Mardin'de Düzenlenen Ortadoğu Sempozyumu

Ortadoğu ve Afrika Araştırmacıları Derneği (ORDAF) üyesi Yrd. Doç. Dr. Vehbi Baysan, " Türkiye, kendisini tehdit eden unsurları kaynağında yok etmek zorunda. Yoksa bu sorunlar gelip, sizi kalbinizden vurabilir." dedi.

"Bir Medeniyet Merkezi Olarak Ortadoğu Sempozyumuna" katılmak üzere Mardin'e gelen Baysan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Osmanlı'nın Ortadoğu'da kardeşliği tesis ettiğini söyledi.

Baysan, Osmanlı'nın hiçbir zaman Ortadoğu ve Balkanlar'da sömürü ve ulusal kimliğini bozma amaçlı siyaset gütmediğine vurgu yaparak, bu sayede farklı dil, din ve kültürlerin yüzyıllarca bir arada yaşadığını anımsattı.

"Osmanlı'nın Ortadoğu'da bulunmasının hiçbir zaman sömürme amaçlı olmamıştır." diyen Baysan, batılı ülkelerin 40 sene kaldığı bir coğrafyada din ve kültürün tamamen tarumar olmuş durumda olduğunu ifade etti.

1880'li yıllarda petrolün geleceğin en önemli kaynağı olacağını öngören batılı devletlerin bundan pay almak için her yolu denediğini kaydeden Baysan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu devletler insani politikalar gütmediler. Onlar için önemli olan petrol ve enerjinin devamıydı. İnsan odaklı siyaset güden Osmanlı'nın yıkılışından sonra batı, tamamen canavarca hisle sadece ve sadece bölgede bulunan enerji kaynaklarına erişim odaklı bir siyaset gütmesi nedeniyle bugün Ortadoğu kan revan içinde."

Baysan, Türkiye'nin de Ortadoğu politikasından uzak yaşayamayacağını dile getirerek, Türkiye'nin Ortadoğu barışı için bir fırsat ülke olduğunu da söyledi.

Türkiye'nin Sunni ve Şii taraflardan birinde yer almayarak ortada duruşuyla, barış yönünde politikalar ürettiğini aktaran Baysan, "Türkiye, kendisini tehdit eden unsurları kaynağında yok etmek zorunda. Yoksa bu sorunlar gelip sizi kalbinizde vurabilir. Türk askerinin Suriye'de bulunması o ülkenin toprak bütünlüğü için önemli bir durumdur." ifadelerini kullandı.