Nsu Federal Meclis Araştırma Komisyonu'nun Önerileri

Almanya'da 8'i Türk 10 kişiyi öldüren terör örgütü Nasyonal Sosyalist Yeraltı'na (NSU) ilişkin Federal Meclis Araştırma Komisyonu'nun hazırladığı rapor doğrultusunda Federal Başsavcılığın yetkilerinin artırılması için hazırlanan yasa tasarısı Federal Meclis'te görüşüldü.

Almanya Adalet Bakanı Heiko Maas, Federal Meclis'te yaptığı konuşmada NSU cinayetlerinin aydınlatılmasında yapılan hatalardan doğru sonuçlar çıkarılması gerektiğini belirterek, görüşülen tasarıyla NSU Meclis Araştırma Komisyonu'nun tavsiyelerine uyarak Federal Başsavcının yetkilerini genişletmek ve Ceza Hukuku'nu da değiştirmek istediklerini belirtti.

Tasarının iki bölümden oluştuğuna dikkati çeken Maas, ilk bölümde Federal Başsavcı'ya daha geniş bir alan verdiklerini belirterek, işlenen suçun önemine ve devlet güvenliğini ilgilendiren konularda Federal Başsavcı'ya doğrudan soruşturmayı yürütme olasılığının verildiğini kaydetti.

Maas, tasarıyla NSU cinayetlerinde olduğu gibi ırkçı bir suç işlendiğinde Federal Başsavcılığa daha erken olayın soruşturma olanağının sunulduğuna dikkati çekti.

NSU cinayetlerinin aydınlatılmasında yapılan ihmallerden ders çıkarıldığını ve birçok araştırmanın paralel yürütüldüğünde önemli bilgilerin kaybolduğunu belirten Maas, bunu engellemek için Federal Başsavcılık'ta ortak bir soruşturma  yapılmasının önünün açıldığını ifade etti.

NSU Araştırma Komisyonu'nun önerilerinin, suçların ortaya çıkarılması ve daha iyi bir şekilde soruşturma yapılması için küçük adımlar olduğuna işaret eden Maas, "Böyle bir şeyin bir daha meydana gelmemesi hedefine doğru her adım önemlidir" şeklinde konuştu.

Kassel kentinde 2006'da Halit Yozgat'ın öldürülmesine ve ardından babası İsmail Yozgat hakkında zanlı olarak soruşturma yürütüldüğüne işaret eden Maas, İsmail Yozgat'ın yine de Alman adaletine büyük güven duyduğunu söylediğini anımsattı.

"Biz, adaletimize bu büyük güveni haklı çıkarmak için elimizden geleni yapmamız lazım" diyen Maas, bu yasanın da ihmalkar bir devleti, dayanıklı bir devlet yapmak için bir yapı taşı olduğunu kaydetti.

-"Sembolik yasa değişikliği"-

Sol Parti Milletvekili Martina Renner de Almanya'da her gün 2 veya 3 aşırı sağcı ve ırkçı olayın meydana geldiğini vurgulayarak, bu konuda NSU'nun ortaya çıkışından sonra bir şeyin değişmediğini söyledi.

Yasa tasarısını eleştiren Renner, soruşturma yapan birimlerin aşırı sağcı ve siyasi suçların bu yasayla ayırt edilmesinin mümkün olmadığını belirtti. Adalet Bakanlığının hazırladığı tasarındaki maddelerin çok geniş kapsamlı olduğunu ifade eden Renner, bu yasa tasarısının amaçlanan şeyleri gerçekleştirmediğini kaydetti.

"Bu sembolik yasa değişikliğidir" diyen Renner, ırkçı ve aşırı sağcı suçlara karşı adaletin nasıl davranması gerektiği konusunda  yasanın yeniden düzenlenmesine ihtiyaç duyulduğunu ifade etti.

Yeşiller Partisi Milletvekili Monika Lazer de  NSU cinayetlerinin mağdurlarının hala olayların tümüyle aydınlatılmasını beklediğini belirterek, NSU terör örgütü ağının kapsamlı şekilde ortaya çıkarılmadığını, güvenlik birimlerinin ihmallerinin de kararlı bir şekilde cezalandırılmadığına işaret etti.

Lazer, ırkçılığın toplumsal birlikteliğe yok ettiğini belirterek, ırkçılıkla her düzeyde mücadele edilmesi gerektiğini kaydetti.

Sosyal Demokrat Parti (SPD) Milletvekili Eva Högl de yasa tasarısını savunarak, NSU Araştırma Komisyonu'nun Federal Meclis'e yaklaşık 50 öneri sunduğunu, bu önerilerin gerçekleşmesi için herkesin çalışmasını istedi.

Bu önerilerle emniyet teşkilatında, Anayasayı Korumu Teşkilatında ve adalet sisteminde önemli reformların yapılacağını savunan Högl, Adalet Bakanlığının hazırladığı tasarının önemli değişikler içerdiğini kaydetti.

Hristiyan Birlik Partili (CDU/CSU)  Tankred Schipanski de Adalet Bakanlığının da NSU Araştırma Komisyonu'nun önerilerini hayata geçirmesinden dolayı memnuniyet duyduğunu ifade etti.

Schipanski, Thüringen eyaletinde  oluşturulması planlanan Sol Parti-SPD-Yeşiller Partisi koalisyon hükümetinin iç istihbarat servisinde  muhbir kullanma faaliyetini durdurmak istemesini eleştirerek, böylelikle suç işlenmeden önce olayların üzerine gidilmesinin ortadan kaldırılacağını ve aşırılıkla etkin mücadelenin engelleneceğini ileri sürdü.

Schipanski'nin bu sözlerine Sol Parti Milletvekili Renner ve Yeşiller Partisi Milletvekili Hans-Christian Ströbele tepki gösterdi.

Renner, muhbirlerin kullanılmasıyla 1990'lı yıllarda aşırı sağcı çevrenin büyüdüğünü belirterek, verilen para, cep telefonu ve birçok şey ile NSU gibi aşırı sağcı militan oluşumların ülke genelinde geliştiğine işaret etti.

Yasa tasarısı, Federal Meclis'te komisyonlarda görüşüldükten sonra yeniden genel kurulun gündemine gelecek. - Berlin