30 Mart yerel seçimlerinin tamamlanması ile birlikte yürürlüğe giren Bütünşehir Yasası birçok tartışmayı beraberinde getirdi. Seçimlerin tamamlanması ile birlikte tüzel kişiliği sona eren İl Özel İdaresi'ne ait mal varlıklarının paylaşımı ile ilgili kriz devam ederken, kuruma bağlı çalışan taşeron işçiler de işsiz kalmanın şokunu yaşadı ve "Bütünşehir mağduruyuz" diyerek yaşadıkları duruma isyan etti.
Yerel seçimlerin geride kalmasıyla birlikte hem kent hem de ülke genelinde birçok tartışma beraberinde gelirken, yaşanan siyasi tablonun yanı sıra İzmir'de bir insanlık dramı ortaya çıktı. 2012 yılının Aralık ayında Bakanlar Kurulu'nun aldığı karar doğrultusunda yürürlüğe giren Bütünşehir Yasası ile birlikte tüzel kişiliği sona eren ve kepenk kapatan İzmir İl Özel İdaresi'nde çalışan yaklaşık 300 personel işsiz kalmanın şokunu yaşıyor. Özel İdaresi'nin temizlik hizmetleri, idari kadro, fen işleri ve teknik birimlerinde çalışan 350 üzerinde taşeron işçi, büyük bir mağduriyet yaşadıklarını belirterek sabah saatlerinde soluğu İzmir Valiliği önünde aldı. Uzunca bir süredir İl Özel İdaresi'nin kanayan yarası haline gelen sorunun çözümü için defalardır yetkililere çağrıda bulunduklarını belirten taşeron personeli, hem işsiz kaldıklarını hem de ocaklarının söndüğünü söyleyerek seslerini duyurmak için gerekirse açlık grevine başlayacaklarını duyurdu. Sabah saatlerinde Konak'ta bulunan İzmir Valiliği önünde toplanan ve sloganlar atmaya başlayan 300'e yakın taşeron personeli, 31 Mart itibarı ile işsiz kaldıklarını dile getirerek, İzmir Valisi Mustafa Toprak, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve kapanan İl Özel İdaresi Başkanı Serdar Değirmenci'ye çağrıda bulundu. Bütünşehir mağduru olduklarını dile getiren grup adına açıklama yapan Mehmet Dinler, "Bizi kapının önüne koydular, birileri elimizden tutsun" dedi. İşçilerin mağduriyetine kulak verilmesini isteyen Değirmenci, sözlerini şöyle sürdürdü: "İl Özel İdaresi'nde bugün, yarın derken sorunumuz çözülmedi ve bugün itibarı ile işimizden, ekmeğimizden olduk. Neden emeğimize saygı gösterilmedi ve neden yüzüstü bırakıldık? Eğer biz bir suç işlediysek, bize bunu söylesinler bilelim ve ona göre bizi uzaklaştırsınlar. Bize hiçbir şey açıklanmadan haydi güle güle dediler. Türkiye'de böyle mi demokrasi var? Hakkımızı aramak için gerekirse gece gündüz burada yatacağız. Onların arasındaki tartışmalar bizi ilgilendirmiyor, biz ekmeğimizin peşindeyiz. Bizi oyalayarak bugüne kadar getirdiler."
HIRSIZ MI OLALIM?
350 çalışan adına yaptığı konuşmanın devamında kurumlar arası anlaşmazlığa kurban gittiklerini vurgulayan Dinler, sözlerine şöyle devam etti: "Biz 350 kişiyiz, ailelerimizle birlikte binlerce kişiyiz. Bu kadar kişi perişan oldu. Çocuğunu okutan var, kirasını ödeyemeyen var, kredi çekip ev alan arkadaşlarımız var. Biz sadece hakkımızı arıyoruz. Yetkili makamların kendi arasında problem varsa, bunu kendi aralarında halletsinler bize de çözüm getirsinler. Yapmazlarsa, gece gündüz burada yatıp hakkımızı arayacağız. Biz işsizlik maaşı bile alamıyoruz. Böyle bir sistem olur mu? Bari önceden bizi oyalamayın, bizler de iş arayalım. Zora gelince 'Ben yokum' dediler. Bu ülkede demokrasi var diyorlar? Hangi demokrasiden bahsediyorlar? Gerekirse açlık grevine gideceğiz. Artık İl Özel İdaresi diye bir kurum yok. Peki biz çoluk çocuğumuzla kime gidelim, nereye gidelim? Belediye bizi istemiyor. Valilik kanun yok diyor. Ne yapalım, çalalım mı?"
Herkesin kapılarını kapattığını anlatan Dinler, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bizi kahreden yüzükoyun bırakılmamız ve gidin başınızın çaresine bakın denmesidir. İster valilik ister belediye, buna bir çözüm bulunsun. Belediye AK Parti'liyiz diye bizi almıyor, Valilik de CHP'liyiz diye bizi almıyor. Bu nasıl iş? Aramızda gençler de var. Bu çocukların geleceği ne olacak? Bu memlekette arkası sağlam olan kendini kurtarıyor. Ben İl Özel İdare'de yıllarca emek veriyorum. Aramızda en yeni arkadaşımız üç senedir burada çalışıyordu. Diğer yandan, buranın daimi personeli olan yeni arkadaşlar bile başka kuruma gidiyor. Ortada bir çifte standart var. Belediye ve mahkeme arasındaki anlaşmazlık bizi ilgilendirmez. Biz ekmeğimizin peşindeyiz." - İZMİR
Son Dakika › Güncel › Onlar da 'Bütünşehir Mağdurları' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?