İzmir'in Gündemindeki Davada İkinci Ara Verildi

İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Büyükşehir Belediyesi'ndeki yolsuzluk iddialarına ilişkin davanın ikinci yarısına sadece sanıkların ailelerinin 1. derece akrabaları alındı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi'ndeki yolsuzluk iddialarına ilişkin davanın ilk duruşması, üçüncü gününde devam ediyor. 23 tutuklu sanık ile İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun da aralarında bulunduğu bir kısım tutuksuz sanıklar ile avukatlarının katıldığı davanın bugün ikinci yarısına sadece sanıkların ailelerinin 1. derece akrabaları alındı.

Duruşmada Çeşme Sheraton Oteli'nde düzenlenen faturanın önce belediyeye kesilip, sonra iptal edilip neden İZFAŞ'a kesildiği sorusuna cevap veren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, "İZFAŞ'ı kapsamlı anlatmadan konunun aydınlanması mümkün değildir. İZFAŞ kongre yapar, fuar yapar, sergi yapar. Kültürpark'taki kültür merkezlerini, diğer fuar hollerini kiraya verir. Bugün yaptığımız çalışmalarda İZFAŞ bünyesinde birer kültür sanat faaliyetlerini Adnan Saygun Kültür Merkezi'nde başta olmak üzere

İZFAŞ bünyesinde çalıştırmak istiyoruz. Jüriye verilen ağırlama ücreti, opera binası ve proje yarışmasına çıkıldı. Birçok toplantı yapıldı, katıldım. 170 proje yarıştı. İlk önce 12 tanesi belirlendi. Sonra 1 2 3 belirlendi. Sheraton'da yapılan buydu. Sonra il dışındaydım. Sheraton'da konaklamadım. Ertesi gün geldim. Jüriye katıldım. Proje maketini ilk orda gördüm. Basına açıklama yaptım. Yapılan ödeme budur. Ben özel kalem müdürüme 'Bu harcamanın, bu konaklamanın belediye ile alakası yok. Bunu ben

ödemeliyim' diyorum. Bu sefer ihaleyi iptal ettiriyorlar. Aziz Kocaoğlu üzerine kesiyorlar. 40 senedir ticaretle uğraşıyorum. Yanlış kesilen fatura iade edilir, başka kesilir. Oradan ödeme yapılır. Orada yanlış kesildiyse iptal edilir. Bu ağırlama bizim tarafımızdan, İZFAŞ tarafından ödenmiştir. İZFAŞ, İzmir'in kalkınması için kurulmuştur. Bunda bir şey yok. Ne kadar muhasebeci, alışveriş yapan kişi varsa, faturanın başka birisine kesilmesini talep ediyorsa faturayı kesen kurum faturayı iptal eder, kime

gerekiyorsa ona keser. Bunun da hiçbir cezai yaptırımı yoktur" dedi.

"EŞİM VE ÇOCUKLARIMA DA MI ACIMADINIZ"

İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Erhan Bey ise savunmasında, "Ben herhangi bir suç örgütünün varlığından haberdar olmadım. Böyle bir suç örgütünü kabul etmiyorum. Bu suçlamayı kesinlikle ve kesinlikle kabul etmiyorum. Bana ne emniyette ne de savcılıkta çıkar, menfaat sağladığıma dair soru sorulmadı. İddianamede böyle bir suç yoktur.

Savcı sorgulamada bana 'Seni buraya benim karşıma kim çıkardı. Burada ne işin var. Akıl işi mi?'

dedi. Mahkemede hakim bizi evimize gönderdi. 15 gün

sonra tekrar alındık. Belediyede görevimin başındaydım. Hiçbir yere kaçmadım. Yine ikinci kez gözaltına alındım. Gazeteler tutuklanacak isimleri açıklamasına rağmen kaçmadım. Savcıya teslim olmaya gittim ama almadı. Cezaevine gönderileceğimi bildiğim halde görevime devam ettim. Sizce ben hala kaçma ihtimali olan bir insan mıyım? Katlı otoparkta ihaleye fesat karıştırmadım. 10 Şubat 2011 tarihinde ihale yapıldı. O tarihe kadar benim belediye için ne amirlerimle ne de bürokratlarla otopark ile ilgili bir

görüşmem olmamıştır. İhaleden 11 gün sonra Genel Sekreter Pervin hanımın yanına bir vefat nedeniyle başsağlığı ziyaretinde bulundum. 29 dakikalık görüşmenin bir yerinde Pervin bana, 'Erhan bu otoparkı işletebilir miyiz?' dedi. Bende sadece 'İşletebiliriz' dedim. Benim zaten danışmanlık görevim var. Ben konuştum mu mevzuatla konuşurum. Ben danışmanlık için para kazanıyorum. Ben kanunun söylediğini söyledim. Suç mu işledim? Fesat mı karıştırdım? 4 aydır cezaevindeyim. Hadi bana acımadınız, eşim ve

çocuklarıma da mı acımadınız? Cezaevinde hep kendime 'Neden buradayım?' dedim. Bana bu sorumluluğu verenlere, İzmir'e ve ülkeme hizmet ettim. 4,5 sene önce kredi ile aldığım evde yaşıyor ve hala ödüyorum. Belediyemizin birçok ilçede lojmanları var. Benim aklım yok mu orada yaşamaya. Ama ihtiyacı olan olur diye gitmedim. İçinde inşaat işçisi olan, doktoru olan Çamdibi'nde yaşıyorum. Eğer kendime güvenmeseydim orada oturmayı düşünmezdim. Nasıl avukatların sertifikası varsa, benim de danışmanlık sertifikam

var. Ben 73 bin liralık ihaleye mi fesat karıştıracağım, trilyonluk ihaleler varken. Diğer bana yapılan suçlama fotoğraf çekimi ve bunları masaüstüne aktarmam. İzmir'de Hayat Var Projesi içindi. Türkiye'de bizim yaptığımız fotoğraf çekimi ve tanıtım çekimleri ile ilgili bir sürü kurumu inceledim. Birçok ilin tanıtımını 21F yöntemi ile yapmış dedim. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş'ye vermiş. İstanbul Büyükşehir'de 260 parçaya bölerek ihale etmeksizin, 21F, 3G yöntemleri dikkate almayarak

aktardığına dair bilgileri gördüm. Kanunun bana verdiği danışmanlık görevim dışında hiçbir şey yapmadım" diye konuştu. - İZMİR