İTÜ'den Boğulmalara Karşı Kampanya: Akıntıya Tutulma, Yaşama Tutun - Son Dakika
Güncel

İTÜ'den Boğulmalara Karşı Kampanya: Akıntıya Tutulma, Yaşama Tutun

İTÜ\'den Boğulmalara Karşı Kampanya: Akıntıya Tutulma, Yaşama Tutun

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ), boğulmalara neden olan Karadeniz sahillerindeki çeken akıntıları inceledi.

03.05.2013 15:11

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ), boğulmalara neden olan Karadeniz sahillerindeki çeken akıntıları inceledi. Jandarma ve valilik ile birlikte çeken akıntılar yüzünden meydana gelen ölümleri önlemek için bilinçlendirme kampanyası başlatan İTÜ'ye Çağla Kubat da destek verdi. Manken, fotomodel, oyuncu ve milli rüzgar sörfçüsü Çağla Kubat, okullarda gösterilmek üzere hazırlanan bir kısa film ile üç kamu spotunda rol aldı.

195 KİŞİ ÇEKEN AKINTI YÜZÜNDEN HAYATINI KAYBETTİ

Karadeniz sahillerinde her yıl çeken akıntı nedeniyle yüzlerce insanımızın boğulmasına karşı, İTÜ'lü öğretim üyeleri yaptıkları bir araştırma sonucu hazırladıkları kampanyayla önlem almaya çalışıyor. Doç. Dr. Barış Barlas ve Prof. Dr. Serdar Beji'nin liderliğindeki bir ekip, 2007-2012 yılları arasında İstanbul civarında sıkça denize girilen bölgelerde jandarma kayıtlarına girmiş boğulma olaylarını tek tek ele aldı. Araştırmaya göre, bu süre zarfında gelişen 302 olayda 289 kişi hayatını kaybetti. Bu vakaların tek tek analiz edilmesi sonucu, 195 kişinin yani yüzde 69'unun çeken akıntı yüzünden hayatını kaybettiği belirlendi. Araştırmada çeken akıntının oluşumu ve akıntının görüldüğü sahillerin dalga yapısı da teknik ayrıntılarıyla ele alındı. Araştırma 6 Mayıs'ta, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu'nun da katılımıyla, İTÜ'de yapılacak bir çalıştayla kamuoyuna sunulacak.

Çeken akıntının yol açtığı boğulma olaylarına karşı İTÜ'nün öncülüğünde, jandarma ve İstanbul Valiliği'nin de desteğiyle "Akıntıya tutulma, yaşama tutun" sloganıyla düzenlenen kampanya kapsamında, okullarda gösterilmek üzere Çağla Kubat'ın rol aldığı 20 dakikalık bir kısa film ve üç adet kamu spotu çekildi. Bu videolarda akıntıya kapılarak hayatını kaybedenlerin fotoğrafları denizin üstünde yüzdürülerek dikkat çekici görüntüler elde edildi. Kamu spotları yakında ulusal televizyonlarda yayınlanmaya başlayacak.

ÇAĞLA KUBAT: AKINTIYA KENDİNİZİ BIRAKIN, SONRA KIYIYA PARALEL YÜZÜN

Çağla Kubat "İnsanlar denizden korkmasın ama denizde karşılaşabilecekleri tehlikelere karşı daha dikkatli olsunlar istedim. Doğayla her zaman uzlaşmak gerekiyor. Akıntıya kapıldığınız zaman ona karşı savaşmanın hiçbir anlamı yok. Bu akıntı gücüne karşı koyamıyorsunuz. O yüzden akıntıyla karşılaştığınızda akıntıya kendinizi bırakın, sonra kıyıya paralel yüzün. Bir süre sonra akıntının gücünden kurtulacağınız için rahatlıkla karaya dönmek için gücünüz olacak" dedi.

Her bölge ve kıyı şeridi için yüksek risk durumu, o kıyı şeridinin rüzgar ve dalga koşulları incelenerek tek tek belirlenecek. Riskli bulunan plajlar için ikaz levhaları yerleştirilecek. Haftasonlarında plaj yakınlarında el broşürleri dağıtılacak, yakınlardaki esnafların vitrinlerine posterler asılacak. İlköğretim okullarında konuya ilişkin öğrencileri bilgilendirme faaliyeti düzenlenecek. Müftülük vasıtasıyla camilerde vatandaşlar bilgilendirilecek.

ÇEKEN AKINTI DİBE DEĞİL AÇIĞA ÇEKER

Araştırmaya göre, kıyıya doğru gelen dalgalar kırıldıktan sonra kıyıda akıntıya dönüşüp tekrar açık denize doğru yöneldiklerinde çeken akıntı haline geliyorlar. Çeken akıntılar, sahil şeridine dik doğrultuda, sığ sudan derin suya hareket eden kuvvetli akıntılar. Halk arasındaki yaygın söylentilerin aksine, bu akıntılar insanı dibe çekmezler, akıntıya kapılanları kıyıdan uzaklaştırıp açığa doğru taşırlar. Boğulma olayları, nispeten güvenli sığ sulardan açığa doğru çekildiğini fark eden insanların, korku ve panikle çırpınarak kıyıya dönmeye çabalamaları ve sonuçta yorgun düşerek kendilerini su üzerinde tutamamaları sonucunda gerçekleşmektedir. Oysa akıntıdan kurtulmak için, sahile doğru değil, önce kıyıya paralel biçimde 30 metre sağa veya 30 metre sola yüzerek akıntıdan kurtulup, daha sonra sahile doğru yönelmeleri gerekiyor. Bu kadar basit bir bilgi bile çeken akıntı yüzünden gerçekleşen ölümlerin önüne geçmek için etkili olabilecek bir yöntem.

ARAŞTIRMADAN SATIR BAŞLARI:

Çeken akıntı genelde 0.3 – 0.6 m/s arasında değişmekte. Ancak, 2.4 m/s hızında çeken akıntıya bile rastlandı. Bu hızın, 100 metre serbest stil yüzme olimpiyat şampiyonunun hızından daha fazla olduğu söylenirse, akıntının gücü daha iyi anlaşılabilir.

Çeken akıntıların ortalama hızı saatte beş kilometreyi buluyor. Bu hız deneyimli yüzücüler için bile bir sorun teşkil etmekte.

İstatistiklere göre en çok hayatını kaybeden grup, yüzde 41 ile 18-34 yaş arasındaki grup. Bu yaş grubu kendisine en çok güvenen, olası tehlike ve riskleri görmezden gelebilen bir yaş grubu.

Çeken akıntının dışarıdan görülüp belirlenebilmesi kolay değildir. Ancak şu gözlemler önemli:

1- Sanki bir kanal boyunca devam eden birbirine karışmış ve düzensiz ilerleyen su.

2- Belirli bir bölgeden suyun renginin dipteki kum hareketinden dolayı bulanık ve kahverengi bir görünüm alması.

3 - Düzenli biçimde denize doğru ilerleyen köpük.

4 - Kıyıya doğru gelen dalgalarda meydana gelen bozulma ve düzensizlik. Bu belirtilerden biri ya da birkaçının olması, çeken akıntının varlığına bir işaret.

(BB) - İstanbul/ Sarıyer

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel İTÜ'den Boğulmalara Karşı Kampanya: Akıntıya Tutulma, Yaşama Tutun - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement