

Brexit süreci

İngiltere ile AB arasında haziran ayında başlayan Brexit müzakereleri, ülkenin AB'ye mali taahhütleri çerçevesinde ödemesi gereken para, vatandaşlık hakları ve İrlanda sınırı konularında sürdürülüyor.

AB tarafı, İngiltere'nin, üzerinde uzlaşılmış 2020 birlik bütçesine ve üye ülkelerin kalkınma programlarına taahhütlerini tam yerine getirmesini şart koşuyor. Bu miktarın 20-100 milyar avro arasında olduğu belirtiliyor. Taraflar, net bir rakam üzerinde uzlaşma sağlayamıyor.

Brexit sonrasında İngiltere, Galler, İskoçya ve Kuzey İrlanda'dan oluşan Birleşik Krallık'ın AB ile tek kara bağlantısı olarak kalacak İrlanda-Kuzey İrlanda arasındaki sınır, müzakerelerin tıkandığı bir diğer konuyu oluşturuyor.

Brexit kararı, İngiltere'de yaşayan 3,2 milyon AB vatandaşının yanı sıra AB'de bulunan 1 milyon İngiliz vatandaşının hakları konusunda da belirsizlik ortaya çıkarıyor.

AB liderleri, devam eden müzakerelerde yeterli ilerleme sağlanmadan İngiltere ile gelecekteki ticari ilişkileri ve geçiş süreçlerini görüşmeyi başlatmıyor.

Theresa May, Boris Johnson ve Brexit Bakanı David Davis, AB ile kurumsal görüşmelerin yanı sıra üye ülkelerin liderleri ve siyasi etkiye sahip çevreleriyle de bire bir görüşmeler yürüterek müzakerelerdeki tıkanıkları aşmaya çalışıyor.

İngiltere geçen yıl haziran ayında yapılan referandumla AB'den ayrılma kararı almış, 29 Mart'ta da Lizbon Anlaşması'nın 50'nci maddesini işleterek ayrılık sürecini resmen başlatmıştı. AB ise 29 Nisan'da yaptığı özel zirveyle müzakerelerdeki ilkelerini belirlemişti.