Milli İradeye Saygı Konvoyu, İstanbul'da

Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, ne kadar büyük olursa olsun kendilerine kurulan oyunun üstesinden geleceklerini belirterek, "Milletimizin duası bizimle beraber. Belki bazı beddua edenler var ama önemli olan çoğunluğun hayır duası. Gözyaşları semeresini verecek ve bu oyunun üstesinden geleceğiz. Hedef, bu seçimlerde AK Parti'yi tökezletmek ve Tayyip Erdoğan'ı siyaset sahnesinin dışına itmek ama başaramayacaklar" dedi.

Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) Avusturya Şubesi tarafından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a destek amacıyla organize edilen ve dün Avusturya'nın başkenti Viyana'dan yola çıktıktan sonra Macaristan, Sırbistan ve Bulgaristan üzerinden Türkiye'ye giriş yapan "Milli İradeye Saygı" konvoyu, İstanbul'a geldi.

İşler, konvoydakiler onuruna, 1453 Panorama Sosyal Tesisleri'nde verdiği yemekte yaptığı konuşmada, konvoyda yer alanlarla gurur duyduklarını ve konvoydakilerin Başbakan Erdoğan'a, demokrasiye olan bağlılıklarını gösterdiklerini söyledi.

Kendisinin de 1979'dan 1985'e kadar yurt dışında kaldığını belirten İşler, o zaman Türk insanının yurt dışında sahipsiz olduğunu yaşayarak bildiğini, zaman zaman sahip çıkanlar olsa da gerçek sahiplenmenin Başbakan Erdoğan ve AK Parti hükümetleri tarafından yapıldığını dile getirdi.

Yurt dışında yaşayan Türklerle gönül ilişkileri kurduklarını anlatan İşler, "Yurt dışındaki bütün Türklere el uzatmak için Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığını kurduk. AK Parti'li yıllarda çok büyük icraatlar yaptık ama en büyük icraatımız dış politikada oldu. Uyuyan bir Türkiye'yi uyandırdık. TİKA, THY ve diğer kuruluşlarla yumuşak gücümüzü harekete geçirdik" diye konuştu.

İşler, THY'nin bu sürede bir marka haline getirildiğini anlatarak, şunları aktardı:

"Dünyanın en fazla noktasına uçan havayolu haline geldi. Bütün bunlar, bu yumuşak güçle oluşturulan şeyler. Başbakanlığa bağlı Yatırım Ajansı'nı kurduk. Bu kurumların çoğu bizden önce yoktu. Olanları da büyüttük. Mesela THY, itibar edilmez bir havayoluydu ama en büyüklerden biri oldu. TİKA da öyle. Sadece iç değil, dış dinamiklerimizi de harekete geçirdik ve burada epey yol aldık ama yeterli değil. Daha çok yol alacağız hep birlikte."

"Türkiye'yi büyütmenin bedeli ödetilmeye çalışıldı"

11 yılda Türkiye'yi ekonomi olarak 3 kat büyüttüklerini vurgulayan İşler, şöyle devam etti:

"Bu büyütmenin de bir bedeli varmış demek ki ve 2013'te bu bedel ödetilmeye çalışıldı. Biz Türkiye'yi sadece ekonomik olarak büyütmeye çalışmadık. 2011'de Türkiye'nin 2023 hedeflerini açıkladık. Bu hedefler neydi? Türkiye'nin mevcut kapasitesinin 2,5 kat daha büyütülmesi, Türkiye'nin bölgede lider ülke haline getirilmesi, her alanda daha gelişmiş hale gelmesi. Bunun olmazsa olmaz şartı, Türkiye'nin terör belasından kurtulmasıydı. Bundan dolayı 2012'de terörle sahada çok ciddi bir mücadele yapıldı ve bu mücadele sonunda terörün ve teröristlerin beli kırıldı. Ondan sonra işte çözüm süreci başladı. Bu sürecin başlatılması, 30 yıldır bu ülkeye ödetilen bedellerin sona ereceği, ülkede akan kanın ve gözyaşını duracağı ve Türkiye'nin 2023 hedeflerine koşar adımlarla gideceği anlamına geldiği için bu adımlar birilerini çok ciddi bir şekilde rahatsız etti."

İşler, 2013'e gelene kadar siyasi istikrarı bozmak için çeşitli adımlar atıldığını, çeşitli girişimlerde bulunulduğunu belirterek, Allah'ın yardımıyla bunların üstesinden geldiklerini ve girdikleri her seçimden daha güçlü çıkma başarısını gösterdiklerini anlattı.

İstanbul merkezli operasyon ve HSYK bildirisi

Siyasi istikrarsızlık çıkaramayanların ekonomiyi bozmaya çalıştığını aktaran İşler, şunları kaydetti:

"Türkiye'nin güçlü bir ekonomisi var.  Batı'nın, Amerika'nın ekonomik olarak can çekiştiği, geri gittiği bir dönemde Türkiye'nin sürekli büyümesi birilerini çok rahatsız etti. Bundan dolayı işte hem çözüm sürecine bir cevap olarak Gezi olayını başlattılar. Hedefleri, ekonomik kriz çıkartarak, aynı zamanda ülkeyi bir siyasi kaosa da sürüklemekti fakat çok şükür Hükümetimizin ve Sayın Başbakanımızın kararlı duruşu ve alınan tedbirler neticesinde burada da başarılı olamadılar ama bu komploları kuranlar pes etmiyorlar ve etmeyecekler de. Ondan dolayı da işte 17 Aralık operasyonu gündeme geldi. Ardından 25 Aralık HSYK darbesi geldi. Bizi neyle suçluyorlar? Sözde yolsuzluk ve rüşvet gibi konularla suçluyorlar."

İşler, AK Parti olarak, "3 Y" ile mücadele etmek için yola çıktıklarını ve bu alanlarda büyük mesafe katettiklerini vurgulayarak, "Eğer yolsuzluk olsaydı bu ülkede bu hizmetler olur muydu? Hastaneler, havayolları, üniversiteler, yollar yapılır mıydı? Maksat başka. Maksat üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek. Dolayısıyla Türkiye'nin gelişmesini engellemek isteyenler, bu büyümeyi sağlayan Sayın Başbakanımızı, AK Parti'yi ve Hükümetimizi hedefe koydular ve böylece 'acaba bir imaj zedelenmesine gidebilir miyiz?' çalışmasını başlattılar" dedi.

"Hedef, Tayyip Erdoğan'ı siyaset sahnesinin dışına itmek"

İşler, 2013'ün başından itibaren uluslararası medyada sürekli "diktatör, yasakçı, baskıcı Erdoğan" ifadelerinin kullanılmaya başlandığını anımsatarak, şöyle devam etti:

"Türkiye'de İngilizce yayın yapan gazeteler de maalesef bunlara çanak tuttu ve ardından Gezi olayları ve şimdi bu olaylar. Arkadaşlar, her zaman şunu söylüyoruz, onların bir hesabı varsa Allah'ın da başka bir hesabı vardır. Günde 18-20 saat samimiyetle çalışıyoruz ve doğruları söylüyoruz, hakkı söylüyoruz ve haktan taviz vermiyoruz ve bundan dolayı da bugüne kadar Allah'ın yardımı bizimle oldu. Oyun ne kadar büyük olursa olsun, biz bu oyunun üstesinden geleceğimizi umut ediyoruz. Milletimizin duası bizimle beraber. Belki bazı beddua edenler var ama önemli olan çoğunluğun hayır duası. Gözyaşları semeresini verecek ve bu oyunun üstesinden geleceğiz. Hedef, bu seçimlerde AK Parti'yi tökezletmek ve Tayyip Erdoğan'ı siyaset sahnesinin dışına itmek ama başaramayacaklar. Şu an yaşanan olaylar neticesinde, Sayın Başbakanımız il il gezdi. Ordu'dan Ankara'ya ve en son İzmir'deki o muhteşem karşılama artık bir şeylerin değiştiğini ortaya koyuyor. Geçmişte de milletimiz zaten bunu ortaya koydu. Milletimiz artık meydanlarda şu mesajı veriyor, 'Bizi artık kandıramazsınız. Manşetlerle, televizyonlarda yaptığınız yayınlarla kandıramazsınız' mesajını çok net veriyor. Millet akı da karayı da iyi biliyor ve bundan dolayı da bize olan desteği sürekli artıyor ve artamaya da devam edecek."

Bu arada, geceyi, yolculuğun son durağı olan İstanbul'da geçirecek konvoydakiler, yarından itibaren memleketlerine geri dönecek. - İstanbul