Suriye'nin Kobani kentinden 6 çocuğu ve eşiyle Şanlıurfa'nın Suruç İlçesi'ne, oradan da kötü kamp koşulları ve iş umuduyla İzmir'e gelen 42 yaşındaki Hasan Muhammed, Halkların Köprüsü Derneği'nin sığınmacılara yönelik saha taramasında, Kadifekale semtinde, derme çatma bir evde sağlık sorunları yaşarken bulundu.
Derneğin gönüllü sağlıkçıları tarafından İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürülen hasta Suriyeli 5 günlük teşhis, tanı aşamasının ardından tedaviye geçilmeden Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) genelgesi gerekçesi gösterilerek evine gönderildi. Sözkonusu genelge Suriyeliler hangi ile kayıt yaptırdılarsa, oradaki kamu hastanelerinde tedavi görmesi ve faturanın o ilin valiliği tarafından ödenmesini öngörüyor.
6 çocuğu ve eşiyle metruk bir evde yaşayan Hasan Muhammed, ateşli ve hasta haliyle aynı ortama geri döndü. Geçen hafta teşhiş aşamasında genelge gelince hastaneden gönderildiğini tercüman aracılıyla anlatabilen Hasan Muhammed daha önce hiç muayene olmadığını belirterek, "Evlilik çağındaki iki kızımı Kobani'de atılan bombaların şarampel parçalarının isabet etmesi ile kaybettik. Geride kalan yaşları 3 ile 12 arasındaki değişen 6 çocuğumla misafir edildiğimiz Suruç'taki kamptan kötü koşullar nedeniyle iş bulup, karnımızı doyurabilmek umuduyla İzmir'e geldik. Fakat yaşadığım rahatsızlıklar nedeniyle çalışacak durumda değilim. Eşim ve çocuklarım sokaklarda su satarak evimizi geçindirmeye çalışıyor. Ancak Halkların Köprüsü Derneği'nin yardımları ile ayakta kalabiliyoruz. Hastalığımın tanısı konmak üzereyken hastaneden çıkarılıp eve gönderdiler. Kirasını, elektrik, su parasını bile ödeyemedeğim evde ölmeyi beklemekten başka çarem yok" dedi.
Halkların Köprüsü Derneği Başkanı Prof. Dr. Cem Terzi hastanın tedavi ile yakından ilgilendiklerini, yaklaşık 6 aydır boyun bölgesinde oldukça iri bir kitle mevcut olduğunu, daha önce muayene imkanı olmadığını öğrendiklerini belirterek, "Derneğin gönüllü sağlıkçıları yardımı ile kendisini İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesine götürdük. Dahiliye, Kulak Burun ve Boğaz, Genel Cerrahi ve Enfeksiyon branşlarında uzman hekimler hastayı muayene ettiler. Gastroskopi, kolonoskopi, geniş kan tetkikleri, karın ultrasonografisi ve akciğer filmi yapıldı. Bu işlemler günlerce sürdü. Dernek gönüllüleri hastayı her sabah hastaneye götürdü. Gönüllü çevirmenler eşlik etti. Hekimler savaş mağduru bu insana tanı koymak için seferber oldular. Kolay bir durum da değildi. Lenfoma denen bir tür kanser ya da tüberküloz olabilirdi. Gerek boyun, gerekse karın bölgesinde kitleler saptandı. Tanı için bu kitlelerden biyopsi yapılması gerekti. Hatta Enfeksiyon Hastalıkları bölümü hastayı hastaneye yatırmayı planladı" dedi.
Aynı zaman Avrupa Cerrahi Derneği Başkanı olan Prof. Dr. Cem Terzi, ancak 5 günün sonunda tam tedaviye ramak kalmışken Valilikten genelge geldiği ve hastanın ayaktan ya da yatış için kabul edilemeyeceği söylendiğini hatırlattı, "Tüm itirazlarımıza rağmen hasta çaresiz biçimde hastaneden ayrılmak zorunda kaldı. Şunu sormak lazım. Ülkemize savaştan kaçmak için sığınmış bir insan yaşayacak mı yoksa ölecek mi? Başbakan Yardımcısı Suriyeli sığınmacıların tüm sağlık ihtiyaçlarının karşılandığı gibi Irak'tan gelen sığınmacılar için de aynı kararın Bakanlar Kurulunda alındığını müjdeliyor Ankara'da. Ama aynı gün İzmir'de Valilikten gelen yeni bir genelge ile Suriyeli sığınmacı ağır bir hastanın tanıya yönelik incelemelerinin son aşamasında hastaya hizmet verilemeyeceği, geldiği ile dönmesi gerektiği söyleniyor. Bu ağır hastanın sağlık hizmeti alabilmek için Urfa'ya gitmesi isteniyor. Oysa bırakın bu hastanın Urfa'ya gitmeye İzmir'deki hastaneye gidecek dolmuş parası yok. Türkiyenin savaş mağdurları karşı uluslarası sözleşmelerde altına imza atmış sorumluluğu var" dedi.
GENELGE NE DİYOR?
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı( AFAD) tarafından Valilikler aracılığıyla kamu hastanelerine gönderilen genelgede. Geçici koruma altındaki yabancıların kayıt yaptırdıkları ilde sağlık hizmeti almalarının esas olduğu hatırlatıldı. Genelgede, "Kayıt oldukları ilde tedavilerin yapılamadığı halde, usulüne uygun olarak doktor tarafından düzenlenen sevkle belgelenmiş olanlar, Yönetmenliğin 27'nci maddesinin 1.nci fıkrasının (d) bendinde belirtilen sevk zincirine uygun olarak tedavi edilebileceği en uygun ildeki sağlık kuruluşlarına sevk edilebilir. Tedavi yapan sağlık kuruluşları, faturayı kişinin kayıtlı olduğu Valilik adına düzenler. Faturalar geçici koruma altındaki yabancının kayıtlı olduğu Valilik tarafından ödenir" diyor. - İzmir
Son Dakika › Güncel › Suriyeliler Kayıt Yaptırdıkları İlde Sağlık Hizmeti Alabilecek - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?