Feyzioğlu'na ELEŞTİRİ
Van'da yapılan Türkiye Barolar Birliği (TBB) Mali Genel Kurulu Toplantısı'nda konuşan Ankara Barosu Başkanı Avukat Hakan Canduran son yıllarda yaşanan olayların Cumhuriyet tarihi boyunca hiç yaşanmadığını söyledi. Canduran, yasal dayanağı olmayan ve birçok aydın, gazeteciyi, askeri, muhalif bireyleri hedef alan davalar ve haksız tutuklamalar ile gözaltılar olduğunu belirterek şöyle konuştu:
"Yargının önce bir cemaate teslim edilmesi, sonra çıkar çatışması nedeni ile cemaatin tasfiyesi ve nihayetinde yargının tamamen siyasallaşması bu akıl almaz olayların başında gelmektedir. Ceza kanunu ve ceza muhakemeleri kanunu altı üstüne getirilmiş, tüm sistem anlaşılmaz bir şekilde değiştirilmiştir. Hakimler birbirlerinin kararlarını 'yok' hükmünde sayar hale gelmiştir. Hakim ve savcılar bağımsız olmaları gerekirken siyasallaşmış ve olaya kişiye göre farklı uygulamalar geliştirmişlerdir. Artık Türkiye'de iktidara yakın olan bir şüphelinin yargılanması söz konusu bile değildir. Nitekim düne kadar yaptıkları koalisyon nedeniyle hukuk üstü güçler ile donattıkları özel yetkili savcılar 17-25 Aralık operasyonlarında görev alınca meslekten ihraç edilmiştir. İktidarı eleştiren kişiler hakkında ise halen adeta engizisyon dönemindeki gibi yargılama yapılmakta tüm savunma hakları kısıtlanmaktadır."
BARO SEÇİMLERİNE MÜDAHALE ETTİ
Konuşmasında TBB Başkanı Metin Feyzioğlu'nu da eleştiren Canduran, yapılan çalışmalar sırasında meslektaşlarının sorunlarından uzak durduğunu söyledi. Canduran, mesleğe dair bahsettiği sıkıntılara rağmen Barolar Birliği'nin 2015 yılı için hazırladığı asgari ücret tarifesinde avukat ücretlerinde herhangi bir ücret tarifesinde öngörmediğini söyledi. Feyzioğlu'nun Ankara Baro Başkanı olduğu dönemde yaptığı bir konuşmayı hatırlatan Canduran, "Sayın Birlik başkanı Ankara Barosu Başkanı iken barolar birliğinin 31. olağan genel kurulunda "Baroların, Türkiye Barolar Birliği'nin vesayeti altında olmadığını da bir kez daha bilgilerinize sunmak istiyorum" sözleri ile önceki birlik başkan ve yönetimine eleştiri ve serzenişlerini sunmuştu. Sanırım bu durum Ankara Barosu Başkanlarının makus kaderi haline geldi ki ben de birlik başkanıma serzenişte bulunmak durumundayım. Türkiye Barolar Birliğinin görevleri kanunumuz ile belirlenmiş olduğu halde, sayın başkan yetkilerini aşarak baroların iç işlerine karışmaya kalkmıştır. Sayın başkan birlik başkanı olarak Ankara Barosu seçimlerine doğrudan müdahale etmiştir" dedi.
'PARALEL YAPI KİMSENİN GAZOZUNA İLAÇ KATMADI, BİRLİKTE YAPTILAR'
Daha sonra konuşan İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal ise şunları söyledi:
"12 yıldır anayasaya aykırı olarak devlet gücünü ve iktidarını o paralel yapıyla paylaşan besleyip büyüten bugünlere getiren o siyasi iktidar ve paralel yapı, birlikte isteyerek kol kola ülkeyi ve hukuku bu hale getirdiler. Alsınlar kına yaksınlar. O paralel yapı kimsenin gazozuna ilaç katmadı, her şeyi isteyerek birlikte yaptılar. ve o günlerde malesef yargı vesayeti aldatmacası altında herkesin koruyucusu olan yargısal kalkanı, hukuk güvencesini yok edenler, o zamanlar rahmetli Türkan Saylan'ın evinin basılmasını bir demokrasi destanı olarak görenler, tutuklamaları alkışlayanlar bugün kendilerine çarpan bu hukuksuzluk dalgalarında yalancı çobanlar gibi bağırmaktadırlar. Şimdi onları yapanları kısa bir süre sonra aynen bağıracağı gibi. Şimdi geldiğimiz noktada şu soruyu soruyorum herkese. Bundan böyle bizi, beni, sizleri, hukuktan kim koruyacak. Malesef böyle bir perişanlık içerisindeyiz. Geçen günü Danıştay'n yıldönümü vardı ama kimse kimseyi kandırmasın geçen seferki tören Danıştayın kuruluş yıldönümü değil, geçen sene ile başlatıyorum ikinci bitiriliş yıldönümünü kutladılar kendi içlerinde. Böyle bir ortamda Türkiye Barolar Birliğini temsilen TBB Başkanına konuşma yaptırılmaması avukatların bugün onuru haline gelmiştir. Bizim artık orada konuşacak bir şeyimiz yok. Ama o Danıştay ve Danıştay Başkanı üzerinde taşıdığı cübbenin ne anlama geldiğini niçin düğmesinin olmadığını, kimsenin önünde niye kapanmayacağını, kimsenin önünde niye eğilmeyeceğini oturup bir kez daha düşünsün. Biliyorsunuz ikide bir bir söylem var 'Cübbeni çıkar da gel' ben bir gün bu onurlu cübbeyi geçici olarak çıkarır gelirim, hepimiz çıkarır geliriz. Kaçacak delik ararsınız. Ama siz bu onurlu cübbeyi hiçbir zaman giyemezsiniz. Buradan hakimlere ve savcılara sesleniyorum. Ey savcılar avcı değil savcı olun. Birilerinin talimatı ile hareket etmeyin. Bir takım yapıların değil Cumhuriyetin savcısı olun. Hakimlere de sesleniyorum bu tür dönemlerde korkmak, çekinmek bir mazeret olamaz. Pakistan'daki, Mısır'daki hakim savcılar kadar en azından olmak zorundasınız. Size o yetkiyi siyasi iktidar değil anayasamızın 9'uncu maddesi veriyor. Türk milletine layık olun."
Yapılan konuşmaların ardından Mali Genel Kurulu basına kapalı olarak devam etti.
Son Dakika › Güncel › TBB Başkanı Feyzioğlu'na Plaket Protestosu (2) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?