"Türkiye Yerel Yönetimler Zirvesi"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın, yerel seçimlerle ilgili olarak, "Sivil toplum kuruluşları, bağımsız organizasyonlardır ve bu bağımsızlıkları siyasi partilere zamanı geldiğinde bir 'ayar verme' gücünü de içinde barındırıyor" dedi.

Yerel seçimlerin değerlendirildiği zirvede konuşan Günaydın, yaklaşık 3 buçuk ay sonra Türkiye'nin tarihinin belki de en önemli yerel seçimleri yaşayacağını söyledi.

Günaydın, sivil toplum kuruluşlarının bağımsız organizasyon olduklarını ve bu bağımsızlıklarının siyasi partilere zamanı geldiğinde "ayar verme" gücünü de içinde barındırdığını ifade etti.

Türkiye'de bugün bağımsız kalabilen sivil toplum kuruluşu sayısının az olduğunu vurgulayan Günaydın, şirketlerin ve siyasal partilerin güdümünde, onların gündemini yaratmaya yönelik bir STK faaliyetinin giderek yaygınlaştığını belirtti.

Günaydın, meslek kuruluşları, başkan ve yöneticilerinin aday olmaları halinde istifa etmelerini ve sonra geri dönememelerini gerektiren bir düzenlemenin altında CHP'nin imzasının olmadığını ve düzenlemenin iptali için çok sayıda önergeye de sahip olduklarını kaydetti.

-"Her 2 belediyeden biri kapatılıyor"

Türkiye'de 81 ilde il özel idaresi olduğunu vurgulayan Günaydın, 30 ildeki il özel idaresinin kapatılmasını doğru bulmadığına da değindi. Günaydın, şöyle konuştu:

"Seçilmişi ortadan kaldırıp, yerine 'Ben, hükümetin valisiyim' diyen aktörlere yetki aktarıyorsanız, herhalde bunun adını 'demokrasi' koyamazsınız. Türkiye'de bugün 2 bin 950 belediye var. Her 2 belediyeden biri kapatılıyor. Hiçbir yerel referandum yapmıyorlar ve bin 500'e yakın belediyeyi kapatıyorlar. Bizim bu konudaki Anayasa Mahkemesine başvurumuzu reddediyorlar."

-Diğer konuşmacılar

DSP Genel Başkanı Masum Türker, sivil toplum örgütlerinin aslında nihai durumunun siyasi partilerde bulduklarını söyledi.

Siyasi partilerin bir ideolojiyi sürdürmek zorunda olduğunu belirten Türker, "1983 yılından bu yana partilerin koalisyonu değil parti içinde fikirsiz koalisyon isteniyor. Bence oylar bölünsün. Herkesin ne ölçüde, hangi düşüncede olduğu bu toplumda görülsün. Aykırılıklar farkına varılsın" diye konuştu.

Türkiye Konfederasyonlar Topluluğu Genel Başkanı Nezaket Emine Atasoy ise topluluk olarak her siyasi düşünceye eşit uzaklıkta olduklarını söyledi.

Her türlü kutuplaşmaya ve ayrışmaya karşı olduklarını belirten Atasoy, Türkiye için birlik ve beraberliğin sağlanması gerektiğini dile getirdi.

Atasoy, yerel seçimlerle ilgili haberlerin çoğunlukla adaylık konuları üzerinde yoğunlaştığını kaydederek, "Bu karmaşanın içinde yerel yönetimlerin toplumsal, siyasal yaşamdaki önemi ve siyasetle ilişkisi çoğunlukla gözden geçiriliyor. Yerel yönetimler yalnızca hizmet boyutuyla ele alınamaz. Konunun sosyal, kültürel ve siyasal gibi pek çok boyutu olduğunu düşünüyorum" ifadesini kullandı.

Türkiye siyasetinde etkin olmanın yolunun öncelikle yerel yönetimlerde etkin ve başarılı olmaktan geçtiğinin bir gerçek olduğunu savunan Atasoy, şunları söyledi:

"Yerel yönetimler, siyasetin okuludur. İnsana dokunmanın ve hayata müdahale etmenin en etkili araçlarıdır. Aslında bugün yaşanan adaylık karmaşasının altında da önemli ölçüde yerel yönetim alanındaki hazırlıksız yatıyor. 'Siyasete el vermek' olarak tanımlayabileceğimiz yeni insan yetiştirmenin, politikaya yeni kadrolar kazandırmanın anlamlı olduğu düşünülmeli ve hareket planlaması buna göre yapılmalıdır."

Atasoy, TBMM'de sivil toplum kuruluşlarının da temsil edilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.

Zirveye, DSP Genel Başkanı Masum Türker, CHP Ankara Milletvekili Gökhan Günaydın, KKTC Kıbrıs Türk Belediyeler Birliği Başkanı Mahmut Özçınar ile çeşitli konfederasyon temsilcileri katıldı. - Ankara