Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Sizler ve bizler gerektiğinde bu vatan için, bu vatanın birliği için, bu milletin huzuru için gelecek nesillerin geleceğinin parlak olması için, evlatlarımızı da kendimizi de feda etmeye hazırız. Bu fedakarlığı da dünya alem bilmeli" dedi.
Başbakan Davutoğlu, TOBB Genel Merkezinde gerçekleştirilen "Teröre Karşı Sivil İnisiyatif" programındaki konuşmasında, Kobani bahane edilerek çıkartılan terör olaylarının ardından düzenlenen İç Güvenlik ve Özgürlüklerin Korunması Yasasında, açık bir şekilde yüzünü kapatanların terörist muamelesi göreceği, molotofkokteylinin de suç ilan edildiğini hatırlattı.
Kamuoyuna seslenmek istediğini vurgulayan Davutoğlu, "Özgürlükler teminat altındadır. Herkes gösteri, miting, toplantı yapabilir, gösterilen yerlerde, mekanlarda ve üzerinde mutabık kalınan zaman içinde. Ama hiç kimsenin, vatandaşların huzurunu bozacak şekilde oradaki esnafın, ticari akışının geleceğini etkileyecek şekilde gösteri yapma hakkı olamaz" diye konuştu.
Davutoğlu, kendisini dinleyenlere şöyle hitap etti:
"Sizlerin, 78 milyona yönelttiğiniz mesaj, yükselttiğiniz ses, emin olun teröre karşı yapılan operasyonlar kadar etkilidir. Sizlerin sesi ne kadar yükselirse, sizler ne kadar güçlü mesajlarla bütün Türkiye'ye 'biz çalışanlar, emekçiler, işverenler, çiftçiler... hep beraber teröre karşı bir aradayız' derseniz, terörü o zaman bütünüyle yenebilmek için en büyük kudreti de bize vermiş olursunuz."
Şefkatin, devletin esası olduğunu vurgulayan Davutoğlu, devletin kudreti olmadığı zaman şefkatin anlamsızlaştığını kaydetti.
Başbakan Davutoğlu, bu yüzden şefkat boyutu olarak demokratikleşme, özgürlüklerin genişlemesi yolunda çalışmalarını aksatmadan sürdüreceklerini belirterek, birilerinin vatandaşın özgürlüğünü tehdit ettiği takdirde, devletin kudret yumruğunun da onların üzerine geleceğine işaret etti.
"Şefkat ve terörü bir arada bir devletin temel mayası olarak bulundurabilmek için en önemli görev, sivil toplum kuruluşlarına düşüyor" diyen Başbakan Davutoğlu konuşmasına şöyle devam etti:
"Çünkü sizler, halkımızın temsilcilerisiniz. Devletin şefkatinden de kudretinden de emin olunuz. Biz, millet adına ve milletle birlikte devlete bu ruhu vermek için yola çıktık. 'Sizlerin buradaki mevcudiyeti en büyük mesajdır' dedim. Kimlere mesajdır? Bir, halkımıza mesajdır. 'Biz biriz, beraberiz, sivil inisiyatif ile siyasi irade aynı yönde teröre karşı mücadelede bir aradadır' diyorsunuz. İki, teröristlere, o odaklara mesajdır. Öldürdüğünüz her asker, katlettiğiniz her polis, her vatandaşımız karşısında, 'biz, 78 milyon olarak tek bir yumruk ama en önemlisi de tek bir yürek olarak bir aradayız' diyorsunuz. Sizin buradaki mevcudiyetiniz bize de mesajdır. Devlet adamlarına, siyasi parti liderlerine. Diyorsunuz ki 'Biz nasıl 8 büyük sivil toplum kuruluşu bir araya geldik ve teröre karşı ortak bir deklarasyonda birleştik, siz de birleşin' diyorsunuz. Bu talebiniz de, bu haklı talebiniz de Başbakan ve ülkenin en büyük siyasi partisinin genel başkanı olarak söylüyorum, başımızın üzerindedir."
"Siyasi liderler olarak bunu yapmalıyız, ben buna hazırım"
Başbakan Davutoğlu, Suruç saldırısı yaşandığında bütün siyasi parti genel başkanlarına "Gelin bir ortak deklarasyonda buluşalım ve DAEŞ terörüne, PKK terörüne ve olabilecek bütün terörlere karşı ortak bir metin çıkaralım" çağrısında bulunduğunu anımsattı.
Bu isteğine olumlu cevap veren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na teşekkürlerini ileten Davutoğlu, "Sayın Bahçeli başka bir değerlendirme yaptı ama HDP, kesinlikle buna yaklaşmadığını ifade etti. Şimdi sizlerin buradaki mevcudiyetiyle biz bu mesajı aldık. Ben hazırım. Siz, nasıl 8 kuruluş bir araya gelmişseniz ve ortak bir tavırda bütün bu terör örgütlerini lanetleme konusunda milletin sesi olmuşsanız bizler de siyasi liderler olarak bunu yapmalıyız, ben buna hazır olduğumu bir kez daha sizin huzurunuzda ilan ediyorum" diye konuştu.
Başbakan Davutoğlu, STK'ların bu bir araya gelmesinin uluslararası camiaya "Kimse, Türkiye üzerinde yanlış hesap yapmasın. Türkiye'yi kaosa sürükleyeceği gibi bir vehme kapılmasın, Türkiye'yi kaosa sürükleyen kim olursa olsun 78 milyon ve onun sivil toplum kuruluşu temsilcisi olarak biz dimdik ayaktayız" mesajı verdiklerine dikkati çekti.
Bu sürede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile iş bölümü içinde bütün liderleri aradıklarını belirten Davutoğlu, kendilerini arayanlara da döndüklerini aktardı.
"Bu fedakarlığı da dünya alem bilmeli"
STK'ların en önemli mesajının bütün bu mücadelede şehit düşenlerin ailelerine verildiğine vurgu yapan Başbakan Davutoğlu, şunları kaydetti:
"O evlerinde ensesinden şehit edilen polislerimizedir, eşinin yanında katledilen binbaşımızın ailelerinedir, kardeşinedir, ailesinedir. Babasını telefonla arayarak 'babacığım' derken katledilen askerimizin babasınadır. Siz onlara diyorsunuz ki buradaki mevcudiyetinizle ve biz de diyoruz ki hep beraber, 'Sizin evlatlarınız bizim evlatlarımızdır, sizin yüreğinize düşen acı bizim acımızdır. Allah bu millete bir daha şehit verme fedakarlığı yapacak şartlar getirmesin. Ama biliyoruz ki sizler ve bizler gerektiğinde bu vatan için, bu vatanın birliği için, bu milletin huzuru için gelecek nesillerin geleceğinin parlak olması için evlatlarımızı da kendimizi de feda etmeye hazırız. Bu fedakarlığı da dünya alem bilmeli."
Konuşmasının bu bölümü alkışlarla kesilen Başbakan Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Bu gönül ve yürek dolu duruşunuz sebebiyle teşekkürü bir borç biliyorum. Mesajınız tarihedir ve Rabbimizedir. Sizler buradaki mevcudiyetinizle diyorsunuz ki 'Asırlarca bir arada yaşamış olan bizleri, tek bir millet olarak Çanakkale'de, Sarıkamış'ta, İstiklal Savaşı'nda savaşmış o yüce insanların torunları olarak bizleri bölmeye kimsenin gücü yetmeyecektir. Bizler, Türkler, Kürtler, Sünniler Aleviler, Doğulular, Batılılar, Kuzeyliler, Güneyliller... Biz biriz, tek bir yüreğiz, tek bir kalbiz, tek bir gönülüz' diyorsunuz."
(Sürecek)
Son Dakika › Güncel › Teröre Karşı Sivil İnisiyatif' Programı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?