Nahda Hareketi Partisi Genel Sekreteri Arayyid Açıklaması

ADİL ES-SABİTİ - Arap Baharı fitilinin ateşlendiği ancak diğer ülkelere göre demokratik yönetime geçiş sürecinin daha az kanlı yaşandığı Tunus'ta peşpeşe gelen hükümetler çeşitli zorluklarla karşılaşıyor. Devrimden sonra siyasi parti olarak varlığının kabul edilmesiyle ülkenin en büyük siyasi oluşumları arasındaki yerini alan Nahda Hareketi Partisi ise ülkenin istikrara kavuşması için hükümetlere fırsat verilmesi gerektiğini savunuyor.

Nahda Hareketi Partisi Genel Sekreteri ve eski Başbakan Ali Arayyid, başkent Tunus'taki parti genel merkezinde, mevcut hükümetin karşılaştığı güçlükler, terör sorunu, yolsuzlukla mücadele, çıkarılan "mali barış kanunu" ve Birleşik Arap Emirlikleri'yle (BAE) olan ilişkileri AA muhabirine değerlendirdi.

İşbaşına gelen hükümetlerin öncelikleri arasında güvenlik sorunu olduğunu belirten, istikrarın sağlanması, organize suçlar ve terörle mücadele konusunda çalışılması gerektiğini ifade eden Arayyid, şunları söyledi:

"Tunus terör örgütlerini çökertmeyi başardı. Bunların elebaşlarını ya da en azından hücrelerini tanıyor, örgütsel yapılarını biliyor. Bunların bazıları yargıya sevk edildi, bazısı da çatışmalarda öldürüldü. Bu açıdan bakıldığında terör belasıyla mücadelede önemli mesafe katettiğimizi söyleyebiliriz ancak işin sonuna gelmiş değiliz. Bazı operasyonlar halen devam ediyor."

"Hükümetin değişmesini istemiyoruz"

Habib es-Sıyd başkanlığındaki hükümetin performansını ve Nida Tunus Partisi tarafından aldığı eleştirileri değerlendiren Arayyid, "Hükümet kuruldu kurulalı ülkedeki sorunlarla uğraşıyor ve bu nedenle reform alanında ilerleme kaydedemedi. Biz Nahda hareketi olarak hükümeti destekliyor ve değişmesini istemiyoruz. Hükümetin daha fazla destek, cesaret ve reform alanında daha fazla ivmeye ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz" dedi.

Arayyid, parti olarak hükümetin devamından yana oluşlarını ise şu sözlerle açıkladı:

"Bunun çok basit bir açıklaması var. Sorunlara çözüm bulmanın yolu siyasi istikrardan geçiyor. Biz, her 6 ayda bir hükümet değiştirerek bu sorunlara çözüm bulabileceğimiz, iç ve dış yatırımlar için güvenli bir ortam oluşturabileceğimiz kanaatinde değiliz. Bir hükümet kurup 2 ay sonra düşmesini istersek bunları sağlayamayız."

Arayyid sözlerini şöyle sürdürdü:

"İmar ve reform, siyasi istikrar, toplumsal barış ve güvenli bir ortamın oluşmasından geçiyor. Siyasi istikrarın gerçekleşmesini istiyor, hükümete haksız davranmak istemiyoruz. Bundan daha iyi bir hükümet bulamayabiliriz. Şu aşamada hükümeti desteklemeli ve başarılı olması için ona fırsat tanımalıyız."

Yolsuzlukla mücadele

Nida Tunus Partisi yetkililerinden ve Sıyd hükümetinde Halk Meclisi'yle İlişkilerden Sorumlu Bakanı El-Ezher el-İkrimi'nin 5 Ekim'de "yolsuzlukla mücadelede başarısız olması" sebebiyle görevinden istifa etmesini ise "yeni bir şey değil" diyerek yorumladı.

"Biz de yönetimde bulunduk ve yolsuzluğun yaygın olduğunu biliyoruz. Yolsuzlukla mücadele alınacak siyasi bir karar değil, bu çetelerin çökertilmesi, yetkililerin değiştirilmesi, kanun ve teşkilatların geliştirilmesi işlemidir" diyen Arayyid, başbakanlık yaptığı dönemde bin 200 yolsuzluk davasının yargıya intikal ettiğini, 550 şirketin mallarına el konulduğunu, binlerce hektarlık arazi ve menkul malların devlet hazinesine geri verildiğini ifade etti.

Mali barış kanunu

Tunus'te pek çok kesim tarafından eleştirilen ve ülkede devrim öncesinde adı çeşitli yolsuzluklara karışmış iş adamı ya da kamu görevi yürüten kişilerin affı esasına dayanan "mali barış kanunu"yla ilgili olarak Arayyid, "İlkesel olarak kanundan yanayız. Ancak kanunu ne olduğu gibi kabul ediyor ne de bazı kesimlerin yaptığı gibi üzerinde inceleme yapılmadan iptalini istiyoruz" diye konuştu.

"BAE ile aramızda husumet yok"

BAE'nin geçen meclis seçimlerinde Nahda Hareketi Partisi'ni saf dışı bırakmak için partileri finanse ettiği yönünde basında yer alan haberlere açıklık getiren Arayyid, "Herhangi bir devletin meclis seçimlerinde siyasi partileri finanse etmesiyle ilgili kesin bilgiye sahip değilim. Basında pek çok şey söyleniyor. Mahkemeler ile denetim kurumlarının bunu incelemeye almasını umuyoruz. Çünkü bu durum demokrasiye zarar veriyor" dedi.

"BAE ile olan ilişkilerimiz istediğimiz düzeyde değil ancak birbirimize düşman da değiliz" diyen Arayyid, BAE'nin içişlerine karışmadıklarına ve hiç bir ülkenin de Tunus'un içişlerine karışmasını istemediklerine işaret etti.

Mısır Cumhurbaşkanı Sisi'nin Tunus ziyareti

Urayyid, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'nin Tunus'a yapması planlanan ziyaretiyle ilgili olarak şunları kaydetti:

"Tunus Cumhurbaşkanı Habib Burgiba, Mısır Cumhurbaşkanı Cemal Abdunnasır ve Enver Sedat dönemlerinde bazı sorunlar yaşasak da Mısır halkı ve rejimiyle tarihi ve köklü ilişkilerimiz var. Mısırlıların demokrasi ve özgürlükleri garanti altına alacak şekilde kendi yollarını çizmesini umut ediyoruz."