Kızıltepe'de 22 Kişinin Öldürülmesine İlişkin Dava

Mardin'in Kızıltepe ilçesinde 1992-1996 yıllarında 22 kişinin öldürülmesine ilişkin, dönemin Diyarbakır Jandarma Komutanı Albay Eşref Hatipoğlu ve Kızıltepe İlçe Jandarma Komutan Vekili Hasan Atilla Uğur'un da arasında bulunduğu 4'ü asker 9 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, sanık ve müşteki avukatları katıldı.

Davanın son celsesinde iddianamede "maktul" olarak yer alan Nurettin Yalçınkaya ile aynı nüfus bilgilerine sahip kişinin, 2010'da İstanbul Pendik'te eşinden boşandığı belirtilmiş ve çelişkinin giderilmesi için kadının beyanının alınması kararlaştırılmıştı.

Bu konuda konuşan müşteki avukatlarından Erdal Kuzu, bulunan kemiklerin maktul Yalçınkaya'ya ait olduğu yönünde Adli Tıp Kurumu raporu bulunduğuna işaret ederek, "Ancak o tarihte Kızıltepe Savcılığı ölümü Nüfus Müdürlüğüne bildirmemiş. Boşanma davasında tebligat üzerinden verilmiş bir karar söz konusu. Tebligata rağmen duruşmalara gelmemesi nedeniyle yokluğunda karar verilmiş. Aile Mahkemesinden dosyayı isterseniz, tebligatın kime yapıldığını görebiliriz." diye konuştu.

Mahkeme Başkanı Mustafa Yiğitsoy, "Dosyayı istedik. Pendik'teki mahkeme taşındığı için dosyayı bulamıyorlar." dedi.

Sanık avukatlarının, "2008'de cenazeyi gömüyorlar, 2010'da boşanma davası mı açıyorlar?" sözü üzerine avukat Kuzu, "Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca kemikler bana teslim edildi. Ben de abisine kargo ile gönderdim. Eşi de olaydan sonra İstanbul'a yerleşmiş. Dolayısıyla eşinin haberi olmayabilir." ifadelerini kullandı.

Beyanına devam eden avukat Kuzu, "iddianamenin büyük kısmında cinayetlerin JİTEM tarafından işlendiğine ilişkin kanıtlar bulunduğunu" söyleyerek, "JİTEM ile ilgili MİT, Genelkurmay Başkanlığı, TBMM ve ilgili diğer bakanlıklara yazı yazılarak, bu örgütle ilgili ellerindeki bütün bilgi ve belgelerin gönderilmesinin istenmesini" talep etti.

Kızıltepe'nin Aysun köyünde 5 kişinin cesedinin bulunduğunu, bunlardan 3'ünün bu dosyaya, 2'sinin ise Adıyaman'da açılan davaya konu edildiğini anlatan Kuzu, Adıyaman'daki mahkemenin dosyaların birleştirilmesi yönünde talebi olduğunu ifade etti. Kuzu, birleştirme kararı için dosyanın Yargıtayda olduğunu bildirerek, "Mahkemenizin, Yargıtayın kararına kadar bunu bekletici mesele yapmasını talep ederiz. Ayrıca her bir öldürme olayıyla ilgili tanık bildireceğiz." dedi.

Sanık avukatları, JİTEM ile ilgili talebin dosyaya yenilik katmayacağını ifade ederken, Cumhuriyet Savcısı Yücel Erkman bir talebi bulunmadığını belirtti.

Mahkeme heyeti, dosyada maktul olarak gösterilen Nurettin Yalçınkaya'nın eşinin beyanının alınması için İstanbul'daki mahkemeye talimat yazılmasına, kadına Yalçınkaya'nın eşi olup olmadığı, eşinin ölüp ölmediği ve boşanma davasıyla ilgili sorular sorulmasına karar verdi.

Kızıltepe İlçe Emniyet Müdürlüğüne yazı gönderilerek, Tepebaşı Köyü nüfusuna kayıtlı Nurettin Yalçınkaya'nın yaşayıp yaşamadığının, uzun zamandır köyde yaşayan ve yaşı en az 50 olan kişilerden araştırılmasını karar altına alan heyet, JİTEM ile ilgili soruşturma aşamasında alınan belgeler bulunması nedeniyle müşteki avukatı Kuzu'nun bu konudaki talebini reddetti.

Müşteki avukatlarının bildireceği cinayetlere ilişkin tanıkların dinlenmesine de karar veren heyet, davayı erteledi.

İddianame

İddianamede, Kızıltepe'de 1992-1996 yıllarında 22 kişinin öldürülmesine ilişkin, sanıklar dönemin Diyarbakır Jandarma Komutanı Albay Eşref Hatipoğlu ve dönemin Kızıltepe Jandarma Komutan Vekili Hasan Atilla Uğur'un "silahlı örgüt kurma veya yönetme" ve "tasarlayarak öldürme" suçlarından, diğer sanıklar dönemin Jandarma Komando Bölük Komutanı Ahmet Boncuk, eski başçavuş Ünal Alkan ve köy korucuları Abdurrahman Kurğa, Mehmet Emin Kurğa, Ramazan Çetin, Mehmet Salih Kılıçaslan ile İsmet Kandemir'in ise "silahlı örgüte üye olmak" ve "tasarlayarak öldürme" suçlarından cezalandırılmaları talep ediliyor.

Mardin'de 2014'te açılan dava, güvenlik gerekçesiyle Ankara'ya nakledilmişti.