Katalonya özerk yönetiminden bölgedeki şiddet olaylarına son verilmesi çağrısı

İspanya'nın Katalonya Özerk Bölgesi'nde, Yüksek Mahkemenin bağımsızlık yanlısı Katalan siyasetçilere verdiği mahkumiyet kararlarına karşı düzenlenen protestolar dördüncü gününe girerken, özerk yönetim hükümetinden şiddet olaylarına son verilmesi çağrısı yapıldı.

BBC'nin haberine göre, Katalonya Özerk Hükümet Başkanı Quim Torra, Katalan parlamentosunda yaptığı konuşmada, "Şiddet olaylarını kınıyoruz. Sokaklarda gördüğümüz gibi olaylara izin vermeyeceğiz. Bu derhal sona ermeli. Ne arabaları yakmanın ne de diğer vandallıkların haklı çıkarılır hiçbir yanı yok." dedi.

Yüksek Mahkemenin bağımsızlık yanlısı Katalan siyasetçilere verdiği mahkumiyet kararlarına tepki gösteren Torra, bunun "temel haklara doğrudan saldırı" olduğunu savundu ve İspanya Başbakanı Pedro Sanchez'e "çatışmalara, demokrasilerde olduğu gibi vatandaşlarla konuşarak ve kendilerini ifade etmelerine izin vererek karşı koyma" çağrısı yaptı.

Torra'dan yeni bağımsızlık referandumu çağrısı

Katalonya Özerk Yönetimi Hükümeti Başkanı Torra, ayrılıkçı Katalan siyasetçilerin aldığı mahkumiyetin, bölgenin bağımsızlığı konusunda yeni bir oylama yapılması için bir sebep olduğunu söyledi.

Katalonya'nın bağımsızlığı için yeni bir referandum çağrısında bulunan Torra, "Parmaklıklar eklenmeye devam edilen bu kafeste kalamayız." diye konuştu.

Yüksek Mahkemenin kararının demokrasiye vurulmuş en büyük darbe olduğu yorumunu yapan Torra, "referanduma gittikleri için 100 yıl hapis cezası alsalar dahi cevaplarının açık olduğunu, kendi kaderlerini tayin etmek amacıyla yeniden sandık başına gidilmesi gerektiğini" söyledi.

Torra, "1 Ekim sözü" adlı bir manifesto okumuştu

Torra, 1 Ekim'de, yasa dışı olmasına rağmen 1 Ekim 2017'de yapılan ve İspanya Anayasa Mahkemesince tamamen geçersiz sayılan bağımsızlık referandumunun 2. yılı dolayısıyla bir manifesto okumuştu.

"1 Ekim sözü" adlı manifestoda, "Katalonya hükümeti, Katalonya Cumhuriyeti hedefine ulaşmak için mazeretsiz ilerleme sözü veriyor." ifadesi kullanılmış ve "Katalonya Cumhuriyeti'ni kurmak için demokratik ve barışçıl yolların kullanılacağı" kaydedilmişti.

Protestolar sürüyor

Katalonya'nın en büyük kenti Barcelona'da dün gece 10 binerce kişinin katıldığı protestolarda göstericiler polisle çatışmıştı.

Göstericilerden bazıları sokaklarda kurdukları barikatları, araçları ve çöp kutularını ateşe vermişti. Protestocular, "Sokaklar her zaman bizim olacak!" sloganı atmıştı.

Polis, protestolarda göstericilerin güvenlik güçlerine molotofkokteyli, taş, şişe ve fişek ve maytap gibi patlayıcı maddeler fırlattığı açıklamasını yapmıştı.

Protestoların ilk üç gününde 250 civarında kişi yaralandı

Bir polis helikopterinin, havai fişek benzeri beş "piroteknik" maddeyle vurulduğunu aktaran güvenlik güçleri, protestoların ilk üç gününde aralarında polislerin de bulunduğunu en az 250 kişinin yaralandığını aktarmıştı.

İspanya Başbakanı Pedro Sanchez tarafından yapılan açıklamada, protestoların dünkü, üçüncü ve en şiddetli gecesinde, 46'sı polis memuru 80 kişinin yaralandığı ifade edilmişti.

Protestolar sırasında göstericiler ile polis arasında çıkan çatışmalarda en az 33 kişinin gözaltına alındığı belirtilen açıklamada, şu ana kadar 4 protestocunun kamu düzenini bozma suçundan tutuklandığı kaydedilmişti.

Diğer yandan, Katalonya bölgesinde bugün protestocuların Fransa'ya giden bir otoban da dahil bazı yolları kapattığı öğrenilmişti.

Katalonya'daki süreç

İspanya'nın Katalonya özerk yönetiminde yasa dışı ilan edilmesine rağmen yapılan bağımsızlık referandumunu organize etmekten yargılanan 12 Katalan siyasetçi ve sivil toplum örgütü liderinin 4 ay süren davası 12 Haziran'da sona ermişti.

Anayasa Mahkemesinin yasa dışı ilan etme kararına rağmen Katalonya özerk yönetiminde 1 Ekim 2017'de gerçekleştirilen bağımsızlık referandumuyla bağlantılı olarak suçlanan 12 sanıktan 9'u tutuklu, 3'ü de tutuksuz yargılanıyordu.

Sanıklar hakkında "anayasal düzeni kısmen ya da tamamen şiddet yoluyla yıkmak", "kanunun uygulanmasına engel olmak", "devlet kurumlarına itaatsizlik" ve "kamu malını kötüye kullanmak" suçlarından 7 ila 25 yıl hapis cezaları istenmişti.

Ayrılıkçı Katalanlarla ilgili davaya bakan Madrid'deki Yüksek Mahkeme, 14 Ekim'de, 12 Katalan siyasetçiden 9'una 9 ila 13 yıl hapis cezası vermişti. "İtaatsizlikten" ceza alan diğer 3 sanığa ise hapis cezası verilmemişti.