Ünlü Kırgız edebiyatçı ve diplomat Cengiz Aytmatov'un doğumunun 90. yılı dolayısıyla İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi (IRCICA), Rusya-İslam Dünyası Stratejik Vizyon Grubu ve Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) tarafından "Kültürel İşbirliği Cengiz Aytmatov'un Kültürel Mirası" yuvarlak masa toplantısı yapıldı.
IRCICA Genel Direktörü Halit Eren, Taksim'deki bir otelde düzenlenen toplantıda, 2008 yılında hayatını kaybeden Kırgız yazar Aytmatov'un adına düzenlenen toplantıda, uluslararası ilişkilerde önemi gittikçe artan kültürel etkileşim konusunu ele alacaklarını söyledi.
Rusya Müslümanları, Orta Asya ve diğer İslam ülkeleri arasında paylaşılmış tarih süreçleri olduğunu belirten Eren, "Benzer dil, sosyal gelenek ve inanç unsurları vardır. Aynı zamanda farklı dil ve din gruplarının birlikte yaşama tecrübesi ve bunlar arasındaki alışverişler bulunmaktadır. Bütün bunlar ortak tarih hafızasını meydana getirip bugünkü kültür ilişkilerini şekillendirmektedir. Bu durum dünyaca ünlü Kırgız yazar ve diplomat Cengiz Aytmatov'un eserlerinde gerçekçi anlatımlar bulmuştur. Aytmatov, eserlerinde bölgesinin kültürel, sosyal yapısını ve mirasını, ortak hafızasını hayata geçirmiştir. Kendi bölgesinin insanlarını anlatırken sanki başka bir yerde yaşayan benzer veya ortak kültürdeki insanları anlatır gibi evrensel bir kavrayışı yansıtmıştır." şeklinde konuştu.
"Düşüncelerini ortaya koyarken merkeze aldığı insandır"
TYB Başkanı Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan da felsefenin önemli isimlerinden Platon ve Aristo'nun antik Yunan'ın mitolojisinden, birikimlerinden hareketle eserler ortaya koyduğunu, Cengiz Aytmatov'un da ortak kültürel birikimleri, masalları ve hikayeleri kelimelere ve kavramlara dönüştürerek derin felsefi tahliller yaptığını dile getirdi.
Aytmatov'un eserlerinde karakterleri üzerinden yaptığı tahlillerin önemli olduğunu vurgulayan Arıcan, şöyle konuştu:
"Bu yönüyle Cengiz Aytmatov aslında büyük bir filozofumuzdur. Cengiz Aytmatov üzerinden kültürel iş birliğimize zemin oluşturabilecek felsefi düşünceler kuramlar, teoriler geliştirebiliriz. Aynı şekilde Aytmatov'un kaleme aldığı, hikayeler ve romanlar üzerinden önemli sosyolojik tahliller yaptığını görüyoruz. Ortak toplumsal sorunlarımızı sosyolojik tahlillerle dile getirdiğini görmekteyiz. Bu yönüyle de ondan büyük bir sosyolog tavrını görmekteyiz. Yine hikaye ve romanlarına baktığımızda buradaki karakterler üzerinden ince ve hassas psikolojik analizler yaptığını görüyoruz. Duyguları, düşünceleri, hissiyatları, aşkları, umutları, insani olan her şeyi derin bir psikolojik tahlil ve analizlerle dile getirdiğini görmekteyiz. Bu yönüyle de Cengiz Aytmatov başarılı bir psikolog olarak da karşımıza çıkmaktadır. Düşüncelerini ortaya koyarken merkeze aldığı husus insandır. 'Daha insani nasıl olabiliriz aslında' sorusunun cevabını aramaktadır."
"Beyazı siyah, siyahı beyaz gösteren, ortalığı karıştıran güçler var"
Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Aleksey Yerhov da 1990'lı yılların Rusya, dünya ve Cengiz Aytmatov'un ülkesi Kırgızistan için zor bir dönem olduğunu ifade ederek, "Zor dönemlerde insan hakkında iyi bir şeyler söyleniyorsa bu önemlidir." dedi.
Aytmatov'un eserlerinde işlediği konulara ve ana temasına değinen Yerhov, şunları aktardı:
"Kademeli olarak çok hassas bir şekilde insanların en büyük trajedisi ölümü anlatıyordu. Babası kurşuna dizilmişti ve 'Düşmanın oğluydu.' Belki de bu yüzden eserlerinde trajediyi çok iyi anlatıyordu. Pembe bir tablo çizmiyordu. Onun eserlerinde kahramanlar büyük felaket ve trajediler yaşıyor. Onun eserlerinde sarsılmaz bir şarkı söyleniyor. En iyi en yüksek ahlaki değerlere sahip insanlar için marş söyleniyor. İnsan büyük bir yük taşıdıktan sonra yıkılmıyor. Sonsuz mücadelenin sonucunda kazanıyorlar. İnsanların uğruna savaşıyorlar. Şimdi trenler doğudan batıya, batıdan doğuya gidiyor. Cengiz Bey'in eserlerini okuduğumda şunu görüyorum. Tan yerinde yangınlar, yanı başında ölümler yaşanıyor, yalan, iftiralar öne çıkıyor. Bugün Rusya dopingle suçlanıyor, son İngiltere olayında da suçlandık. Afrin'den dolayı Türkiye'yi suçluyorlar. Beyazı siyah, siyahı beyaz gösteren, ortalığı karıştıran güçler var."
Kırgızistan'ın Ankara Büyükelçisi İbrahim Dzhunusov da etkinlik için teşekkür ederek, Aytmatov'u babaları olarak gördüklerini söyledi.
Sanatçıların eserleriyle yaşadığını ifade eden Dzhunusov, Aytmatov'un da bugün eserleriyle yaşadığını ve tüm dünyanın Kırgızları Cengiz Aytmatov üzerinden tanıdığını kaydetti.
Cengiz Aytmatov'un oğlu Askar Aytmatov da program düzenleyicilerine ve katılımcılara teşekkür ederek Türk dünyasının kutladığı nevruz bayramını tebrik etti.
Aytmatov'un eserlerinin Rus ve Kırgız halklarını yakınlaştırdığını ve kültürlerin bu eserler sayesinde bağlı kalacağını dile getiren Aytmatov, "Bu çalışmanın İslam dünyası ve Rusya arasında iş birliğini geliştirmeye katkı vereceğine inanıyorum. Cengiz Aytmatov da eserleriyle kültürlerin kaynaşması ve birbirlerini tanımasına katkı veriyordu." diye konuştu.
Toplantıda ayrıca Tataristan ve Kırgız cumhurbaşkanlarının toplantıya gönderdiği mesajlar okundu.
Toplantıya Rusya-İslam Dünyası Stratejik Vizyon Grubu Direktörü eski Büyükelçi Veniamin Popov, TYB Onursal Başkanı Mehmet Doğan, yazar Beşir Ayvazoğlu, eski Tarım ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü, Türk dünyasından bilim insanları, edebiyatçılar ve davetliler katıldı.
Son Dakika › Güncel › Kültürel İşbirliği Cengiz Aytmatov'un Kültürel Mirası' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?