İş adamları Korkmaz Yiğit ve Alp Gürkan'ın da aralarında bulunduğu 17 sanığın, "suç örgütü kurmak", "hileli iflas" ve "nitelikli dolandırıcılık" gibi suçlardan 6 ila 18 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırılması istemiyle yargılanmasına başlandı.
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz sanıklardan Korkmaz Yiğit ve kardeşi Gürbüz Yiğit'in de aralarında olduğu 7 tutuksuz sanık katıldı. Soma'da 301 kişinin hayatını kaybettiği maden ocağını işleten iş adamlarından Alp Gürkan ile Sema Cıngıllıoğlu, Kemal Gülman ve Metin Aşık ise duruşmaya katılmadı. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) avukatları ise müdahil olarak duruşmada hazır bulundu.
TMSF'den 10 sanığa yönelik haciz işlemi
Duruşmada, müdahillik talebinde bulunan TMSF ve SGK'nın avukatları ile müşteki Süleyman Cemil Bahadır ve müşteki sanık Salih Alparslan'ın taleplerine ilişkin karar veren mahkeme heyeti, TMSF, SGK, Bahadır ve Alparslan'ın müdahilliklerinin kabulüne hükmetti.
Bu arada, müdahillik talebi kabul edilen TMSF'nin, Alp Gürkan'ın da aralarında bulunduğu davanın 10 sanığı ile başka bir kişi ve 5 şirketin mal varlığına yönelik, 13 Haziran'da aldığı kararla haciz işlemi başlattığı ortaya çıktı.
"6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 13, 62 ve 79. maddeleri uyarınca, borçluların mal, hak ve alacaklarının borca yetecek kadar kısmına haciz konulmasına karar verildiği" belirtilen TMSF belgesine göre, mal varlıklarına haciz işlemi başlatılan sanıklar ve borçları şöyle sıralandı:
"Alp Gürkan'ın 76 milyon 794 bin 173 lira, Mehmet Erdoğan'ın 153 milyon 282 bin 633 lira, Ethel Valid'in 2 milyon 165 bin 796 lira, Korkmaz Yiğit'in oğlu Kahraman Yiğit'in 19 milyon 771 bin 983 lira, Ömer Saçaklıoğlu'nun 66 milyon 181 bin 648 lira, Fuat Araz'ın 3 milyon 651 bin 784 lira, Firdevs Erentuğ'un 2 milyon 97 bin 828 lira, Kemal Kömür'ün 47 milyon 553 bin 405 lira, Ayhan Yılmaz'ın 24 milyon 569 bin 11 lira ve Sibel Yıldız'ın 326 bin 102 lira."
Sanıklar dışında Berti Memi'nin 19 milyon 771 bin 983 lirası ile 5 şirketin mal varlıklarına haciz konulmasına karar verildiği belirtilen TMSF raporunda, sanık iş adamlarından Korkmaz Yiğit ile Kemal Gülman'ın isimlerinin olmadığı dikkati çekti.
Duruşmada savunma yapan ve hakkındaki iddiaları reddeden Korkmaz Yiğit, iddianamenin iki yalancı tanığın ifadesine dayandığını ve geçmişte yaşadığı sıkıntılar nedeniyle atılan her şeyin üzerine yapıştığını öne sürdü.
-"Cıngıllıoğlu iflasımı istedi"
Davada sanık olanların önemli iş adamları olduğunu kaydeden Yiğit, sanıklardan Sema Cıngıllıoğlu ile uzun zamandır dost olduklarını, ona 1997'de Ulus'ta 2 ev sattığını, cezaevine girip çıktıktan sonra tapuları veremediğini, haklı olarak parasını istemesi üzerine senet yaptığını, senetlerin vadesi gelmeden tapuları vermenin imkanı doğduğunu ve tapularını verdiği halde ödeme yapmadığı için Cıngıllıoğlu'nun iflasını istediğini ileri sürdü. Yiğit, Cıngıllıoğlu ile ilgili, "Beni bu noktaya getireceğini asla tahmin etmezdim. Beni iflas ettirmek istedi. Mecburi iflas kararı verildi. Sema hanım bana yardım mardım etmedi. İçindeki hangi sadist duyguları tatmin ettiyse, benim iflasımı istedi" şeklinde konuştu.
İflas etmesinin ardından mal varlığına tedbir koyan TMSF yetkililerine giderek, borcunu ödeyeceğine dair söz verdiğini aktaran Yiğit, vergi dairesinin TMSF'ye mal varlığını sorması durumunda, o varlıklarla bütün borçlarının rahat rahat ödeneceğini öne sürdü.
Yiğit, "Devletin resmi kurumlarının araştırma yapmadan karar vermesi beni çok üzdü" dedi.
"Doğan Kasadolu başıma musallat oldu"
Davanın şikayetçilerinden Doğan Kasadolu'nun "başına musallat olduğunu" ve savcılık savcılık gezdiğini söyleyen Yiğit, "Alacağı bin 50 lira için 5 bin tane dilekçe veriyor. Bu insanı görmedim, tanımıyorum. TMSF'ye üşenmeden 4 klasör belge verdi. Kasadolu'nun mesleği dava açmak. Verdiği belgeler hep gizli belge. Size verdiği bin 500 sayfanın en az 900'ü TMSF belgeleriyle ilgilidir ve Fethi Çalık veriyor" şeklinde konuştu.
Duruşma, Yiğit'in savunma yapmasıyla devam ediyor.
Yiğit'in "suç örgütü kurduğu" iddiası
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Maliye Bakanlığı Denetim Kurulu Başkanlığı'nın 17 Nisan 2013 tarihli araştırma ve inceleme raporuna göre, Korkmaz Yiğit'in İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 23 Ekim 2008 tarihli hükmüyle iflasına karar verildiği ve borçlarını ödemeyen Yiğit'in, alacaklılarını zarara sokmak kastı, mevcudunu gizlemek ve eksiltmek maksadıyla suç işlemek için örgüt oluşturduğu öne sürülüyor.
Aralarında iş adamlarının da olduğu diğer şüphelilerin oluşturulan bu örgüte üye oldukları ve bu çerçevede Avcılar Ispartakule'deki Tahtakale mevkilerinde Yoluç ailesinden bazı gayrimenkulleri satın aldıkları belirtilen iddianamede, imara açma işlemlerinin şüphelilerden Mehmet Erdoğan adıyla, gerçekte Korkmaz Yiğit tarafından yapıldığı ve çeşitli kişilere satışı yapılan taşınmazların gerçekte Korkmaz Yiğit'e ait taşınmazlar olduğu kaydediliyor.
Korkmaz Yiğit'in, Mehmet Erdoğan üzerinden elde ettiği ticari gelir mahiyetindeki taşınmazları yine Mehmet Erdoğan üzerinden sattığı ve bu fiile diğer şüphelilerin de katıldığı savunulan iddianamede, suç tarihi olarak 2007 ile 2011 yılları arası gösteriliyor.
Müşteki şüpheli Salih Alparslan'ın, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdiği şikayet dilekçesiyle, Korkmaz Yiğit, Mehmet Erdoğan ve Alp Gürkan'ın da aralarında bulunduğu 11 kişi ile bazı şirket yetkilileri hakkında, "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak", "hileli iflas", birden fazla "nitelikli dolandırıcılık" ve "tehdit" suçlarından şikayetçi olduğu anlatılan iddianamede, şikayetçinin, şüphelilerin bu eylemlerini örgütün korkutucu gücüyle yaparak hileli satışlar yapıp vergi kaçırdıklarını, "Banker Kastelli" adıyla tanınan Abidin Cevher Özden'in intiharına sebebiyet verdiklerini iddia ettiği de dile getiriliyor.
"Alp Gürkan'a yapılan satış"
Şikayetçi Alparslan'ın ayrıca, "Avcılar Firuzköy mahallesindeki gayrimenkulün Mehmet Erdoğan'a satışının yapıldığı, gerçekte Fikret Yoluç'dan alınan bu gayrimenkulün Korkmaz Yiğit adına alındığı ve 30 Aralık 2005'te Alp Gürkan'a satıldığı" iddialarında da bulunduğu kaydedilen iddianamede, şüphelilerden Alp Gürkan'ın 15 Ağustos 2013'te savcılığa verdiği ifadeyle, "sözü edilen arsaları, değer kazanacağı düşüncesiyle avukatının tavsiyesi üzerine Mehmet Erdoğan'dan satın aldığı, bedelini avukatına teslim ettiği, bununla ilgili herhangi bir belgenin kendisine teslim edilmediği, imara açılan bu arsaları 6-7 yıl kadar sonra parça parça sattığı" yönünde beyanda bulunduğu aktarılıyor.
Gürkan'ın, "olayın tamamen ticari bir olay olduğu ve diğer şüphelilerle herhangi bir ilişkisi bulunmadığı" yönündeki ifadelerine de yer verilen iddianamede, tüm şüphelilerin söz konusu suçlar nedeniyle 6 ila 18 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırılması talep ediliyor. - İstanbul
Son Dakika › Güncel › İş Adamlarının 'Örgüt' Suçundan Yargılandıkları Dava - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?