Milas ilçesine bağlı Güllük Mahallesi'ndeki özel bir şirkete ait arıtma tesisinde, geçen yıl 7 kişinin metan gazı zehirlenmesi sonucu hayatını kaybetmesiyle ilgili açılan davanın ikinci duruşması yapıldı.
Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, ölen 7 kişinin yakınları, şirketin eski genel müdürü Ahmet Tuna Ozaner ile inşaat mühendisi Mehmet Tevfik Sülün ve avukatları katıldı.
İşçi ailelerinin avukatları, şirketin büyük ihmali olduğunu ileri sürerek, olay sırasında şebekede biriken pisliği dışarı çıkarmada kullanılan elevatör cihazı ve pompaların çalışmadığını, işçilere maske verilmediğini iddia etti. Avukatlar, tutuksuz yargılanan 21 kişi hakkında tutuklama talebinde bulundu.
Duruşmada söz alan şirketin eski genel müdürü Ozaner, 2010-2013 yıllarında genel müdürlük yaptığını, kaza olmadan 2 ay önce istifa ettiğini belirterek, iddianamede belirtilen olaylarla ilgili herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını savundu. Ozaner, suçsuz olduğunu belirterek, beraatini talep etti.
Sanıklardan Mehmet Tevfik Sülün ise üzerine atılı suçları kabul etmediğini ifade ederek, savunmasını 2 sayfa halinde yazılı olarak mahkeme heyetine sundu.
Avukatların, tutuklama talebini reddeden mahkeme, eksikliklerin giderilmesi ile sanıkların savunmalarını dikkate alarak İstanbul Teknik Üniversitesi'nden arıtma tesisinin yapımı ve iş güvenliği ile ilgili öğretim üyeleri ve İstanbul Üniversitesi ceza hukuku öğretim üyelerinden oluşacak bilirkişi vasıtası ile sanıkların ayrı ayrı kusur durumlarının tespiti için bilirkişi talep ederek, duruşmayı 28 Kasım'a erteledi.
İşçi ailelerinin avukatlarından Murat Kemal Gündüz, duruşma çıkışında gazetecilere yaptığı açıklamada, sanıkların tutuklanması taleplerinin reddedildiğini söyledi.
Gündüz, ilk duruşmada da tüm sanıkların mahkeme huzurunda dinlenmesini talep ettiklerini fakat mahkemenin sanıkların bulunduğu yerde dinlenmesine karar verdiğini hatırlatarak, şöyle konuştu:
"Şirketin iki tanede yabancı uyruklu yönetim kurulu üyesi var. Bu sanıklarla ilgili davet talebimiz olmuştu fakat mahkeme bu sanıkların da bulundukları ülkelere yazı yazarak dinlenmesini talep eden bir karar aldı. Bu celsede şirketin eski genel müdürü dinlendi. Sanığa iş güvenliği eğitimi alıp almadığını, iş yerinde koruyucu malzeme kullanılıp kullanılmadığını, gaz maskesi verilip verilmediğini, gaz ölçüm cihazının olup olmadığını ve ölümleri korumak adına ne yaptıklarını ve uzmanlığını sorduk. Şirketin eski genel müdürü böyle bir uzmanlığının olmadığını ve daha çok idari konularla uğraştığını söyledi. Bu zaten aczin itirafıydı. Biz buna dayanarak önlemlerin alınmadığını gösterdiği için olası kasta varan bir sorumluluk hali söz konusu olduğundan şirketin tüm yönetim kurulu üyelerinin tutuklanmasını talep ettik. Tazminat davalarında teminat olması için de mal varlıklarına tedbir konulmasını istedik. Ama ne yazık ki mahkeme tutuklama taleplerimizi yeni bir delil sunulmadığı için reddetti."
Gündüz, davadaki sanık sayısının da ilerleyen süreçte artabileceğini dile getirdi.
Milas'a bağlı Güllük beldesinde 17 Haziran 2013'te özel bir şirkete ait arıtma tesisine bağlı terfi tenzil istasyonundaki elektrik arızasına müdahale etmek isteyen işçiler, metan gazından zehirlenmiş, itfaiye ve AKUT ekipleri 6 işçinin cesedini çıkarmıştı. Tesis Müdürü Mustafa Öztürk ise sevk edildiği Bodrum'daki özel hastanede hayatını kaybetmişti.
Son Dakika › Güncel › Milas'ta arıtma tesisindeki metan gazı zehirlenmesi davası - - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?