"Ölüm Yolunda Barış Yürüyüşü" Başladı

Srebrenitsa'nın 11 Temmuz 1995'te Ratko Mladiç'in birliklerince işgal edilmesi üzerine soykırımdan kaçan kurbanların orman yolundan Tuzla kentine ulaşmak üzere kullandığı güzergahta her yıl yapılan ölüm yürüyüşü, bu yıl da Türkiye'den ve dünyanın değişik yerlerinden gelen yaklaşık 10 bin kişininin katılımıyla başladı.

Bosna'daki savaş sırasında Birleşmiş Milletler tarafından "güvenli bölge" ilan edilen Srebrenitsa'nın, Ratko Mladiç'e bağlı birliklerce 11 Temmuz 1995'te işgal edilip sivil halka karşı katliamların başlaması üzerine, bu kentten kaçan halk, yaklaşık 110 kilometre uzaklıktaki Tuzla kentine varmak için orman yolunu kullanarak soykırımdan kurtulmaya çalıştı. Ormandan kaçan sivillerin bir çoğu, bu yolda Çetniklerce yakalanarak katledildi. Srebrenitsa'dan kaçan çok az kişi ise bu güzergahtan Tuzla'ya sağ salim varabildi.

Srebrenitsa'dan kaçan ve "ölüm yolu" olarak bilinen bu yolda yapılan geleneksel barış yürüyüşü, bu yıl da yaklaşık 10 bin kişinin katılımıyla Tuzla kentine bağlı Nezuk kasabasında başladı.

Bosna-Hersek başta olmak üzere Türkiye, Singapur, ABD ve Avrupa'nın değişik ülkelerinden gelen binlerce katılımcı, sabah saatlerinde toplu olarak Nezuk kasabasından Srebrenitsa'ya ulaşmak için orman yolundan yürüyüşü başlattı. Çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu, kadın, yaşlı ve çocukların da bulunduğu yürüyüşe katılanlar, ellerinde Bosna-Hersek bayrakları taşıyarak ve zaman zaman marşlar okuyarak yürüyüşlerini sürdürüyor.

Havanın aşırı sıcak olmasına aldırış etmeden yürüyen katılımcılar, bir nebze de olsa 17 yıl önce yaşananları hissetmeye çalıştıklarını ve duygulu anlar yaşadıklarını kaydetti.

Yürüyüşe katılanlar arasında çok sayıda yabancı da bulunuyor. Yurt dışında yaşayan Boşnak arkadaşlarıyla bu yürüyüşe katılanlar, bu sayede Srebrenitsa halkının o zamanlar yaşadığı sıkıntıyı daha iyi anladıklarını dile getirdi.

İstanbul'dan bir arakadaşı ile yürüyüşe katılan 33 yaşındaki Muhsin Engin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 17 yıl önce Boşnakların yaşadığı acıları bir nebze de olsa anlamak için bu yürüyüşe katıldığını söyledi.

Daha önce Mavi Marmara'da düzenlenen baskına da tanıklık ettiğini hatırlatan Engin, Bosna'da yaşanan acıların hiçbir zaman gündemden düşmemesi gerektiğini, sürekli hatırlanması için çeşitli faaliyetlerin yapılması gerektiğini vurguladı.

Kendisini Bosna'da "evinde gibi hissettiğini" söyleyen Engin, "Buralarda Türk bayrağını görenler evlerini, yuvalarını bize açtı. Bundan dolayı duyduğum mutluluğu da ifade etmek isterim" dedi.

Engin, "Her ayağımız sızladığı, her dikene bastığımızda o insanların hissettiklerinin ufak kısmını hissediyoruz. Onların acılarının anlaşılması için bu yürüyüşün her yıl düzenlenmesi gerekiyor" dedi.

22 yaşındaki Singapurlu üniversite öğrencisi Zhafran Omar ise AA muhabirine yaptığı açıklamada, Bosna'yı daha önce savaş, acı ve katliamlarla bildiklerini anlattı.

Omar, "Bosnalı arkadaşlarım olunca, buraya gelip bu güzel topraklarda olanlar hakkında bilgi edinmek istedim. Burada katledilen insanların anılması için buradayız. Sağ kurtulanların da yaşadıklarını kısmen hissetmek için buradayız" diye konuştu.

57 yaşındaki Ramiz Muratbegoviç isimli Boşnak vatandaş ise, sağlığınn iyi olmamasına rağmen her yıl bu yürüyüşe katıldığını, bu yürüyüşün dünya kamuoyunun dikkatinin Srebrenitsa'ya yeniden yönelmesi açısından büyük önem taşıdığına işaret etti.

Katılımcılar, bu yıl 8'incisi düzenlenen 110 kilometrelik yürüyüşü, 3 günde tamamlayacak. Günde yaklaşık 35 kilometre yol kat ederek sürdürülecek zorlu yürüyüş, 11 Temmuz'da Srebrenitsa soykırımını anma etkinliklerinin yapılacağı Potoçari Mezarlığı'nda sona erecek.

Gece ormanlık alanda konaklayacak yürüyüşçülere, organizasyon ekibi tarafından Srebrenitsa soykırımıyla ilgili sinevizyon gösterisi sunulacak. Ayrıca o dönemde bu yolu kullanarak hayatta sağ kalabilenler, bu etkinlikte katılımcılara o zaman yaşadıkları sıkıntıyı anlatacak.

Muhabir: Zlatan Kapiç

Yayıncı: Ömer Çetres - NEZUK