Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, çözüm
sürecine ilişkin olarak, "Şunu kesinlikle bilmeniz gerekir ki, devletin vasfı
üzerine bir pazarlık yürütülüyor değildir. ya da milletin niteliği üzerine bir
pazarlık değildir. Bugün bahsedilen, gazetede yayımlanan belgeler, tutanak
denilen belgeler, İmralı ile BDP milletvekilleri arasındaki konuşmanın birileri
tarafından sızdırılmış halidir. Bu açıdan da devlet açısından hiç bir
bağlayıcılığı yoktur" dedi.
Çelik, Almanya'nın başkenti Berlin'de Avrupalı Türk Demokratlar Birliği'nin
(UETD) Berlin şubesini ziyaret etti. Çelik burada yaptığı konuşmada,
Anadolu'dan gelmiş Türk insanının Almanya'da kendisinin Avrupalı olduğunu
ispat etmesi gibi bir görevle karşı karşıya bırakılmasının esasında Avrupa
Birliği'nin (AB) zihniyetine aykırı olduğunu söyledi. Çelik, şunları kaydetti:
"Sürekli olarak şundan bahsediliyor. Bir şekilde Türklerin Avrupa'ya ne
kadar uyumlu olduğu, bu uyumu sağlayıp sağlayamadığı, entegrasyon ya da
asimilasyon ikileminde nerede oldukları, bunun yerine partisipasyon mu önemli
şeklinde. Bense başka bir şekilde bakıyorum. Bence bu tartışmaların zemini hem
felsefi olarak, hem siyasi olarak yerinde durmuyor. Anadolu'dan gelen
insanımızın, hele bugün, kendisinin Avrupalı olup olmadığını ispatlama gibi bir
mükellefiyeti yoktur. Eğer Avrupa gerçekten AB'nin mantığına uygun olarak çok
kimlikli çoğulcu bir yapıya sahipse Anadolu kimliği Avrupa'nın zaten doğal bir
parçası olan Avrupalı bir kimlik olarak kabul edilmelidir. Aksi halde Anadolu
kimliğini AB'nin doğal bir parçası ve doğal bir kimliği olarak kabul etmezsek, o
zaman AB denilen kimliğin çoğulculuğundan ve kapsayıcılığından kuşku duymak
gerekir."
Çelik, Fransız kimliği ile Alman kimliği arasında bir entegrasyondan
bahsedilmiyorsa ya da Alman kimliği ile İngiliz kimliği arasında bir
entegrasyondan söz edilmiyorsa, Anadolu kimliği ile Avrupa'daki diğer kimlikler
arasında da bir entegrasyondan ya da asimilasyon ilişkisinden söz edilmemesi
gerektiğini ifade etti.
Meselenin artık Türklerin kendisinin Avrupalı olup olmadığını ispatlama
meselesi olmadığına işaret eden Bakan Çelik, şöyle devam etti:
"Mesele AB'nin kendi geleceğine karar vermesi meselesidir. Eğer bunu
gerçekleştirmezse Avrupa büyük bir siyasi vizyon kriziyle karşı karşıya
kalacaktır. Bu vizyon krizi Avrupa'daki ekonomik krizi beraberinde getirdi. Bugün
Avrupa'da yaşanan ekonomik krizin arkasında aslında bir siyasi vizyon krizi
vardır. Eğer gerçekten AB temelinde bir Avrupa kimliğinden bahsedilecekse,
Fransız kimliği ne kadar Avrupalı ise, İngiliz kimliği ne kadar Avrupalı ise,
Alman kimliği ne kadar Avrupalı ise Anadolu kimliği de o kadar Avrupalıdır."
-Çözüm süreci-
Bakan Çelik, çözüm sürecine ilişkin olarak da şunları ifade etti:
"Çözüm süreci yeni değil, sadece çok boyutlu hale getirildi. Şunu kesinlikle
bilmeniz gerekir ki, devletin vasfı üzerine bir pazarlık yürütülüyor değildir. ya
da milletin niteliği üzerine bir pazarlık değildir.
Bugün bahsedilen, gazetede yayımlanan belgeler, tutanak denilen belgeler,
İmralı ile BDP milletvekilleri arasındaki konuşmanın birileri tarafından
sızdırılmış halidir. Bu açıdan da devlet açısından hiçbir bağlayıcılığı yoktur.
Devlet açısından hiçbir resmi niteliği yoktur. Devlet tarafından kabul gören
hiçbir yanı yoktur.
Dolayısıyla bu bir resmi belgeymiş ve bunun üzerinden pazarlı yürütülüyormuş
gibisinden, muhalefet partileri tarafından yapılan istismarı Türkiye'de çözüm
süreci dediğimiz sürece zarar vermekten başka bir anlamı olmaz.
Çözüm sürecinin iki ayağı var. Birincisi Türkiye toprakları içerisindeki
terör eylemi gerçekleştiren silahlı unsurların yurt dışına çıkarılması. Diğeri
ise demokratik ve ekonomik yaşamın güçlendirilmesi gibi tedbirler ile sosyal
barışın daha da kuvvetlendirilmesidir."
Yayıncı: Ogün Duru - ANKARA
Son Dakika › Güncel › Kültür ve Turizm Bakanı Çelik Almanya'da - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?