Kei 20. Yıl Dönümü Zirvesi

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Bugün burada bölge ülkeleri açısından KEİ'yi, Karadeniz havzasının temel bölgesel örgütü yapan siyasi iradeyi yeniden ihya etmeyi hedefliyoruz" dedi.

Cumhurbaşkanı Gül, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü (KEİ) 20. yıl dönümü devlet ve hükümet başkanları zirve toplantısında yaptığı konuşmada, KEİ'nin önemine işaret etti.

"Esasen KEİ'nin ortak bir coğrafyayı paylaşan ülkelerimizi, halklarımızın daha müreffeh, daha güvenli geleceği için bir araya getiren örnek bir işbirliği modelini temsil etmektedir" diyen Gül, böyle bir işbirliği örgütünün fikir babası ve ev sahibi olmanın ve 20. yıl dönümünü kutlamanın Türkiye için büyük bir onur kaynağı olduğunu söyledi.

Gül, 20 yıl önce İstanbul Bildirisi'nin imzalanmasıyla başlayan KEİ'nin kuruluş sürecinin, soğuk savaşın sona erdiği yıllara damgasını vuran çok önemli bir gelişme olduğunu anlatarak, bir nesil boyunca demir perde ile kapılarını birbirlerine kapatan ülkelerin, halklarının yeniden kucaklaşmasını sağlayacak bir işbirliği platformunda buluşmanın mutluluğunu yaşadıklarını kaydetti.

"Ekonomik işbirliğini müşterek payda olarak kabul eden ülkelerimiz bölgedeki farklı yaklaşımları, barış, istikrar ve demokrasinin uzlaştırıcı ruhuna dönüştürerek uzun soluklu bir hedefi paylaşmışlardır" diyen Gül, o dönemde siyasi ve ekonomik yapıları itibariyle geçiş sürecinde olan çok sayıdaki üye ülkenin bugün uluslararası siyasi ve ekonomik sistemin önemli aktörleri haline gelmelerinden memnuniyet duyduklarını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Gül, bu nedenle KEİ'nin, 20. yıl dönümünün kutlanmasında mutluluk ve heyecan duyduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:

"20 yıl zarfında örgütsel yapısını tamamlayarak geniş Karadeniz bölgesinde tüm bölge ülkelerini kucaklayan KEİ, olgunlaşma sürecini tamamlamış ve tam teşekküllü bir uluslararası örgüt haline gelmiştir. Artık önümüzde yapılması gereken bölgemizin zengin doğal ve insani kaynaklarını harekete geçirerek her alanda işbirliğini geliştirmek ve KEİ'yi hak ettiği etkinliğe ulaştırmaktır."

-Zirvenin İstanbul'da yapılmasının önemi-

KEİ'nin 20. yıl zirvesinin İstanbul'da yapılmasını anlamlı bulduğunu belirten Gül, "İstanbul ruhunun yeniden canlanacağına ve üye ülkelerin örgütün gelecek on yıllarına yön gösterecek haritaya şekil verecek siyasi iradeyi kararlı ve güçlü bir şekilde yansıtacaklarına tüm kalbimle inanıyorum. 20 yıl önce burada örgütü, kaygan bir uluslararası zemin ve belirsizlik ortamına karşı üye ülkelerin güçlü işbirliği arzuları ve ortak hedefleriyle inşa ettik" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Gül, KEİ'nin aradan geçen süre zarfında bölgede huzur, istikrar ve işbirliğinin tesisinde önemli bir rol oynadığını da belirterek,

"Bugün burada bölge ülkeleri açısından KEİ'yi Karadeniz havzasının temel bölgesel örgütü yapan siyasi iradeyi yeniden ihya etmeyi hedefliyoruz" dedi.

KEİ'nin geçen 20 yıllık süreçte değişen şartlara uygun değişmeye devam ettiğini de anlatan Gül, örgütün kurumsallaşmış bir hükümetler arası yapısının yanı sıra parlamentolar arası işbirliğine, ticaret ve kalkınma bankacılığına, özel sektörün katılımına, akademik düşünce boyutuna imkan sağlayan bağlı kuruluşlara da sahip olduğunu belirtti.

Gül, KEİ'nin ulaştırma, enerji, çevrenin korunması, kültür, turizm ve eğitimden, iyi yönetişim ve örgütlü suçlarla mücadeleye kadar çeşitli alanları kapsayan çalışma gruplarıyla somut projeler üreten bir örgüt olduğunu ifade ederek, KEİ'nin hatırı sayılır hukuki müktesebatının var olduğunu da dile getirdi.

- Avrasya kıtasının tam kalbi-

Cumhurbaşkanı Gül, "Hepsinden önemlisi tüm bunların yolunu açan ve bugün bizleri biraraya getiren samimi ve güçlü bir siyasi iradeye sahibiz. Avrasya kıtasının tam kalbinde yer alan geniş Karadeniz bölgesi tarihi İpek Yolu'ndan günümüzdeki stratejik enerji hatlarının koridorlarına kadar bölgesel ve küresel sürdürülebilir kalkınma ve istikrar açısından hep kilit öneme sahip olmuştur" diye konuştu.

Bölgenin geniş doğal ve insan kaynaklarıyla uluslararası alanda ön plana çıktığını ifade eden Gül, ayrıca bunun uluslararası ilginin bölge üzerinde yoğunlaşmasına yol açtığını kaydetti.

Gül, bu ilginin iyi değerlendirilmesi gereken bir çok önemli fırsatı da beraberinde getirdiğini vurguladı.

KEİ'nin daha da etkin kılınmasıyla Karadeniz bölgesinin sesini küresel ölçekte daha iyi duyurabileceğini anlatan Gül, ayrıca artan jeopolitik ve ekonomik öneminin meyvelerini en iyi biçimde değerlendireceğini söyledi.

Gül, bugün yayınlanacak sonuç belgesinin örgütün gelecekte yapacağı çalışmalara rehberlik edeceğini belirterek, üye ülkelerinin bölgesel ve uluslararası işbirliği süreçlerine yaklaşımları açısından KEİ'nin, öncelik sıralamasında zaman zaman hak ettiği ilgiyi görmemiş olabileceğini anlattı.

-Bölgesel sahiplik-

Cumhurbaşkanı Gül, "Ancak bölgesel sahiplik ve ortak işbirliği iradesinin KEİ'yi bugün bulunduğu noktalardan çok daha yukarılara taşıyacağına inanıyorum. Esasen uluslararası ve bölgesel aktörlerin KEİ'ye artan ilgisinin, KEİ'nin yükselen değerlerinin somut tezahürü olduğuna inanıyorum" dedi.

Bugün onaya sunulan ve KEİ'nin 10 yıllık ekonomik hedeflerini belirleyen belgenin KEİ'nin uluslararası görünülürlüğüne büyük katkı sağlayacağına inandığını kaydeden Gül, KEİ'nin, 1 Temmuz 2012 tarihi itibariyle dönem başkanlığını üstlenecek olan Türkiye'nin çabalarını örgütün daha işlevsel hale gelmesi yönünde yoğunlaştıracağını belirtti.

Geniş ekonomik ve beşeri kaynaklara sahip olan güzel bir bölgede yaşadıklarına dikkati çeken Gül, "Bölgemizin güzelliklerini ve zenginliklerini insanlarımıza daha fazla yansıtmak ve insanlarımızın bu zenginlikten daha fazla istifade etmelerini sağlamak, bölgede huzur ve istikrar açısından büyük önem taşımaktadır. KEİ'nin, çeşitli faaliyet alanlarında insanların ekonomik yaşamını kolaylaştıracak ve iyileştirecek faaliyetlere odaklanması bu bakımdan yarar sağlayacaktır. Bölgemizin kalkınma sorunlarına kendi içinde çözümler üretebilme potansiyeli bulunduğu ve potansiyelin harekete geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu.

-Avrupa'daki kriz-

Cumhurbaşkanı Gül, başta Avrupa olmak üzere pek çok gelişmiş piyasa ekonomisinde artık kronikleşme istidadına girmiş bir ekonomik krizle karşı karşıya olunduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Bu kriz sadece aynı zamanda AB üyesi olan üye ülkelerimizin değil, tüm KEİ bölgesini etkilemektedir. Böyle dönemlerde Karadeniz'in kalbini oluşturduğu geniş Avrasya coğrafyasının sinerjisinden yararlanmak ve krizi daha fazla ticaret ve yatırımla aşmak en akıllı yöntem olacaktır.

Öte yandan siyasi ihtilaflar, bölgemizde ekonomik işbirliği ve kalkınmanın önünde önemli bir engel oluşturmaktadır. Bu sorunların işbirliğimizi etkilememesi için hep birlikte çaba göstermeliyiz. İmkan bulunması halinde ise siyasi sorunlara bölgemizin kendi içinden çözüm üretilmesi için gayret sarf etmeliyiz. Günümüzde tehdit unsurları geçmişe kıyasla ciddi bir değişiklik göstermektedir. Eskiden ideolojik temelde yaşanan ayrımın yerini artık kuzey-güney, zengin-yoksul ayrımı, ırkçılık, kültürel hoşgörüsüzlük ve terör hareketleri almaya başlamıştır. Bir ülkenin yaşadığı sorunlar küreselleşen dünyada diğer ülkeleri de etkilemekte, bu da ortak mücadeleyi zorunlu kılmaktadır. Bu, Karadeniz bölgesi için de fazlasıyla geçerlidir. Güvenliğin bölünmezliği gerçeğinden hareketle yeni bakış açıları geliştirmemiz gerekmektedir."

Gül, konuşmasının sonunda KEİ'nin yeni bir ivmeyle güç kazanmasını diledi.

Muhabir : Nuray Özger - Fatma Metin Günaydın

Yayıncı: Sibel Ertürk Kurtoğlu - İSTANBUL