Ölüleri öldürmeyen, etin, kemiğin, kanın, toprağın ve düşün diliyle hesaplaşmaya, isyana ve özgürleşmeye çağıran bu öyküler duru bir dil ve alabildiğine yaratıcı bir kurguyla en katı gerçeklere tercüman oluyor.
Zorlu ana kız ilişkisi; kadın olmak; yakıcı tutkular; sahibine de tarihe de sahip çıkan giysiler; işçilerin hakkını kollayan fabrikalar; kimsenin uğramadığı kasabalarda yaşananlar ve sokaklarında hakkını arayan uzuvların gezindiği büyükşehirler... Toprak altında yatanlardan, rüyada yankılananlardan ve otopsi masasındaki artıklardan yola çıkıp yeniden kurgulanan hayatlar bunlar...
"Buradayız! Size çiçek isimleri sayıp, romantizmi, oradan aşkı, oradan bağrı yanık yanık sızlatan sevdayı, hadi hiç olmadı belki sevgiyi anlatmak için değil! Hayır!
Size burada çiçekleri de hayvanları da anlatmayacağız. Görülmemişbir çiçek açmadan bahsedeceğiz. Güzel bir ad seçtik bizce. 'Görülmemiş bir çiçek açma.'"
#erkekegemen #kadınyazını #ölüler #tahakküm #yasakaşk #aileiçişiddet #örselenmek #hayvan
Kanayak'a ilgi duyanlar bunları da sevecektir: Özge Lena: Otopsi; Mevsim Yenice: Bilinmeyen Sular; Engin Türkgeldi: Orada Bir Yerde; Polat Özlüoğlu: Peri Kızı Af Buyrun.
Son Dakika › Güncel › Susturulanların ve dili olmayanların dillendiği öyküler... - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?