İsrail'in Filistinlilere Yönelik İhlalleri

Yahudi yerleşimcilerce temmuz ayında yakılarak öldürülen Muhammed'in babası Hüseyin Ebu Hudayr, İsrail yönetiminin "Yahudi yerleşimcilere saldıran Filistinlilerin evlerinin yıkılmasına" ilişkin kararının, İsrail kanunlarının Müslümanlara yönelik ayrımcılığının bir yansıması olduğunu söyledi.

Ebu Hudayr, AA muhabirine yaptığı açıklamada, böyle bir kararın oğlunun katillerine de uygulanmasını istediğini belirterek, "Her duruşmada, oğlumun katillerinin evlerinin yıkılmasını talep ediyorum ancak katillerin avukatları, ev yıkmaya izin veren bir İsrail kanunu olmadığını söylüyor. Öyleyse Kudüs'te yaşayan Filsitinlilerin evlerinin yıkılması hangi kanunda var?" sorusunu yöneltti.

Avukatlarının Filistinlilerin evlerinin yıkılmasını "askeri bir karar" olarak nitelendirdiğini hatırlatan Ebu Hudayr, "O zaman neden askeri hakimler, oğlumu öldürenlerin evlerinin yıkılmasına, en azından kapatılmasına hükmetmiyorlar" diye konuştu.

"İsrail mahkemelerinden ümit yok"

Ebu Hudayr bu tür uygulamaların "İsrail ayrımcılığının" göstergesi olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Filistinlilerin evlerinin yıkılması kararı, İsrail kanunlarının Yahudiler ile Müslümanlar arasında yaptığı büyük ayrımcılığın yansımasıdır. İsrail mahkemelerinden ümit yok, böyle olayların tekrar etmemesi için biz bu olayın takipçisi olacağız. İsrail mahkemeleri ırkçılık yapıyor. İsrail'de 1967 işgalinden beri hayatın her alanında ırkçılık yapılıyor. Mahkemelerin yaptığı nedir? Hepsi ırkçılık. Bir onların evlerine bakın bir de bizim evlerimize. Bizi buradan çıkarmak istiyorlar, bu ırkçılıktır."

Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas'ın Kudüs konusunda danışmanlığını yapan avukat Ahmed er-Ruveydi de İsrail'in ayrımcılığına değinerek, şunları kaydetti:

"Kudüs'teki yıkımlar, İsrail askerlerinin emriyle Batı Şeria'da gerçekleştirilenlerin aksine kanunlar çerçevesinde yapılıyor. İsrail kanunları her zaman Yahudilerin lehine olmasına rağmen yeniden acil durum yasasını çıkarmaya çalışıyorlar. Kudüs'teki Filistinliler bu kararlara itiraz için mahkemeye başvurabilirler ama maalesef İsrail mahkemeleriyle acı tecrübelerimiz var. Bu mahkemeler, hükümetin kararlarını uygulamak için bir araç yerinde."

"Kudüs'te artan gerilim"

Batı Şeria'da 12 Haziran'da kaybolan 3 Yahudi yerleşimcinin 18 gün sonra ölü bulunmasının ardından Filistinli Muhammed Ebu Hudayr (16), 2 Temmuz'da Yahudi yerleşimciler tarafından kaçırılmış ve yakılarak öldürülmüştü. Hudayr'ın ölümünün ardından Kudüs'te yaşanan gerilim çıkan yeni ihlallerle artıyor.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Ebu Hudayr'ın öldürülmesini "terör eylemi" olarak nitelendirmesine ve olayın üzerinden aylar geçmesine rağmen İsrail yönetimi, cinayeti işleyen Yahudi yerleşimcilerin evlerini yıkma ya da kapatma kararı almadı.

Kudüs'te 22 Ekim Çarşamba günü bir aracın tramvay durağına girmesi sonucu 1 kişi ölmüş, 8 kişi yaralanmıştı. Aracıyla durakta bekleyenlere çarptıktan sonra kaçmaya çalıştığı iddia edilen aracın sürücüsü Filistinli Abdurrahman eş-Şeludi, İsrail polisi tarafından vurulmuş, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti.

İsrail Başbakanı Netanyahu, geçen hafta düzenlenen bir toplantıda, "vatandaşlarına saldırı düzenleyen" Filistinlilerin evlerinin yıkılması talimatını verdiği belirtilmişti. Şeludi'nin, Kudüs'ün güneydoğusundaki Silvan'da bulunan evi de bu çerçevede dün sabah İsrail güçlerince yıkılmıştı.

İsrail'in bu tür ihlal ve saldırıları nedeniyle taraflar arasında gerilimin yükseldiği Kudüs'te, 17 Kasım'da, İsraillilere ait bir otobüs firmasında şoför olarak çalışan Filistinli Hasan Yusuf er-Ramuni (32), araçta asılı halde ölü bulunmuştu. İsrail polisinin kısa sürede olayı "intihar" olarak açıklaması tepkilere neden olmuş, Ramuni'nin Filistin medyasında yayınlanan fotoğraflarında yüz, sırt ve ayak kısmında morlukların olduğunun görüldüğü ifade edilmişti.

Kudüs'te 18 Kasım Salı günü sabah saatlerinde bir sinagoga düzenlenen saldırıda 5 İsrailli hayatını kaybetmiş, 7 kişi yaralanmıştı. İsrail polisi, "Kudüs'ün Har Nof Mahallesi'ndeki sinagoga ellerinde bıçak ve baltalarla gelen 2 kişinin, olay yerine intikal eden polisler tarafından vurularak öldürüldüğünü, saldırganların Doğu Kudüslü" olduğunu açıklamıştı.

Netanyahu, bu olayın ardından da sinagoga düzenledikleri saldırı sırasında polis tarafından öldürülen iki Filistinlinin evlerinin yıkılması talimatı verdi. - Kudüs