İptal edilen 10 Temmuz 2010 yılındaki Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) sorularının sızdırılmasına ilişkin, 230 kişi hakkında "Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyesi olmak, nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik" suçlarından açılan ilk davanın bugünkü duruşması tamamlandı.
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya bazı sanıklar ve avukatları ile şikayetçi kurumların avukatları katıldı.
Sanık Ayşen Albayrak, savunmasında, hamile olduğunu ve tekrar edilen 2010 KPSS'den hemen önce bebeğini kaybettiğini, aynı dönemde kayınpederinin vefat etmesi nedeniyle iyi hazırlanamadığı bu sınavdan düşük puan aldığını söyledi.
Albayrak, "Sınav isteğimizin dışında İstanbul'da gerçekleşti. Ben Anadolu, eşim Avrupa yakasında sınava girdik. Soğuk bir gündü, en arka sırada oturuyordum ve önüm boştu. Psikolojik baskı oluştu. Bu şartlarda sınava girdim ve hiç çalışmadığım halde 72 net yaptım. 2010'da atanmadım, 2012'de girdiğim sınavla 2014'te atandım. Hiçbir terör örgütüne üye değilim. Sadece vatanını, milletini seven ve bu uğurda öğrenci yetiştiren bir insanım." dedi.
Ayşen Albayrak, HTS kayıtlarında görüştüğü belirlenen kişilerle iş dolayısıyla konuştuğunu belirtti. MASAK raporunu reddettiğini söyleyen Albayrak, kimseye para vermediğini, kimseden de para almadığını iddia etti.
Ayşen Albayrak'ın eşi sanık Tuncay Albayrak da üzerine atılı suçu reddetti ve "Sınav sonuçları değerlendirildiğinde salt doğrular ele alınmış. Sıralamaya bakılmalı. Aynı başarıyı elde ettiğim görülecektir. Matematik öğretmeniyim. Matematik netlerimin full olması kadar normal bir durum yok. Yenilenen sınavdan önce babamı ve bebeğimi kaybettim. Bu olaylardan sonra sınavın bizim için çok da önemi kalmadı. Sonraki yıllarda girdiğim sınavlarda aynı başarıyı elde ettim." diye konuştu.
Sanık Fikret Aysel ise suçlamaları kabul etmediğini, 2010'daki sınavda, 2009 yılında girdiği sınavda yaptığından 23 fazla net yaptığını belirtti. Aysel, tekrar edilen sınava girmemesinde ise YÖK'ün formasyon ile ilgili düzenlemesinin etkili olduğunu savundu.
Sanıklardan Agah Emre Küşadoğlu, 2009'da Tokat'a Milli Eğitim Bakanlığına bağlı sözleşmeli öğretmen olarak atandığını, 2010'da tekrar sınava girdiğini ve yine başarılı olduğunu belirtti.
Küşadoğlu, "2010'da tekrar edilen sınava ameliyatım nedeniyle giremedim. Ameliyatıma ilişkin belgeler hastane ve bakanlığın ilgili birimlerinde var. HTS kayıtlarındaki görüşmelerim hayatın olağan akışına uygun, eş dost ve arkadaşlarımla yaptığım görüşmeler." ifadelerini kullandı.
Sanık Hüseyin Yılmaz ise HTS kayıtları nedeniyle yargılandığını iddia etti.
KPSS'deki usulsüzlükle bir ilgisinin olmadığını öne süren Yılmaz, "HTS kayıtlarımdaki Cemil Kocalar'ı sadece ismen tanıyorum. Samanyolu Kolejinde çalışıyordu. Ama kesinlikle bir ilişkimiz yoktur. HTS kayıtlarındaki kişiler ise iş yeri ortaklığı nedeniyle tanıdığım insanlardır." şeklinde konuştu.
Sanıklardan Hanife Koç, terör örgütü üyeliği iddialarını kabul etmediğini beyan etti.
Koç, "Bugüne kadar sosyal medya da dahil ülkem aleyhine hiçbir yorumum olmamıştır." dedi.
Hakkındaki kopya iddialarının gerçeği yansıtmadığını kaydeden Hanife Koç, "Kopya çekmek gibi bir amacım olsa, tekrar edilen sınava hiç girmezdim. Sınav yerim İstanbul'a alınmasına rağmen sınava girdim." diyerek savunma yaptı.
Sanıklar Fikret Öztürk, Cihan Toktay, Yahya Koç, Hüseyin Doğan ve Mustafa Bayram Coşkun da bugünkü celsede savunmalarını yaptı.
Duruşmaya yarın devam edilecek.
Son Dakika › Güncel › KPSS Sorularının Sızdırılmasına İlişkin İlk Dava - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?