TESK'ten "Sevgililer Günü İndirimi" Uyarısı

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Sevgililer Günü'ne sayılı günler kala indirim aldatmacalarının arttığını belirterek, "Özel günlerin cazibesinden faydalanmak isteyen fırsatçılar önce ürünlerin fiyatını şişiriyor, sonra da 'indirim' adı altında satışa sunuyor. Vatandaşlarımız bu dönemlerde alışveriş tutkusuna kapılıp indirim tuzaklarına düşmemeli." ifadesini kullandı.

Palandöken, yazılı açıklamasında, AVM ve büyük mağazalarda yılbaşında başlayan "indirim tuzakları"nın Sevgililer Günü'nde de devam ettiğine değinerek, çok sayıda ünlü markanın ürünlerinde indirim görüntüsü veren kırmızı etiketler bulunduğuna dikkati çekti.

Aylar öncesinden ürünlerin fiyatının şişirilerek "indirim" adı altında, normal fiyatının bile üstünde satıldığına işaret eden Palandöken, "Bir ürüne yüzde 75 artı, kasada yüzde 10 indirim yapmak inandırıcı değil. Bu ürünlerden ne kadar kar elde edildiği ortada. Üstelik reklamlarda ve mağaza vitrinlerinde yer alan indirimler tüm ürünlerde geçerli değil. Büyük puntolarla yazılan rakamları gören tüketici tüm ürünlerde indirim olmadığını ancak kasaya gidince öğreniyor. Hatta birçok vatandaşımız uzun kuyruklar bekleyip, ürünün indirimli olmadığını görünce haklı olarak tepki gösteriyor." değerlendirmesinde bulundu.

"İndirimin dönemleri ve kuralı olmalı"

Palandöken, indirimlerin artık inandırıcılığını yitirdiğinin altını çizerek, firmaların mevzuattaki boşlukları kullanarak vatandaşları alışverişin cazibesine sürüklediklerini bildirdi. Mağaza camlarının "yaz indirimi, bahar indirimi, kış indirimi, sezon ortası indirimi, sezon sonu indirimi, garaj indirimi" gibi tabela ve etiketlerle doldurulduğunu vurgulayan Palandöken, şunları kaydetti:

"Yılın 365 günü indirim olamaz. İndirim yapmanın belli dönemleri ve kuralı olmalı. Satılmayan ürüne indirim yapmak, bunu da sanki tüm ürünlerde indirim varmış gibi pazarlamak doğru değil. Promosyonlu ürünler, 'bir alana bir bedava, ikinciye yüzde 50 indirim, tadilata gidiyoruz, kapatıyoruz' gibi taktiklerle alışveriş çılgınlığı devam ettirilmek isteniyor ancak bilinçli tüketiciler zaten piyasayı iyi kontrol ettiği ve ürün karşılaştırması yaptığı için bu tuzaklara düşmüyor."