Türkiye'ye Sığınan Suriyeliler Vatanlarına Kavuşmayı Bekliyor

Görüntü Dökümü :

Suriyeli ailelerin evlerinden detaylar

Suriyeli Talat Abdullah Musa Kürtçe konuşması

Suriyeli Delila Abdullah Musa'nın konuşması

Suriyeli Hemed Ali'nin konuşması

Mardin Toplumsal Dayanışma Federasyonu Başkanı Mehmet Şerif Öter konuşması Türkiye'ye sığınan Suriyeliler

Kızıltepe'de yaşayan ve bir bölümü Hububat Ticaret Merkezi'nde çalışan sığınmacılar, Suriye'deki ateşin bir an önce sönmesini ve vatanlarına kavuşmayı bekliyor

İş makinesi operatörü Musa:

"Orası vatanımız, çocukluk arkadaşlarım, her şeyimiz orada. Asla unutamayız. Yeter ki savaş bitsin, ülkemize dönelim ve orayı tekrar inşa edelim"

Ülkelerindeki iç savaş nedeniyle Türkiye'ye sığınıp Mardin'in Kızıltepe ilçesine yerleşen Suriyeli aileler, hem terk etmek zorunda kaldıkları topraklarda yaşananlar için üzülüyor hem de bu coğrafyanın normalleşmesini ve geri döneceklerine yönelik umutlarını koruyor.

Rejim güçleri ve terör örgütü DAEŞ'in zulmünden kaçarak mallarını, evlerini, akrabalarını, işlerini bırakıp Türkiye'ye sığınan Suriyeliler, hayata tutunmak için buldukları işlerde çalışıyor.

Kızıltepe'ye yerleşen sığınmacılardan bir bölümü, Hububat Ticaret Merkezi'nde çalışarak geçimlerini sağlıyor.

Suriye'de 23 sene Kamışlı Belediyesinde iş makinesi operatörü olarak görev yapan 7 çocuk babası Talat Abdullah Musa (46), Kızıltepe'de akrabalarının yardımıyla Hububat Ticaret Merkezi'nde iş buldu.

Yaşamını ailesiyle bu ilçede sürdüren Musa, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kamışlı'da kendi evi bulunduğunu, 70 dekar arazi, dükkan ve mal mülk sahibi olduğunu belirterek, çocuklarının hayatını kurtarmak için yıllarını harcayarak elde ettiği birikimleri Suriye'de bırakmak zorunda kaldığını söyledi.

Ülkesini 4 yıl önce terk ettikten sonra bir süre Irak'ta kaldıklarını ancak biriktirdiği parasını dolandırıcılara kaptırdığını anlatan Musa, daha sonra Türkiye'ye sığınıp Kızıltepe'deki akrabalarının yanına geldiklerini ifade etti.

Yeni düzenlerini kurarak yaşamlarını sürdürdüklerini ancak içlerinin hep buruk olduğunu vurgulayan Musa, "Vatanımızı özlüyoruz. Orada savaş var, çocuklarımıza istikbal kalmadı" dedi.

"Savaş biterse ilk dönen ben olurum"

Musa, Suriye'deki savaşta bir akrabasını kaybettiğini, bir akrabasının da yaralandığını aktardı.

Kardeşi, yeğenleri ve bazı akrabalarının halen Kamışlı'da sıkıntı ve acılar içinde yaşadığını bildiren Musa, şöyle konuştu:

"Suriye'de iken maaşım 700 dolardı. Malımız mülkümüz vardı, hiçbir eksiğimiz yoktu. Her şeyimizi bırakıp geldik. Şimdi Türkiye'deki evimizin kirası 450 lira. Maaşım ise bin lira. Akrabalarımızın destekleriyle geçinmeye çalışıyoruz. Vatanım ve çocuklarım için ağlıyorum. Çoğu geceler vatanımızın, insanımızın düştüğü bu duruma ağlıyorum. Neden bu hale düştük, sebebi nedir, bütün dünya niye bu savaşı durdurmuyor? Sadece Suriye'de değil, Türkiye'de, Irak'ta, Libya'da, Yemen'de insanlar ölüyor. Savaş biterse ilk dönen ben olurum. Orası vatanımız, çocukluk arkadaşlarım, her şeyimiz orada. Asla unutamayız. Yeter ki savaş bitsin, ülkemize dönelim ve orayı tekrar inşa edelim."

Suriye'nin Derbesiye şehrinden 4 yıl önce Kızıltepe'ye gelip Tepebaşı Mahallesi'ne yerleşen 5 çocuk babası Hemed Ali (47) de iç savaşta bir akrabasını kaybettiğini anlattı.

Hububat Ticaret Merkezi'nde iş makinesi operatörü olarak bin lira maaşla çalıştığını dile getiren Ali, "İki kızım burada evlendi. Bir oğlum Almanya'ya gitti. Bizim için dönüş zor" ifadelerini kullandı.

"Elimizden gelen yardımları yapmaya çalışıyoruz"

Mardin Toplumsal Dayanışma Federasyonu Başkanı Mehmet Şerif Öter ise Suriyeli pek çok insanın ülkelerinde iş, mal mülk, para, mevki sahibiyken sığınmacı konumuna düştüğünü belirtti.

Sığınmacıların vatanlarından ayrı zor bir dönem geçirdiğine dikkati çeken Öter, şunları kaydetti:

"Türkiye onlara kucak açtı. Her ne kadar burada zorluklar yaşasalar da Türkiye olmasaydı gerçekten daha kötü bir durumda olurlardı. Perişan olanların hallerini görüyoruz. Denizlerde balıklara yem oluyorlar, perişan oluyorlar. Sonları trajedi ile biten nice Suriyeli kardeşimiz var. Türkiye'nin bu insani yaklaşımı olmasaydı daha da vahim durumlarla karşılaşmaları kaçınılmaz olacaktı. İş adamları olarak, sivil toplum olarak ellerimizden gelen yardımları yapmaya çalışıyoruz. Gıda olsun, giyecek olsun yardım etmeye çalışıyoruz ancak tek temennimiz bir an önce savaşın bitmesi ve bu insanların ülkelerine dönmesi."