Kolu İçin Aldığı Tazminatı Geri Ödeyecek

Burdur Cezaevi'ne 13 yıl önce yapılan müdahale sırasında duvarı yıkan kepçenin darbesiyle kolu kopan ve kolu saatler sonra bir köpeğin ağzında bulunan Veli Saçılık, devlete karşı açtığı tazminat davasını kaybetti.

Burdur Cezaevi'ne yapılan müdahalede duvarı yıkan kepçenin kolunu kopardığı Veli Saçılık devlete karşı açtığı davayı kaybetti. Cezaevindeki operasyon sırasında kepçenin kopardığı kolu saatler sonra bir köpeğin ağzında bulunan Veli Saçılık'a ödenen 150 bin liralık tazminat geri istendi. Danıştay'a açtığı ilk davada haklı bulunan ve 150 bin TL tazminat ödenen Saçılık'ın isyana aktif olarak katıldığı sırada kepçenin darbesiyle konulu kaybettiğine ve bu durumun kendi kusurundan kaynaklandığına hükmedildi.

Konuyla ilgili İHA mikrofonlarına açıklamalarda bulunan Saçılık, kendisinin Danıştay'dan adalet beklediğini ancak bunun gerçekleşmediğini öne sürdü. 18 yaşında bildiri dağıtmaktan gözaltına alındığını ifade eden Saçılık, tutuklandığını ve ardından aynı davadan dolayı tahliye edildiğini belirterek, sonra tekrar tutuklandığını kaydetti. 2000 yılında Burdur Cezaevi'ne bir operasyon düzenlendiğini ve burada kepçeyle kolunu koptuğunu dile getiren Saçılık, "Sonrasında kolum bir sokak köpeğinin ağzından bulundu. Bunları yaşadım ve en sonunda da içeride bulunma sebebimden dolayı tahliye oldum. Olaydan sonra sen isyan ettin, isyan davası da düştü ve İnsan Hakları Mahkemesi de lehimde karar verdi. İnsan Hakları Mahkemesi Veli Saçılık haklıdır diye karar verdi" dedi.

Danıştay'ın kararını eleştiren Saçılık, konuşmasına şöyle devam etti:

"Danıştay diyor ki; 'hayır diyor' senin kolunu dozerle koparıla bilir önemli değil, köpeğin ağzında da buluna bilir önemli değil. Ben oradaki güvenlik görevlilerinin tarafını tutarım diyor. Açıkçası 11 yıl yargıladılar, iki satır bir şey yazmışlar ve Veli Saçılık'ın kendi kusuru diyor. Kendi kusuru neymiş. Ortada bir delil yok. Ben hangi askeri ve gardiyanı yaralamışım. Neye zarar vermişim bir belgeleri ve iddiaları da yok. Diyorlar ki, orada bulunuyorsa terör hükümlüsüdür diyorlar. Ben beraat etmişim zaten. Şimdi ben bunun hesabını istiyorum. Burada bir kolum boşlukta sallanıyorsa, bu kol sokak köpeğinin ağzında bulunmuşsa ve ben bugün kamu kurumunda çalışıyorsam burada bir suç ve çektirilen açı vardır. Burada bunun bir karşılığının olması gerekir. Hiç kimseyi yargılamayın, hiç kimseye ceza vermeyin sonra da verilen tazminatı geri alın. Üç kuruşa çalışıyorum zaten. Bin 800 TL maaş alıyorum. Bunun dörtte birine ben icra koyacağın diyorlar. Senin evine icra getireceğim ve hayatını felç edeceğim diyorlar. Yani bırakın artık yakamı ve ben hayatıma devam etmek istiyorum. Danıştay bu hukuksuzluğun altına imza atmamalıydı. Bunu kabul etmiyor ve edemiyorum."

Tazminat davasını kaybeden ve verilen 150 bin TL'nin yaklaşım 600 bin TL olarak geri ödeyeceğini dile getiren Saçılık, kendisinin bu rakamı ödeyecek durumunun olmadığını ve üç kişilik bir aile olduğunu, iki yaşında da bir kızının olduğunu vurguladı. Saçılık, "Aldığım bin 800 TL'dir. Lüks hayatım, herhangi bir olayım yok. Maaşıma haciz koyacaklar. Evden bir iki eşya götüreceklerse götürecekler ve hayatımda bütün birikimleri yok edecekler. Benim hayatıma bir kere kelepçe vurmuşlardı şimdi ikinci kez ekonomik olarak kelepçe vuracaklar. Bu bana zulüm olacak. Umarım insan hakları mahkemesinden bu dönecektir diye düşünüyorum. Orası zaten haklılığımı teslim etmişti. Reva görülmemeli vatandaşa" diye konuştu. - ANKARA