TBMM Başkanı Cemil Çiçek, 1915 olaylarına ilişkin, "Bu acılar üzerinden şimdi bir karalama kampanyası, istismar söz konusu. Bu, 'Türkler soykırım yaptı' yalanıdır, iftirasıdır. Bizim tarihimiz temizdir. Sicilimiz temizdir. Sabıkamız yoktur, aksini söyleyen iftirada bulunuyor" dedi.
Çiçek, ABD'nin başkenti Washington'daki temasları kapsamında Bahçeşehir Üniversitesi'nde öğrencilerle bir araya geldi.
Burada konuşan Çiçek, dünyanın en karmaşık bölgesinin merkezinde bulunan Türkiye'nin 2 milyon Suriyeli sığınmacıya ev sahipliği yaptığını ve bütçesinden 5,5 milyar dolar harcadığını hatırlattı.
"İnsan hakları, özgürlükler adına bolca nutuk çekiliyor ama kimsenin elini cebine attığı yok" diyen Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'nin harcadığı bu paraya karşılık (diğer ülkelerin) verdikleri para ise 260 milyon dolar. Türkiye hakkında ileri geri laf edenlerin de aldığı mülteci sayısı 130 bin civarında. Türk gençleri olarak birisi size, Türkiye'de insan hakları, özgürlük adına bir şey ifade ederse, bilesiniz ki alnımız açık, yüzümüz aktır. İnsan hakları söz konusu olduğunda kalbini, gönlünü, sofrasını açan tek ülke Türkiye'dir. Geri kalanı işin edebiyatından ibarettir. Türkiye insani konularda geçmişte de bugün de doğru olanı yapmıştır, kendi kültürüne, karakterine, insanlığına yakışan alicenaplık içinde bu çabaları sürdürmektedir."
- "PKK dün de terör örgütüydü, bugün de yarın da böyledir"-
Çiçek, terör olaylarını "asrın vebası" olarak nitelendirerek, devlet otoritesinin olmadığı yerlerde kaos olduğunu, Ortadoğu bölgesinde de şu anda kaosun yaşandığını söyledi. Çiçek, "Ortadoğu, terör örgütlerinin at oynattığı, eylem yaptığı bölge haline gelmiştir" diye konuştu.
Basında ve sosyal medyada terör örgütü olarak sadece DAEŞ'ten bahsedildiğine dikkati çeken Çiçek, şunları kaydetti:
"Bu ayıptır. DAEŞ, şu ana kadarki en kanlı terör örgütüdür ama Ortadoğu'daki tek terör örgütü DAEŞ de değildir. Bölgede DAEŞ'ten evvel PKK diye bir örgüt var, 40 binden fazla vatandaşımızı katleden, etnik temelli ve birçok yerden destek görmüş, 30 yılı aşan zamandan beri Türkiye'nin mücadele verdiği bir örgüt. DAEŞ ile çarpışıyor diye uluslararası toplumda PKK'yı bir insani yardım örgütü gibi algılama var. Halbuki her terör örgütü bir akreptir, akrep ne zaman bulursa sokar. Bunu böyle algılayamazsak, yanlışa düşeriz. Kadın, çocuk, yaşlı, erkek demeden 40 bin insanımızı katletmiş bir terör örgütünün, nasıl olur da birden hemen başka bir terör örgüte tavır alıyor diye geçmişte yaptığı bütün eylemler gözardı edilir. Dün de terör örgütüydü, bugün de böyledir, yarın da böyle olacaktır."
-"Herkes kendi ayıbını bırakıyor, Türkiye'yi suçlamaya çalışıyor"-
Çiçek, ABD'de, Türkiye hakkında ciddi bilgi kirliliği bulunduğunu belirterek, şunları ifade etti:
"Buna çanak tutan gruplar da var. Belli makamları, kesimleri kendi özel çıkarları doğrultusunda yanlış yönlendirmeye çalışan bir kısım gruplar var. Bunlardan biri de DAEŞ konusunda. Kendileri hiçbir şey yapmayıp, suçlamak gerektiğinde de maalesef 'Türkiye destek veriyor' gibi yansıtılıyor. Hayır, Türkiye (DAEŞ'e) destek vermiyor, DAEŞ bizim için bir terör örgütüdür. Kaldı ki terörden bu kadar çekmiş bir ülkenin bir terör örgütüne arka çıkması kendi politikalarını zaafa uğratır. Türkiye böyle bir yanlışı yapmaz. Türkiye hiçbir terör örgütüne destek vermez, terör örgütü kim adına, ne adına, hangi inanç, fikir adına eylem koyarsa koysun bunları terör örgütü olarak kabul eder."
Uluslararası toplumun Türkiye'ye yeterli desteği vermediğini vurgulayan Çiçek, "Herkes kendi ayıbını bırakıyor, Türkiye'yi suçlamaya çalışıyor. DAEŞ'te 80 ülkeden 20 bin yabancı terörist var. Her devlet evvela kendi üzerine düşeni yapsın, başkasını suçlama yerine. Kaynak ülkeler kendi vatandaşlarını zapturapt altına almaz, takip etmez, Türkiye'ye bilgi vermezlerse, bu suçlama son derece haksız, ayıp olur ve doğru da olmaz. Türkiye herkesten işbirliği ve destek bekliyor" ifadesini kullandı.
Öte yandan Çiçek, DAEŞ ile mücadelenin sadece havadan bombalama veya Irak'ta mücadele yaparak çözülemeyeceğini, bütüncül politikaya ihtiyaç olduğunu kaydetti.
-"Bizim tarihimiz temizdir"-
Dünya ve bölgedeki her gelişmenin Türk-Amerikan ilişkilerine daha çok hayatiyet kazandırdığını ve olmazsa olmaz ilişkiler haline getirdiğini anlatan Çiçek, "O nedenle dostlarımıza bu ilişkilere zarar verecek, kopukluklar yaratacak politikalardan kaçınılmasının ilişkiler ve barış açısından önemli olduğunu söylüyoruz" dedi.
Çiçek, ABD ile terör konusunda işbirliğinin geliştirilmesi gerektiğini, bunun yanında iki ülke ilişkilerinde bu yılın özellikle de nisan ayının önem arz ettiğini kaydederek, 1915 yılının, 1. Dünya Savaşı'nın en kanlı yılı olduğunu hatırlattı.
Savaşın olduğu yerde acıların da bulunduğuna işaret eden Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunları Türkler, Kürtler, Araplar ve Ermeniler de çekti. Sadece Ermeniler çekti onun dışındakilerin hepsi güllük gülistanlık piknik yapıyor değildi. Bizden de binlerce, on binlerce, yüz binlerce insanımız, Balkan Savaşları'ndan itibaren milyonlarla ifade edilebileceğimiz katliama, tehcire maruz kaldı. Bu acılar üzerinden şimdi bir karalama kampanyası, istismar söz konusu. Bu, 'Türkler soykırım yaptı' yalanıdır, iftirasıdır. Bizim tarihimiz temizdir. Sicilimiz temizdir. Sabıkamız yoktur, aksini söyleyen iftirada bulunuyor. Türkiye olarak tüm dostlarımıza diyoruz ki, bunun önünde arkasında kim varsa, tarihi gerçeklik neyse biz ortaya çıksın istiyoruz, her türlü katkıyı vermeye hazırız."
Çiçek, bu noktada Türkiye'nin kendi arşivlerini açtığını, Ermenilerden de Boston'daki arşivler dahil arşivlerini açmalarını beklediklerini bildirdi.
-"İlişkimize zarar verecek tavırlardan el birliğiyle kaçınalım"-
Gerçeğin ortaya çıkarılmasının tarihçilere ve bilim adamlarına bırakılması gerektiğini dile getiren Çiçek, şunları kaydetti:
"Gerçeği orta çıkaracak parlamentolar değildir, parlamentolar bugünü ve geleceği inşa eder, uluslararası ilişkilerin barış temelinde gelişmesine katkı sağlar. Eğer tarihi olaylar parlamentolarda karara bağlanmaya çalışılırsa bu doğru, gerçekçi olmaz, barışa da hizmet etmez. En başta Amerikalı dostlarımızdan istediğimiz, bu gerçeğin ortaya çıkmasına gelin hep beraber yardımcı olalım ve bölgede bu kadar sıkıntı, kaos varken, en başta işbirliği yapılacak ülke (Türkiye) ile ilişkimize zarar verecek tavırlardan el birliğiyle kaçınmış olalım."
Çiçek, bir soru üzerine, toplum önünde politika yapan insanların birbirleriyle ilişkilerinin daha nazik, olumlu olmasının arzu edildiğini, fiziki güç kullanımı, kavga, dövüş, hakaret gibi tavırların hiç kimseye ve özellikle de milletvekillerine yakışmadığını söyledi.
Bunun yanında, tüm dünyada parlamentoların eylem değil söylem yeri olduğunu belirten Çiçek, "Maalesef bu dönem çok iyi örnekler ortaya koyamadık. İnşallah 25. dönem bunlardan gerekli dersi çıkarır ve daha iyi bir başlangıç yapmış olur" diye konuştu.
Çiçek, Washington temasları çerçevesinde, Kore Savaşı Gazileri Anıtı ile Lincoln Anıtı'nı da ziyaret etti.
Son Dakika › Güncel › TBMM Başkanı Çiçek Washington'da - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?