Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Halil Etyemez, " Türkiye'nin sendikal ve maarif tarihi Mehmet Akif İnan'sız düşünülemeyeceği gibi onsuz da yazılamaz" dedi.
Memur-Sen Konfederasyonuna bağlı Eğitim-Bir-Sen tarafından Başkent Öğretmenevi'nde "Doğumunun 75. Vefatının 15. Yılında Mehmet Akif İnan" konulu sempozyum düzenlendi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Etyemez, sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada, etkinliğin, İnan'ı anmanın ötesinde onun nezdinde medeniyet kodlarını ve vazifeleri bir kez daha hatırlamak açısından önem taşıdığını söyledi.
Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen'in fikir babası, kurucusu ve manevi lideri İnan'ın yazarlığı, şairliği, sendikacı kimliği, hocalığı, fikirleriyle gönüllere, kalplere hitap eden ender bir kişilik olduğunu belirten Etyemez, şunları kaydetti:
"Şair ruhu, mücadeleci hayatı, sendikal hayatındaki sağlam duruşu, edebiyatçı kişiliği, maarif davasında idealist bir muallim, kimi zaman keskin, kimi zaman naif, kimi zaman merhamet dolu biri olarak Kudüs şairi ünvanını alan, İslam aleminin derdini kendine dert edinen günümüzde örneğine az rastlanan bir kişiliktir. O eşsiz bir dava insanı olduğu gibi dava insanı yetiştirmek için çaba sarf eder, onlara sorumluluk yüklerdi. Mehmet Akif İnan bu yönleriyle tam bir ağabeydi. Haksızlıklara karşı çok taraflı bir mücadele vermişti."
Mehmet Akif İnan'ın hayatı boyunca medeniyetin yeniden inşasına, mücadele vermenin önemine dikkat çektiğini anlatan Etyemez, "Emek ve hak bilincine, sendikacılığın esaslarına maarif davasına, adalet ve özgürlük mücadelesine yaptığı katkılarından ötürü Türkiye'nin sendikal ve maarif tarihi onsuz düşünülemeyeceği gibi onsuz da yazılamaz" dedi.
-Milli Eğitim Bakan Yardımcısı
Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Orhan Erdem de Mehmet Akif İnan dendiğinde aklına Mehmet Akif Ersoy'un geldiğini, her ikisinin de güzel, dertli ve dönemlerinde çok zorluklar yaşamış insanlar olduğunu söyledi. Erdem, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Adam adamın gölgesinde yaşar, Mehmet Akif Ersoy'un gölgesinde Mehmet Akif İnan var. Mehmet Akif İnan'ın gölgesinde de işte bugün Memur-Sen'in, Eğitim-Bir-Sen'in bugün birçok adamı, o gölgede yetişerek adam gibi duruyorlar. Ve o duruşla onun da erdemliler hareketi yer buluyor, başörtüsü zulmü son buluyor. Milli manevi değerlerimizi daha öne çıkarıyoruz. Osmanlıcadan bahsediyoruz ve geçmişi yok saymadan geleceğe daha güvenle bakıyoruz. Vefanın önemini de onun kurduğu bu sendika çok güzel gösteriyor"
-Sendikacılıkta çığır açtı""
Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu da Mehmet Akif İnan'ın geleceği geleneğe bağlayan bir şair, düş ve düşüncenin peşinde bir mütefekkir, öğrenmek ve öğretmek sevdasında bir öğretmen, giyimi kuşamı ve tarzıyla bir çelebi, hak ve adaletin arandığı her yerde bir örgütçü olduğunu söyledi.
İnan'ın bunların yanı sıra sendikacılıkta çığır açtığını ifade eden Gündoğdu, onun Eğitim-Bir-Sen, Memur-Sen ve diğer sendikaları kurarak, kurdurarak sadece yakınan yazan bir camiadan, yaşayan, taraf olan, yaşatan, yayan bir camiaya geçmenin de örgütlenmeyle mümkün olacağını gösterdiğini kaydetti.
Memur-Sen'in mazlumlara yardım etme ve mazlumların daha fazla artmaması için önlem alma konusunda sorumluluğunun bilincinde olduğunu anlatan Gündoğdu, bu çerçevede Gazze'ye "Mehmet Akif İnan Memur-Sen Okulu" yapma kararı aldıklarını, ardından da bir hastane yapmayı amaçladıklarını bildirdi.
- Paris'teki terör saldırısı
Paris'teki terör saldırısına da değinen Gündoğdu, bugünlerde İslamafobinin gündemde olduğunu belirtti. Gündoğdu, şunları kaydetti:
"Elbette 'Bütün insanlığın kurtuluşu olmayan bir kurtuluş, bizim kurtuluşumuz değildir' diyen bir din, 'bir insanın ölümünü kainatın ölümü' gören bir din, asla şiddetle anılamaz ama İslam dinini şiddetle birlikte anmak için Müslümanların basiretsizliğinden daha ziyade Batı'nın projesini görmemiz gerekmez ki? Amerika'da bir saldırı oluyor, 11 Eylül saldırıları... Bütün Müslümanlar terörist ilan ediliyor, Hazreti Muhammed'e kadar gidiyor. Norveç'te bir terörist bir başka dinden 77 kişiyi öldürüyor ama dini ile terör biraraya getirilmiyor. Ben bu saldırıların Çözüm Süreci'nin 6,7, 8 Ekim'den sonra yeniden rayına girmesi ve bunun akabinde İstanbul'daki saldırı, Fransa Cumhurbaşkanı'nın 'Suriye diktatörünün diktatörlüğüne geçmişte göz yumduk, yanlış yaptık, Türkiye doğru yolda' diye özeleştiri yaptığı bir günde onun pişmanlığından pişman etmek için kurgulanan bir üst akıl. Bunu iyi değerlendirmek lazım." - Ankara
Son Dakika › Güncel › Mehmet Akif İnan Sempozyumu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?