Dünya dijital dönüşümü tamamlamak üzereyken kripto paralar, blockchain kavramları daha fazla hayatımızın içerisine dahil olurken Türkiye'deki her 10 işletmeden 9'u, gelecek 5 yıl içerisinde değişen müşteri taleplerini karşılamakta zorlanacak.
Türkiye, 2023 yılı için 226 milyar Dolarlık ihracat hedefi belirlerken, 2018 yılında en çok ihracat yapan ilk 5 sektör; otomotiv endüstrisi, hazır giyim ve konfeksiyon, kimyevi maddeler ve mamulleri, çelik, elektrik ve elektronik sektörleri dijitalleşmede istenilen seviyeye gelmedi. Türkiye'de kayıtlı 83 bin firma ihracatçı konumdayken ve en çok ihracat yaptığımız Almanya'da da küçülme yaşanırken, 2020'de ihracatın zorlu geçeceğine işaret ediyor. Durum böyle olunca dijitalleşme yoluyla sektörlerin ihracat atağına kalkması gündeme geliyor. Dijitalleşme sadece ihracata katkı sunmuyor aynı zamanda, kârlılık, farklılaşma ve hız sağlıyor.Oysa otomotiv sektörü için 2019 yılında ilk 9 ayda otomobil satışları, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 39,3 azalırken, 2. el sektöründe internet siteleri bulunurken, 0 km araçlar, yedek parça gibi otomotiv ve ekipmanları üzerine kurulan sayıları ise az. Örneğin; otomotiv sektöründeki bir firma web sitesi ve sosyal ağ gibi dijital kanallardan sonuç alamayınca kendi aplikasyonlarını oluşturarak, satış öncesi ve sonrası süreçleri takibe almış. Böylece dijital kanallardan gelen satış taleplerinin yüzde 60'ını satışa döndürebilmiş. Finansal hizmetler, perakende ticaret, hizmet faaliyetleri, sigorta, toptan ticaret gibi alanlarda dijitalleşmenin etkin olduğunu belirten MEZO Dijital Yönetim Kurulu Başkanı ve Dijital İletişim Uzmanı Dr. Nabat Garakhanova, "Özellikle perakende ticaret şirketleri, Perakende ticaret şirketleri e-ticaret ve mobil ticaret kanallarını birlikte kullanıyorlar. Karekod gibi ürün tanıma teknolojileri kullanarak ürün hakkında müşterilerine bilgi verirken, onların ürün karşılaştırmalarına da imkan sağlıyorlar. Finansal hizmetler sektöründe de dijital yardım, online sosyal topluluklar yönetimi gibi müşteri hizmetleri uygulamalar yaygın. Ancak her şeyden önce şirketlerin bir an önce kurumsal stratejilerini dijitalleştirmesi şart. Türkiye'deki şirketlerin sadece yüzde 33'ü dijital işlerden sorumlu bir departmana ya da ekibe sahip. Kendi dijital departmanlarını kuramayan firmaların dışarıdan danışmanlık alması gerekiyor. Çünkü geçtiğimiz 10 yıl içinde dijitalleşme, çok sayıda geleneksel şirketin ortadan kalkmasına neden oldu ve gelecek 5 yıl içerisinde süreç hızlanacak." diyor.
Dijital ekonomi, küresel ekonominin yüzde 25'ini kapsayacak
İstatistikler 2005 yılında dünya ekonomisinin sadece yüzde 15'i dijital iken, bu rakamın 2018 yılında yüzde 28'e ulaştığını gösteriyor. Yine araştırmalara göre 2020 yılında dijital ekonominin küresel ekonominin yüzde 25'ini oluşturması bekleniyor. Dijitalleşemeyen konvansiyenel şirketlerin en önemli örneklerinden biri ise turizmde Thomas Cook'un iflas etmesiyle yaşanmıştı. Dijitale ayak uyduramayan dünyanın ilk seyahat acentesi iflas etmek durumunda kalmıştı. "Tam da bu noktada konvansiyonel şirketlerin müşteri analizlerini doğru ölçerek dijital pazarlama stratejilerini yapılandırmaları gerekiyor. Örneğin; eğer İngilizler online işlemlerde Ruslardan ya da Almanlardan daha fazla harcama yapıyorlarsa, o zaman web sitesinin de buna göre dizayn edilmesi, online reklam çalışmalarının yapılması şart." diyen Garakhanova, dijitalleşme ile hem müşteri memnuniyetinin artmasının hem de maliyetin azaltılmasının mümkün olduğunu belirtiyor.
Son Dakika › Güncel › Sektörlerin dijital karnesi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?