Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Anadolu ve Trakya topraklarından oluşan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bölgenin kilit taşı olduğunu belirterek, "İstiyorlar ki bu kilit taşını çekip alsınlar, söksünler ve bu coğrafyayı bir asır sonra bıraktıkları yerden, oyunlarının ikinci perdelerini oynayarak yeniden dağıtsınlar, yeniden bölsünler, parçalasınlar. Mesele, sadece Cizre'de gördüğümüz çukurdan ibaret değildir. Mesele sadece bugün İstanbul'da Yeni Şafak ve Akit gazetelerine atılan molotofkokteylinden ibaret değildir. Mesele çok daha önemli, çok daha kapsamlı, çok daha geniş bir iştir, yarım kalmış bir hesabın kapatılması çabasıdır" dedi.
Kurtulmuş, Televizyon Yayıncıları Derneğinin (TVYD) çalışma toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin terörle çok yoğun ve güçlü bir mücadele sürdürdüğüne işaret ederek, Türkiye'nin 20 Temmuz'dan itibaren önce Suruç katliamıyla başlayan, Viranşehir'de, Ceylanpınar'da polislerin şehit edilmesiyle ve İstanbul, Ankara katliamlarıyla devam eden terör saldırısıyla karşı karşıya olduğunu anlattı.
Terör saldırılarının sadece Türkiye'de bir terör örgütünün veya birkaç terör örgütünün "kendinden menkul" işi olmadığını dile getiren Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Artık tecrübeyle biliyoruz ki, dünyanın hiçbir yerinde hiçbir terör örgütü tek başına hareket etmiyor. Dünyadaki bütün terör örgütleri DAEŞ'ten El Kaide'ye, PKK'dan başka örgütlere kadar bütün terör örgütlerinin arkasında birtakım dayılarının olduğunu hepimiz biliyoruz. Bunlara zaman zaman lojistik destekleri, zaman zaman siyasi destekleri, zaman zaman silah desteklerinin nasıl verildiğine hep beraber şahit oluyoruz. Doğru dürüst bir şekilde dağlarda yürümesini bilmeyen insanların, dünyanın en önemli başkentlerinde ne kadar sistematik terör saldırıları yaptığını göz önünde bulundurursanız, bu söylediğimin ne kadar haklı olduğu ortaya çıkacaktır. İkiz kulelerin bulunmasından Paris'te eş zamanlı terör saldırılarına kadar, Mogadişu Havaalanı'ndaki saldırılardan İstanbul'daki ya da Ankara'daki, Suruç'taki saldırılara kadar her birisi, arkasında belki birden fazla devlet aklını saklayan, devlet aklıyla hareket eden terör saldırılarıdır."
Numan Kurtulmuş, Türkiye'nin özellikle 20 Temmuz'dan bu yana karşılaştığı saldırıların, terörün Türkiye ile ilgili olarak yeni bir döneme girdiğini gösterdiğini belirterek, "Terörün, hiç de masum olmayan hiç de daha önceki faaliyetleriyle benzerlik taşımayan yeni bir döneme girdiğini görüyoruz. Terör, hem bu anlamda uluslararası camiadan aldığı çok yüksek destek hem de aynı zamanda özellikle yakın komşularımız Suriye ve Irak'taki siyasi istikrarsızlıktan ve Suriye'deki terör örgütleri arasında bölünmüşlükten kaynaklanan birtakım zeminlerle Türkiye'ye karşı tam saha bir saldırıyı başlatmış bulunuyor" diye konuştu.
Zaman zaman söz konusu terör örgütlerinin birbirleriyle konsorsiyum halinde hareket ettiğini ve iş birliği yaptığını kaydeden Kurtulmuş, "İdeolojik olarak hiçbir benzerlikleri olmayan, sözde birbirleriyle taban tabana zıt görünen terör örgütlerinin Türkiye düşmanlığında ve bu ülkeye, bu millete düşmanlıkta nasıl hepsinin aynı safha geçtiklerini görüyoruz. Dolayısıyla bunun karşısında terörle mücadele verirken de sadece bunu bir retorik olarak sürdürmek değil, bunu bir milli, vicdan meselesi olarak alıp bu ülkenin bölünmezliğini sağlayacak her türlü çalışmayı da ortak bir şekilde yürütmek mecburiyetindeyiz" dedi.
Kurtulmuş, terörün, ölmek ve öldürmek, siyasetin ise yaşamak ve yaşatmak üzerinden siyaset ürettiğini ifade ederek, terörün varlığıyla siyasetin varlığının taban tabana zıt iki olgu olduğunu ve siyasetin varlığını güçlendirmek gerektiğini vurguladı.
"Her türlü iş birliğine, dayanışma içerisinde hareket etmeye de hazırız"
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, büyük resme bakıldığında, "terör saldırıları", "eş zamanlı olarak Türkiye'nin mülteciler kriziyle karşılaştığı ağır yük", "Türkiye'nin uluslararası alanda karşılaştığı birtakım saldırılar" ve "içerideki saldırıların" özetini, "Bir asır önce oynanan oyunun ikinci perdesinin sahneye konulması" şeklinde tanımlayarak, televizyon yayıncılarına şöyle seslendi:
"Bir asır önce Sykes-Picot ile bu bölgeyi maalesef kağıt üzerinde cetvellerle çizip, sınırları istedikleri şekilde, hiçbir rasyonalitesi olmadan çizenler istiyorlar ki, bir asır sonra yeniden bu coğrafyada, başta Türkiye olmak üzere bütün ülkeleri yeniden dizayn etsinler. Osmanlı'nın revaklarında, sütunlarında ortada kilit taşı diye bir şey vardır, bütün taşları koyarlar, kilit taşını da ters koyarlar ki, o taşları da tutsun diye. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Anadolu ve Trakya topraklarından müteşekkil olan vatan topraklarımız, bu bölgenin kilit taşıdır. İstiyorlar ki bu kilit taşını çekip alsınlar, söksünler ve bu coğrafyayı bir asır sonra bıraktıkları yerden, oyunlarının ikinci perdelerini oynayarak yeniden dağıtsınlar, yeniden bölsünler, parçalasınlar.
Mesele, sadece Cizre'de gördüğümüz çukurdan ibaret değildir. Mesele sadece bugün İstanbul'da Yeni Şafak ve Akit gazetelerine atılan molotofkokteylinden ibaret değildir. Mesele çok daha önemli, çok daha kapsamlı, çok daha geniş bir iştir, yarım kalmış bir hesabın kapatılması çabasıdır. Bu millet nasıl Çanakkale'de, Kurtuluş Savaşı'nda bir asır evvel bu hesabın görülmesine müsaade etmediyse, Allah'ın izniyle şimdi de müsaade etmeyecektir. Bunu söylerken de en büyük güçlerimizden birinin de medyadaki yekvücut halinde ülkeyi savunmak, vatanı savunmak ve bu ülkenin geleceğini savunmak duygusu olduğuna inanıyoruz. Böyle olması gerektiğini düşünüyoruz. Terörle mücadele konusunda sadece meseleyi günlük olaylar çerçevesinde değerlendirmeyin, çok daha ötede Türkiye'nin, bölgenin dirliği, birliği, düzeninin geleceği anlamında görmenizi temenni ediyoruz. Her türlü iş birliğine, dayanışma içerisinde hareket etmeye de hazır olduğumuzu ifade ediyoruz. Burada dördüncü kuvvet olarak, demokrasinin temel unsurlarından birisi olarak sizlere büyük sorumluluk düşüyor."
"Bu Anayasa artık Türkiye'ye dar geliyor"
Türkiye'nin yeni anayasa ihtiyacına değinen Kurtulmuş, "Bu Anayasa artık Türkiye'ye dar geliyor. Bu deli gömleğini Türkiye'nin kaldırıp atması lazım" ifadelerini kullandı.
Kurtulmuş, anayasa konusunda TBMM'de komisyon çalışmalarına başlandığına değinerek, "Hükümet olarak, AK Parti olarak hiçbir ön yargı içerisinde olmadan Türkiye'de sivil, demokratik, çoğulcu ve doğrudan doğruya millet tarafından yapılmış bir anayasaya ihtiyaç olduğuna inanıyoruz. Bunun için ne biliyorsak, sepetimizde hangi pamuk varsa ortaya koyuyor ve herkesi de sepetlerindeki pamuklarını ortaya koymaya, eteklerindeki taşları dökmeye davet ediyoruz. Yeni anayasayla ilgili, yönetim modelinden yeni Anayasa'nın özgürlükler babındaki maddelerine kadar, yeni Anayasa'da adalet sisteminin yeniden revize edilmesine kadar her alanda kim ne söylüyorsa, bunların gündeme getirilmesi hepimizin vazifesidir" diye konuştu.
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, medyanın da anayasanın yapılması konusundaki sürece olumlu katkıları olmasını temenni ederek, "Yeni bir anayasa için kimin ne görüşü var, kim hangi demokratik çerçevede bu görüşü dile getiriyorsa, bunları medya kuruluşları olarak paylaşmamızın ve anayasa yapım sürecinde Türk medyasının değerli katkılarının önemli olduğunu ifade ederim. Her zaman görüş alışverişi içinde, fikirlerimizi, taleplerimizi karşılıklı konuşarak, inşallah özgür, güçlü bir medyayı daha ileriye götürerek ve yeni Türkiye'nin en güçlü organlarından birisi olarak özgür medyayı oluşturarak, geliştirerek, yolumuza devam edeceğiz" dedi.
Toplantıya Anadolu Ajansı (AA) Genel Müdürü Şenol Kazancı, TRT Genel Müdürü Şenol Göka, Basın Yayın ve Enformasyon (BYEGM) Genel Müdürü Ahmet Göktürk İnan'ın yanı sıra TVYD Başkanı Baran Şevişoğlu, Saymanı Fatih Savaş, Genel Sekreter Mustafa Alpay Güler, CNN Türk'ü temsilen Ferhat Boratav, NTV'yi temsilen Nermin Yurteri, Fox'u temsilen Ece Güner, ATV'yi temsilen Adem Gürses ve Kanal 7'yi temsilen Zahid Akman'ın aralarında bulunduğu televizyon yayıncıları katıldı.
(Bitti)
Son Dakika › Güncel › Televizyon Yayıncıları Derneğinin Çalışma Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?