"Ortadoğu ve Kuzey Afrika Düşünce Kuruluşları Buluşması"

Lahore Yönetim Bilimleri Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Jawad Syed, göçmenlerin ev sahibi ülkelerde iş bulmaları ve kariyerlerini geliştirmelerinde sosyal çevrelerinin, deneyim ve becerilerinin, karşılaştıkları zorluklara ve ön yargılara direnç göstermelerinin yanı sıra çeşitliliği benimsemelerinin de önemli olduğunu belirterek, "Başarılı göçmen işçilerin ABD'de, Avustralya'da, Yeni Zelanda'da benimsediği görüş şudur: Diğerlerini öteki olarak görmektense kardeş olarak görürler. Din kardeşleri değilse bile, insanlık kardeşleri olarak görürler." dedi.

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) ile Ortadoğu Araştırmaları Merkezi (ORSAM) iş birliğinde ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının katkılarıyla başkentte bir otelde düzenlenen "Göç ve Diaspora" temalı "Ortadoğu ve Kuzey Afrika Düşünce Kuruluşları Buluşması" forumu ikinci gününde devam ediyor.

Forumun "Dünyada Müslüman Diaspora" konulu oturumuna Pakistan'dan katılan Prof. Dr. Syed, "Avustralya'da Müslüman Diaspora" başlıklı bir konuşma yaptı.

Avustralya'daki Müslüman göçmen işçilerin iş piyasasına entegrasyonu konusunda geliştirdiği bireysel stratejilere ve kaynaklara ilişkin bir değerlendirme yapan Syed, Pakistan'dan ve Afganistan'dan Avustralya'ya gelen göçmen işçilerle yaptığı araştırma üzerinden, karşılaştıkları yapısal, sosyal ve diğer meydan okumalara rağmen göçmen işçilerin ev sahibi ülkelerde nasıl kariyerlerini geliştirebildiklerini anlattı.

Avustralya'daki göçmen işçilerin işsizlik oranının yüzde 7 olduğunu belirten Syed, "Göçmen işçilerin yüzde 40'ı, göçmen olarak geldiklerindeki mesleklerde çalışmıyor. Göçmen işçilerin yapısal ve kültürel zorluklarla başa çıkabildiği çok sayıda örnek var." diye konuştu.

Göçmenlerin iş bulmasında sosyal çevrelerinin, yani "dış sermaye"nin önemli rol oynadığını ifade eden Syed, bunun yanı sıra göçmen işçilerin deneyim ve becerilerinin, yapısal ve hukuki zoruluklara, önyargılara ne kadar dayanıklılık gösterdiklerinin ve değişimi kabul etme kapasitelerinin de çok önemli olduğunu vurguladı.

İş hayatında göçmenlerin tutunabilmesindeki bir başka önemli unsurun ise "çeşitlilik sermayesi" olduğunu söyleyen Syed, "Başarılı göçmen işçilerin ABD'de, Avustralya'da, Yeni Zelanda'da benimsediği görüş şudur: Diğerlerini öteki olarak görmektense kardeş olarak görürler. Din kardeşleri değilse bile, insanlık kardeşleri olarak görürler." dedi.

"2013'teki darbenin ardından yeni bir Mısır diasporası oluştu"

Foruma Katar'daki Doha Yüksek Lisans Çalışmaları Enstitüsü'nden katılan Saif Al-Islam Eid ise "Mısır Diasporası: Diasporada Muhalefetin Etkinliğinin Değerlendirilmesi: Müslüman Kardeşler ve Mısır Devrim Konseyi'nin Karşılaştırmalı Çalışması" adlı bir konuşma yaptı.

Mısır'da 3 Temmuz 2013'teki askeri darbenin ardından meydana gelen göç hareketinin oluşturduğu diasporaya dikkati çeken Eid, "Özellikle bunların çoğu Müslüman Kardeşlerden oluşuyor. 2013 sonrasında insanlar çok ciddi baskılar sonucu ölüm korkusuyla Mısır'dan göç etti. Kaçırılma, tutuklanma, öldürülme gibi tehditler yüzünden Mısır'dan çıkmak zorunda kaldılar ve böylece yeni bir Mısır diasporası oluşmaya başladı." ifadelerini kullandı.

Ülkede farklı görüşlerde olan grupların Sisi rejimine muhalif noktada birleşerek bir diaspora oluşturduğunu anlatan Eid, "Darbe yönetimi Mısır'ı bütünüyle ele geçirdi ve muhalif yapılanmalara yönelik ciddi bir kuşatma operasyonu yürüttü ve ister İslamcı, ister liberal, ister sosyalist olsun, muhalefeti teşkil eden yapılara karşı ciddi bir operasyon yürütüldü." diye konuştu.

Batıdaki İslam düşmanlığı gibi olumsuz etkilerin sonucunda ev sahibi ülkelerde bir diaspora bütünlüğü kurulamadığını vurgulayan Eid, yurt dışındaki yeni Mısır diasporasının bir bütünlük ve koordinasyona ihtiyaç duyduğunu ifade etti.