Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Hükümetimizin, popülist bir ekonomik politika anlayışı hiç olmamıştır geçmişte, şimdi de olmaz. Neden? Çünkü bütün siyasal göstergeler ortaya koyuyor ki Haziran 2015'te yapılan seçim sonrasında da biz yine bu sorumluluğu üstlenmeye devam edeceğiz. Popülizm, insanların bir sonraki seçimi kazanma güveni yoksa ortaya çıkar. Kimse bizden popülizm beklemesin" dedi.
Davutoğlu, Merkez Bankası'ndaki bilgilendirme toplantısının ardından yaptığı açıklamada, Türkiye'nin kısa vadeli, günlük, anlık tepkiler vermediğini, orta vadeli bir program içinde olduğunu söyledi.
Bütçe disiplini konusunda son çıkan rakamların çok ümit verici olduğunu dile getiren Davutoğlu, bütçe disiplininin her ne surette olursa olsun korunacağını bildirdi.
Hükümetin geçmişte popülist bir ekonomik politika anlayışının olmadığını ve şimdi de olmayacağını ifade eden Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Neden? Çünkü bütün siyasal göstergeler ortaya koyuyor ki Haziran 2015'te yapılan seçim sonrasında da biz yine bu sorumluluğu üstlenmeye devam edeceğiz. Popülizm, insanların bir sonraki seçimi kazanma güveni yoksa ortaya çıkar. Kimse bizden popülizm beklemesin. Ama bunun yanında kimse de dinamik bir şekilde seyreden ekonomi politik konjonktürde, statik bir tavır da beklemesin. Dinamik konjonktür dinamik tavır almayı gerektirir. Her an yeni ve özgün kuralları ortaya koymayı gerektirir. Bir kriz anında refleks verme kudretimizle ki bunu çok kriz testinden geçtik, çok da iyi reflekslerle hep beraber aştık, bütün ekonomik kurumlarımızla. O refleksi verdikten sonra kalıcı ekonomik yapıyı kurma, yapısal reformları yapma arasında bir bütünlük var."
"Mesela yine içeride birlikte değerlendirdiğimiz, geçen sene yaşadığımız kuraklığın bu yaz tarım fiyatları üzerindeki etkisini de göz önüne alarak Tarımsal Ürün Piyasalarını İzleme ve Değerlendirme Komitesi'nin oluşumuna karar vermiştik, biraz daha detaylandırdık" ifadesini kullanan Davutoğlu, bu izleme ve değerlendirmenin kurumlar arası koordinasyonu teşvik edeceğini kaydetti.
-"Öncelikli dönüşüm programını sektörel bazda ilan edeceğiz"
O zaman aldıkları her bir kararın, bu dinamik konjonktürde hem içeride hem dışarıda cevap veren bir mahiyeti olacağını anlatan Davutoğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Burada fiyat istikrarını koruyacak olan şey sadece talep kontrolü değildir, arzın, reel sektörün devreye girmesiyle ülkenin yapısal bir değişim geçirmesidir. Onun için de yarın 25 yapısal dönüşüm programını, öncelikli dönüşüm programını sektörel bazda ilan edeceğiz. Bununla da yapmak istediğimiz şey şu, zannetmeyin ki biz sadece bir kriz yönetiyoruz. Biz ülkenin geleceğinin, ekonomisinin yapısal temel taşlarını da dokuyoruz. Herkesin bunu bu şekilde değerlendirmesi icap eder. Günlük tartışmalarının ötesinde, fiyat istikrarı, reel sektörün desteklenmesi, arz talep dengesinin üretim artışıyla takviye edilebileceği bir üretkenliğin, verimliliğin sağlanması, işte fark oluşturacak olan bu.
O bakımdan hükümetimizin açıklamalarında, özellikle 62. Hükümet Programı'nı dikkatlice okuyanlar göreceklerdir ki 12 yıl içinde Türkiye'nin küresel ekonomik krize rağmen kat ettiği yol, atıl kapasiteyi en iyi kullanıma dayalıdır. Şimdi ise insani kalkınma prensibi etrafında bütünüyle ekonominin yeniden yapısal dönüşümünü öngören bir perspektif benimseyeceğiz."
Dünya ekonomisi 90'lı yıllarda büyürken Türkiye ekonomisinin küçüldüğünü, 2000'li yıllarda dünya ekonomisi daralırken Türkiye ekonomisinin büyüme başarısı sağladığını vurgulayan Davutoğlu, "Bunda ekonomi yönetiminin, Sayın Cumhurbaşkanımızın başbakanlığında 12 yıl içinde sergilediği performans, Merkez Bankamızın krizlere gerekli müdahaleleri, refleksleri doğru zamanda yapması ve şimdi de 62. Hükümetle birlikte tekrar 9 yıllık perspektifle ekonominin yeniden yapılandırılması yönünde atacağımız kararlı adımlar etkili olacak" diye konuştu.
-"Dengeli ve sürdürülebilir büyümeyi gerçekleştiren ekonomik performans"
Davutoğlu, "Burada kimse Türkiye'de ekonomi yönetiminde sanki bir iletişimsizlik varmış gibi kanaat içinde olmamalıdır. Kimse de kurumlar görevlerini ifa ederken kendi mekanizmaları içinde birbirinden kopuk hareket ediyor gibi bir kanaat içinde de olmamalıdır. Nihayet ülkemizin performansı, toplu olarak hepimizin gösterdiği külli performansla belirlenir" değerlendirmesinde bulundu.
"Siyasal istikrar en ufak zaaf göstermiş olsaydı son 2, 3 ay içinde yapılan cumhurbaşkanı seçimi ve sonrasındaki devir teslimlerde, şu anda biz faiz politikalarında ve diğer alanlarda çok daha karamsar bir tabloyla karşı karşıya kalabilirdik" diyen Davutoğlu, brifingde, son aylarda artan güvenin içeriye sermaye akışını hızlandırdığı, içeride ve dışarıda Türk ekonomisine güveninin arttığı yönünde bilgi aldığını anlattı.
Başbakan Davutoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bunların hepsi mutlaka fiyat istikrarına, faiz politikalarına pozitif yönde etki etmesini beklediğimiz ve bu yönde de bir seyir içinde gördüğümüz hususlar. Başka ülkelerde aksine bir trend olduğunda ki son 4, 5 yıl içinde 5 kez hükümet değişmiş çok büyük ekonomiler var. Her hükümet değişiminin o ekonomi üzerinde uyguladığı baskıyı da herkes görüyor. O bakımdan tekrar Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasına, değerli Başkana, bütün çalışma arkadaşlarına teşekkür ediyorum. Bu istişarelerimiz hep devam edecek ama Türkiye tüm dünyaya ama en önce, önemli olan da kendi halkına güven veren, fiyat istikrarını koruyan, dengeli büyümeyi, sadece büyüme değil dengeli ve sürdürülebilir büyümeyi gerçekleştiren ekonomik performansla yoluna devam edecek."
- Ankara
Son Dakika › Güncel › Mekez Bankası Bilgilendirme Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?