Burdur'daki Lisinia Doğa Proje alanı çevresindeki ardıç ağaçlarının meyveleri toplanarak yağı ve suyu çıkarılıyor. Birçok rahatsızlığa iyi geldiği bilinen, parfümeri ve tıp sektöründe kullanılan ardıç yağı ve suyunun satışından elde edilen gelirin bir kısmıyla Lisinia Yaban Hayatı Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi'nin ihtiyaçları karşılanıyor. Burdur merkeze bağlı Karakent Köyü'ndeki Lisinia Doğa Proje alanında 5 ay önce 'Ardıç Ağacı Projesi' başlatıldı. Proje kapsamında yakın çevrede var olan ağaçlardan toplanan ardıç meyvesinin Lisinia Yaban Hayatı Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi'nde kurulan özel bir sistemle yağı ve suyu çıkarılıyor. Ortaya çıkan yağ ve su şişelenerek satılırken, buradan elde edilen gelirin bir kısmıyla rehabilitasyon merkezinin de ihtiyacı karşılanıyor.
'HALK BUNU HASTALIKLARINDA KULLANMIŞ'
Lisinia Yaban Hayatı Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi sorumlusu veteriner hekim Öztürk Sarıca, ardıç ağacının Türk kültüründe uzun yaşamın sırrı olan, korunan, kutsal ve Türk kültürü kadar eski olduğunu söyledi. Sarıca, "Mezarlıklarda, tekkelerde asırlık ardıç ağaçları korunur durumda. Yıllarca kuraklığa, susuzluğa meydan okumuş, her şeye direnmiş bir ağaç. Halk bunu hastalıklarında kullanmış. Yıllardır süre gelen bir gelenek. Bunu öğrendiğimizde çok şaşırdık. Etrafımızda çok fazla ardıç ağacı var. Geçmiş kültürümüzü bugüne taşımak yegane görevlerimizden biri" dedi.
'İNSANLAR KÜLTÜRÜNÜ UNUTMUŞ DEĞİL'
Orman ve Su İşleri Müdürlüğü ile yaptıkları görüşmelerde vejetasyonunu tamamlamış alanlardaki ağaçlardan ardıç meyvesini toplama izni aldıklarını aktaran Öztürk Sarıca, "Gönüllülerimizle ardıç meyvesini toplayıp, kaynatarak yağını ve suyunu çıkarttık. Bu işleme başladığımız andan itibaren çevre köylerden çok fazla talep oldu. İnsanlar kültürünü unutmuş değil. Az veya çok kendileri kaynatarak ardıç suyunu tüketiyor. Çünkü bunu uzun yaşamanın sırrı olarak görüyorlar. Eklem, mide ve romatizmal hastalıklarda çok fazla ardıç yağı talebinde bulundular" diye konuştu.
'GELECEK NESİLLER İÇİN ŞİFA KAYNAĞI'
Ardıç ağaçlarının korunması gerektiğine dikkati çeken Öztürk Sarıca, şöyle dedi:
"Yöresel anlamda çok fazla ardıç ağacımız var. Bir ardıcın 300, 500, 1000 yıl yaşadığını düşünürsek, maden ocağı sahalarındaki ardıçların korunması taraftarıyım. Tabi ki madencilik gelişmekte olan ve ülkemiz için olmazsa olmazlardan. Ama ardıç ağaçlarının olduğu yerlerde değil de olmadığı yerlerde bu tür faaliyetler yapmamız lazım. Ardıç ağacı ömrü boyunca gelecek nesiller için şifa kaynağı. Ardıç ağacının meyvesini toplamak zahmetli bir iş. Türkiye'nin birçok bölgesinde insanlar geçimini ardıç ağacı meyvesini toplayarak çıkartıyor. Katma değeri çok yüksek bir ağaç. Meyveleri hem parfümeri sanayinde, hem tıbbi, hem de suyunun tüketilmesi ile ekonomiye çok büyük katkıları bulunuyor. Bir ardıç ağacı yaşamı boyunca Türkiye ekonomisine çok büyük katkıda bulunabilir."
Son Dakika › Güncel › Lisinia'da Ardıç Yağı Üretimi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?