İstanbul'daki El Kaide Operasyonu Davası

Yapımcı Acun Ilıcalı ve Adnan Oktar'ın evlerine ait krokilerin ele geçirildiği terör örgütü El-Kaide'ye yönelik operasyon kapsamında, 7'si tutuklu 12 sanığın yargılanmasına başlandı.

İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, tutuklu sanıklar katıldı. Bazı tutuksuz sanıkların da yer aldığı duruşmada, kimlik tespitinin ardından savunmaların alınmasına geçildi.

Tutuklu sanıklardan Erdal Mirzayev, Türkiye'de herhangi bir eylem hazırlığında olmadıklarını öne sürerek, "Biz Rusya sınırında Çeçen direnişçilere yardım ediyorduk. Orada çatışmalarda yaralandığımız için Türkiye'ye tedavi amacıyla geldik. Daha sonra ailelerimizi de Türkiye'ye getirdik. Aramalarda polisle problem yaşamamak için sahte Türk kimliği çıkardık. Suriye'ye geçmek için yol araştırıyorduk. Sınırda yakalandık" diye konuştu.

Tutuklu sanık Asıf Mirzayev de kendisi gibi genel cerrahi uzmanı olan sanık Akın Topaloğlu ile internet üzerinden bir tıbbi yardım sitesi vasıtasıyla tanıştıklarını anlatarak, "Topaloğlu, bize evini açtı. Türkiye'de birinden şüphelenince hemen ihbar ediyorlar. O yüzden kimseyle yüz göz olmayalım diye hiç evden çıkmadık. Bir şey gerektiğinde Topaloğlu'ndan istiyorduk" dedi.

Türkiye'de planladıkları saldırı öncesi atış talimi yaptıkları iddialarını kabul etmeyen Mirzayev, patlayıcı madde yapmayı denediklerini ise kabul ederek, bundan Topaloğlu'nun haberinin olmadığını iddia etti.

-"Türkler'i gördüklerinde ya öldürüyorlar ya da tutukluyorlar"

Sanıklardan Ahmet Kaya ise sakal bırakmasının ve İslamiyet'e göre yaşamasının iddianemede suç olarak değerlendirildiğini öne sürdü.

Kaya, Suriye'ye gidiş gelişlerinin örgüt toplantılarına katılmak için yapıldığı şeklinde değerlendirildiğini de ifade ederek, "Biz İslami eğitim almak için önce Mısır El Ezher Üniversitesini düşündük. Mısır'da yaşam şartları çok pahalıydı. Çok araştırdık. En uygunu Suriye'deydi. Biz İslami eğitim almak için gittik. Suriye'de bir iç savaş çıkmıştı. Türkler'i gördüklerinde ya öldürüyorlar ya da tutukluyorlar. Biz de oradan ayrıldık. Böyle bir durumda El Kaide üyesi olsam orada kalırdım" diye konuştu.

-Adnan Oktar'ın müdahillik talebi kabul edildi

Diğer tutuklu sanıklar da İslami kurallara uygun bir şekilde yaşamaya çalıştıkları için El- Kaide üyeliğiyle suçlandıklarını iddia ettiler. Sanıkların ardından duruşmada söz alan avukatlar da tutuklu sanıkların tahliyesini talep etti.

Örgütün hedefinde olduğu iddia edilen Adnan Oktar da avukatı aracılığıyla, mağdur ve müşteki sıfatıyla davaya katılmak için mahkemeye dilekçe gönderdi.

Mahkeme heyeti, şikayetçi Adnan Oktar'ın müdahillik talebinin kabulüne hükmetti. Heyet, tutuklu sanıklardan Ahmet Kaya ve Sezgin Yılmaz'ın tahliyesine karar vererek, duruşmayı erteledi.

-İddianameden

Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 10. maddesiyle görevli İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'nce hazırlanan iddianamede, sanıkların ev ve iş yerlerinde yapılan aramalarda yaklaşık 22 kilo A-4 patlayıcı maddenin ele geçirildiği belirtiliyor. İddianamede, sanıkların, Acun Ilıcalı'nın iki ayrı evinde ve iş adresinde keşifler yaptığının tespit edildiği ve bilgisayarlarda Ilıcalı'nın evi ve iş yerine ait fotoğrafların olduğu bildiriliyor.

Bilgisayarlardaki şifreli klasörlerde, kamuoyunda "Adnan Hoca" olarak bilinen Adnan Oktar'ın evine ait kroki ve fotoğrafların da bulunduğu kaydedilen iddianamede, ayrıca Koç Müzesi, Amerikan Büyükelçiliği ve Balat'taki bir sinagoga ait internet üzerinden ulaşılan krokilerin de yer aldığı ifade ediliyor.

İddianamede, 12 sanık hakkında, "terör örgütü El-Kaide'ye üye olmak" , "patlayıcı madde bulundurmak" ve "resmi belgede sahtecilik" gibi suçlardan 15 yıl ile 34 yıl arasında değişen hapis cezaları  isteniyor. - İstanbul