PKK, Aygün'ü 'Alelacele' Bırakmış - Son Dakika
Son Dakika Logo
Güncel

PKK, Aygün'ü 'Alelacele' Bırakmış

14.08.2012 19:57  Güncelleme: 07:36

PKK'nın kaçırdığı CHP'li Hüseyin Aygün: Bahoz Erdal kaçırılmama kızdı, tepkiler üzerine alelacele bıraktılar.

PKK'lı teröristlerce pazar günü kaçırılan CHP Tunceli milletvekili Hüseyin Aygün, akşam saatlerinde serbest bırakıldı.

Tunceli'ye geldikten sonra evinde bir süre dinlenen Aygün, kent merkezindeki Seyit Rıza Parkı'nda basın açıklaması yaptı. Konuşmasında olayın herde gerisine dair bilgiler de veren Aygün, kamuoyunda oluşan tepkiler nedeniyle 'alelacele' bırakıldığını, teröristlerin asıl planının, üst düzey yetkililerle pazarlık olduğunu ve örgütün üst düzey yöneticilerinden Bahoz Erdal'ın, kendisini kaçıran gruba kızdığını söyledi.

İşte Aygün'ün ilk açıklamaları:

"CHP'DEN AYRIL" DEDİLER

"Örgüt bu eylemi siyasi propaganda olarak yaptığını söyledi. Bu eylemi yapan genç arkadaşalar, bu ülkenin çocukları. Bu eylem aracılığıyla Türk kamuoyuna barış ve ateşkes mesajı vermek istediklerini söylediler. Benden parlementoda Kürt sorunun çözülmesi konusunda daha fazla rol üstlenmem konusunda ricacı oldular.

İki günlük dağ maceram akşam 17'de sona erdi. Örgüt bu eylemi siyasi propaganda olarak yaptığını söyledi. Bu eylemi yapan genç arkadaşlar, bu ülkenin çocukları. Bu eylem aracılığıyla Türk kamuoyuna barış ve ateşkes mesajı vermek istediklerini söylediler. Benden parlementoda Kürt sorunun çözülmesi konusunda daha fazla rol üstlenmem konusunda ricacı oldular.

CHP'nin izlediği politikaların, Kürt sorunun çözümünde olumlu olduğunu ve beğendiklerini ama bütün partilerin daha fazla çaba harcaması gerektiğini söylediler. Asker olsun, dağdaki olsun; ölen bütün çocukların, bu ülkenin çocukları olduğunu ve bu savaşı başta kendilerinin anlamsız bulduklarını söylediler.

'İstediğimiz demokratik özerlik planı, hiçte silahlı mücadele gerektirmeyen demokratik bir taleptir ve Avrupa'da pek çok ülkede vardır. Bu bakımdan biz de yürüttüğümüz mücadelenin çok anlamsız olduğunu biliyoruz' dediler. Bütün bu kardeşlik barış mesajlarının yanında benim gibi silahsız, korumasız gezen, Dersim'in ovalarında, dağlarında, yaylalarında halkının sorunları ile ilgilenen bir milletvekilinin tutsak alınmasının da Dersim halkının iradesine bir müdahale olarak değerlendirilmesinin kaçınılmaz olduğunu söyledim.

"18-25 YAŞ ARASI 6-7 KİŞİLİK BİR GRUP, TÜMÜ EVLERİNE DÖNMEK İSTİYOR"

Yine sohbet sırasında bana bağımsız bir kimlik ile siyaset yapmamın daha çok yakışacağını söylediler. Ben de silahların gölgesi altında bu konuda herhangi bir karar verilemeyeceğini, özgür iradem dışında verilecek kararın da doğru olmayacağını söyledim.

Yeni CHP'nin Dersim milletvekili olduğum için gurur duyduğumu, benim gibi insanları partiye katarak dönüşüm işaretlerini çoktan verdiğini belirttim. Gördüğüm şu; dağdaki 18-25 yaş arası, 6-7 kişilik bir grup, benle muhatap olan arkadaşlar. Tümü evlerine geri dönmek istiyor. Bu anlamsız, savaşın bitmesini istiyor. Kürt sorununun çözümü için parlementoda 4 partinin bir araya gelip medeni bir şekilde çözüm aramasının tek yol olduğunu söylüyorlar. Ellerinde silah olan insanlar tarafından barış isteğinin dile getirilmesi çok önemli. Unutmayın ki her an ölüm riski ile karşı karşıya olan insanlar bunlar. İki gündür Torunoba bölgesi yoğun olarak bombalanıyordu. Biz izliyorduk bombardımanı.

Bu ülkenin çocukları, bu bombalar patlarken, onlar veya biz ölseydik, eminim barış umutları daha fazla ertelenmiş olurdu. Bu bakından askeri çözümü asla başından beri onaylamadığımızı, barışçıl ve siyasi çözümü istediğimiz bizzat sayın genel başkanımızın akil insanlar öneri ile göstemiş olduk.

"CHP KÜRT SORUNUNA DAİR DAHA AYRINTILI BİR PLAN AÇIKLAYACAK"

Önümüzdeki haftalarda CHP Kürt sorunun dair daha ayrıntılı bir plan açıklayacak. Bana yönelik herhangi bir tehdit yok. Son derece saygılı ve anlayışlı bir muamele var. Ama Haziran 2011'de ortaya çıkan tablonun kendilerini de memnun etmediğini fark ettim. Zaten demokrasilerin de seçmen odaklı rejimler olduğunu, seçmen iradesine herkesin saygı duyacağını, dağdaki eli silahlı kadroların da buna saygı duyacağını ve duymak zorunda olduğunu söyledim. Kendileri de saygısızlığı ifade eden her hangi bir şey söylemediler ama akan kanın durması için özellikle CHP'den ve özelinde de benden, Dersim milletvekili olarak, daha çok emek ve çaba beklediklerini ifade ettiler.

"KİMSENİN CANI, 2 GÜN DAĞDA KALMAMDAN MÜHİM DEĞİL"

Yolumuzu kesen grup beni tanıyordu. Bana karşı herhangi bir zor kullanılmadı. Benim kendimi tanıtmam üzerine, bunun yanlış olduğunu bildirmem üzerine, silah bile doğrultmayacakları, beni bir halk evladı, bir dost olarak selamladıklarını söylediler.

Ama açıkcası, arkadan gelen araçların herhangi bir çatışmada zarar görmemesi, yanımda bulunan iki arkadaşın can güvenliğinin tehlikeye girmemesi, beni almaya gelenlerin can kaybı yaşamaması için direnmekten vazgeçtim. Sanmıyordum silah kullanacaklarını. Ama arkadan gelen arabalar çoğalınca olası bir çatışmada herkesin can güvenliği tehlikeye girer diye endişelendim ve gitmeyi kabul ettim. Çünkü hiçbir insanın ölümü, benim 2 gün dağda kalmamdan mühim değil.

"TEPKİLER YÜZÜNDEN ALELACELE BIRAKTILAR, TALİMATLARI BAHOZ ERDAL VERDİ"

Benim de aşığı olduğum Dersim dağlarında kaldık. Dersim dağlarını özlemişim. Kimse dağa çıkmasın, kimse ölmesin. Temennim bu. Doğrudan Bahoz Erdal ile görüşüldü. Bahoz Erdal güvenliğin sağlanması ve en kısa zamanda serbest bırakılmamı kendilerine talimat verdi. Gösterilen tepkilerin bu süreyi kısalttığına inanıyorum. Acelece bugün serbest bırakıldığımı düşünüyorum.

Bazı üst düzey yetkililer ile görüşüp bazı taleplerde bulunacaklardı. Oluşan tepkiler üzerine daha kısa sürede serbest bıraktılar. Bana dönük özel birşeyleri yok, bunu siyasi bir propaganda olarak yaptıklarını söylediler. Ankara'ya barış ve ateşkes mesajı vermek için yaptıklarını söylediler.

"BAHOZ, KAÇIRILDIĞIM İÇİN GRUBA KIZDI"

Sürekli Bahoz Erdal'la görüşüyorlardı. Bahoz, kaçırıldığım için gruba kızdı. Dağdayken bombalamaları izliyorduk. O nedenle çok dikkat davrandılar. Beni kaçıran 6-7 kişilik gençti. 'Ankara'ya barış ve ateşkes mesajı vermek için bu eylemi yaptık' dediler. Keşke bu toplumun içinde yer alsalar da üniversite okusalar. Beni bırakırken sarıldılar, öptüler, 'Burada bulunan kardeşlerini unutma abi' dediler. Yürüyerek geldim. Ben Dersim'in dağlarını karış karış biliyorum.

Aygün'ün eşi Emine Aygün ise "Umarım bundan sonra ülkede barış olur, hiç kimsenin burnu kanamaz" dedi. Aygün'ün kızı İdil Aygün de "Bir daha hiç kimsenin dağa kaldırılmamasını istiyorum. Terörün burada bitmesini istiyorum, kimsenin burnu kanamasın" dedi.

Kaynak: Diğer

Son Dakika Güncel PKK, Aygün'ü 'Alelacele' Bırakmış - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement