Antalya'da Sesli Görüntülü Duruşmalara Eleştiri - Son Dakika
Güncel

Antalya'da Sesli Görüntülü Duruşmalara Eleştiri

Antalya\'da Sesli Görüntülü Duruşmalara Eleştiri

Antalya Barosu avukatlarından Hakan Evcin, uzaktan duruşmalara katılmayı sağlayan SEGBİS'in yargılamada yetersiz kaldığını ve sıkıntılara yol açtığını savundu.

02.03.2015 10:11  Güncelleme: 10:14

Antalya Barosu avukatlarından Hakan Evcin, uzaktan duruşmalara katılmayı sağlayan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi'nin (SEGBİS) yargılamada yetersiz kaldığını ve sıkıntılara yol açtığını savundu.

Ceza mahkemeleri ile savcılıklarca mağdur, şikayetçi, katılan, tanık ve bilirkişi gibi ilgili kişilerin bulundukları yerden duruşmalara katılabilmesini sağlayan SEGBİS projesine, tepki geldi. Avukat Hakan Evcin, makul sürede hakim önüne çıkarılma, silahların eşitliği ve yüz yüzelik ilkeleri ile kişi hürriyeti ve güvenliğine ilişkin kurallara uygun olarak ceza yargılaması yapılmasına ve maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasına katkı sağlamak adına uygulanmaya başlanan SEGBİS'in yetersiz kaldığını kaydetti.

İki yıldır ülke genelinde uygulanan sistemle mahkemeye getirilmeden tutuklu ya da hükümlülerin sesli görüntülü iletişim sistemiyle duruşmaya katılabildiğini anlatan avukat Hakan Evcin, "Ceza yargılamasında işlemlerin daha çabuk olabilmesi, uzaktaki yargılamaların da bizzat buradaymış gibi yapılabilmesi için bilişim araçları kullanılarak duruşmaların hızlandırılması amaçlandı. SEGBİS denilen sistemle taraflar duruşmada hazır olmasa bile hazırmış gibi duruşma salonlarına sesli görüntüyle katılmaları sağlandı. Örneğin tutuklu bir başka ilde cezaevindeyse, Antalya'daki duruşmaya Antalya'ya getirilmeden katılabiliyor. Bulunduğu cezaevindeki bir salondan ya da mahkeme salonundan Antalya'daki duruşma salonuna sesli görüntülü sistemle bağlanıp duruşmaya katılabiliyor. Her iki taraf da birbirini görebiliyor, duyabiliyor. veya Ankara'daki bir suçtan dolayı hakkında yakalama kararı olan biri diyelim ki İstanbul'da yakalandıysa, İstanbul'daki mahkeme huzurunda bilgisayarın karşısına geçip sesli görüntülü sistemle Ankara'daki mahkemeye ifadesini verebiliyor. Kişi bizzat mahkemede hazırmış gibi uzaktaki bir mahkemede ifadesini verebiliyor" diye konuştu.

'SİSTEM DÖRT DÖRTLÜK DEĞİL'

SEGBİS'in işlemleri hızlandıran bir sistem olduğunu, ancak dört dörtlük olmadığını belirten Evcin, şöyle konuştu:

"Sistem yeni olduğu için SEGBİS'teki sesle, görüntüyle ve savunmayla ilgili bazı sıkıntılarımız var. Sesler hışırtılı gelebiliyor. Kelimeler anlaşılsa bile maddeler, numaralar ve para miktarları gibi konularda çok küçük bir hışırtı nedeniyle kişilerin yanlış beyanda bulunması söz konusu. SEGBİS'te bizzat belgeleri, fotoğrafları görerek ifade verilemiyor. Söz iyi duyulamamışsa, kendisi de iyi ifade edememişse, veya o anda internet bağlantısında hışırtı varsa, tepetaklak açıklamalar da çıkabiliyor. Zaten ceza yargılamasında da en iyi olan, en doğru olan yüzyüze, bizzat ifade vermektir. Biz de müvekkillerimizin bizzat mahkeme huzurunda ifade vermesi taraftarıyız. Çünkü bu dosya ilerde belki onun hayatını etkileyecek. Bu nedenle hayati davalarda mutlaka ve mutlaka mahkeme huzuruna çıkıp hakimin gözlerine bakarak savunmasını yapması lazım. Kendisine soru sorulması, belge gösterilmesi, fotoğraf gösterilmesi gerekiyorsa, bunlara bizzat bakıp inceleyebilmesi yazım."

'KİŞİYE GÖRMEDİĞİ BELGELER SORULUYOR'

Mahkemenin SEGBİS sistemiyle duruşmaya katılan kişiye 'Dosyanın içindeki belgeler okundu diyeceğin var mı' diye sorduğunu, oysa bu kişinin belgeleri SEGBİS üzerinden görme imkanı olmadığını hatırlatan avukat Evcin, "Ne okunduğundan haberdar değil, fotoğraflar, DVD'deki görüntüler soruluyor. Kişinin görmediği o fotoğrafla, belgeyle, imzayla, DVD'nin içindeki görüntüyle, ses kaydıyla ilgili beyanda bulunmasının ne derece sağlıklı olduğu, eleştiriye açık bir konu" dedi. SEGBİS ile ilgili sıkıntının dil konusunda da yaşandığını aktaran Evcin, kişinin en iyi savunmayı kendi ana diliyle yapabildiğini belirterek, "Örneğin biz kendimizi İngilizce mi yoksa Türkçe mi daha iyi savunabiliriz? Elbette ana dilimizle. Bu nedenle mahkemelerde ana dille savunma hakkı verilmiştir. Bunun için mahkemeler duruşmalara katılanlar için tercüman temin etmektedir. Ancak ilk duruşmalarda hemen tercüman bilirkişi sağlanamayabiliyor. 4-5 duruşma sonra bilirkişi tercüman hazır bulundurulabiliyor. 4-5 duruşmanın gecikmesi demek, 2'şer aydan 8-10 ay geçmesi demek" diye konuştu.

KÜRTÇE TERCÜMANIN PARASINI DEVLET ÖDEMEK İSTEMİYOR

SEGBİS'te Kürtçe tercüman konusunda da sıkıntı yaşandığını anlatan Avukat Hakan Evcin, şöyle devam etti:

"Mesela benim ana dili Kürtçe olan bir müvekkilim için uzun süre tercüman bulunamadı. Antalya'da bilirkişi listesine kayıtlı Kürtçe bilen tek tercüman var. Bu müvekkilim benim bir başka suçtan dolayı halen İzmir Cezaevi'nde bulunuyor. SEGBİS'le Antalya'daki davasına katılan bu müvekkilime hakim, önündeki evrakları kastederek 'Bunlarla ilgili ne diyorsunuz' diye sordu. İzmir'den SEGBİS'le bağlanan müvekkilim de belgeleri görmediği için bir şey diyemeyeceğini söyledi. Biz de 'Bu belgeleri kendi gözüyle görsün, gördükten sonra beyanını versin' dedik. Mahkeme ise bunu 'susma hakkı' olarak değerlendirdi. Müvekkilime 'Bu konularda bir şey söylemiyorsanız, kasıtlı olarak susuyorsunuz' dendi. Tutanaklara da böyle geçti. Biz itiraz edeceğiz. Belgeler fotoğraflar müvekkilin kendisine gösterilsin, ondan sonra savunmasının alınmasını isteyeceğiz. Bir başka mahkemede de 'Tercüman bilirkişisinin parasını siz yatırın' dendi. 'Parayı yatırmazsanız çağırmayacağız' dendi. Biz de 'Devlet ceza yargılamasında para istemez' dedik. Buraya bir Rus ya da İngiliz gelse 'Paranı yatır, sonra savunmanı yap denemez. Biz bu nedenle bu parayı yatırmayız' dedik. 30 liralık bilirkişi parasını yatırmazsak, susma hakkı kullandığımızı yazacaklarını söylediler. Oysaki tercümanı bulmak, parasını ödemek devletin yükümlülüğünde. Çünkü yargılamayı yapan onlar." - Antalya

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Antalya'da Sesli Görüntülü Duruşmalara Eleştiri - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement