İç Göçe Zorlananları İzleme Merkezi'nin (Internal Displacement Monitoring Center) "Küresel IDP Gözden Geçirme Raporu 2012" yayınlandı Orhan Aysezen - Türkiye'nin vatandaşlarını zorunlu olarak iç göçe tabi tutan ülkeler arasında dünya yedincisi olduğu ortaya çıktı. Köylerinden ayrılıp güneydoğudaki ya da batıdaki şehirlere göçen Kürtlerin köylerine Suriye-Irak sınırında, sayısı 1 milyona yaklaşan mayınlar ya da karşılaşacakları sefalet nedeniyle dönemedikleri belirtilirken Hükümetin attığı olumlu adımlara karşın köye dönüşün neden ve sonuçlarının henüz tam çözülmediği kaydedildi.
İç Göçe Zorlananları İzleme Merkezi'nin (Internal Displacement Monitoring Center) "Küresel IDP Gözden Geçirme Raporu 2012" yayınlandı. Rapora bir devlet kuruluşu olan USAID'in (ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı) yanında Norveç, İngiltere, İsveç, Hollanda ve Liechtenstein hükümet kurumları, dışişleri bakanlıkları, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği, Dünya Bankası destek verdi.
Rapora göre dünyada ülkeler, zorunlu iç göçe tabi olan vatandaşlarının sayısı itibarıyla şöyle sıralanıyor:
1) Kolombiya 4.900.000-5.500.000,
2)Suriye en az 3.000.000
3) Kongo Demokratik Cumhuriyeti 2.700.000
4) Sudan 2.230.000
5)Irak en az 2.100.00
6) Somali 1.100.000-1.360.000
7)Türkiye 954.000-1.201.000
-HÜKÜMET OLUMLU ADIMLAR ATTI-
Rapora göre Türkiye'de "zorunlu" iç göç 1984'te başladı. O günden bu yana Türkiye'de büyük bölümü terörle mücadele önlemleri çerçevesinde olmak üzere 954 bin ila 1 milyon 201 bin kişinin yaşadıkları yerlerden ayrılarak başka yörelere göç etmek zorunda kaldı. Rapora göre bu rakam Türkiye nüfusunun yüzde 1.3'ü ila yüzde 1.6'sına karşılık geliyor. Türkiye'de iç göçe zorlananların en yüksek sayıya ulaştığı yıl 1992'de 836 bin kişi yerinden ayrılmış durumdaydı. 2012 yılında ise yerinden ayrılan vatandaşların sayısı sadece 200 oldu.
Raporda Türkiye'de iç göçe zorlamanın nedenleri, "İçte silahlı çatışma, Bilinçli politika ya da keyfi yerinden etme politikası, Toplumsal şiddet, Siyasi şiddet" diye sayıldı.
-HÜKÜMET BENZERİ GÖRÜLMEMİŞ ADIMLAR ATTI-
Raporda şu bilgiler yer aldı:
-1991-1996 arası devletin köylerin PKK üssü olarak kullanılmasını ve her iki tarafın sivillere karşı gelişigüzel saldırısını önlemek için başlattığı yıkma politikası yaklaşık 1.2 milyon kişinin yerinden edilmesine yol açtı. Silahlı çatışma hala kapsamlı bir sona getirilmiş değil ve yerlerinden edilmelerin neden ve sonuçları çözülmemiş durumda.
-Güneydoğuda güvenlik genelde 1990'lardan bu yana iyileşti ancak PKK ve ordu arasında, bağımsız bir Kürt anavatanı oluşturmayı hedefleyen tek tük çatışmalar 2004'ten bu yana devam etti.
-2012'de şiddet Irak'a yayıldı. Hakkari'de PKK'ya karşı operasyonlar Şemdinli'de Ağustos ayında birkaç yüz kişinin yerinden ayrılmasına neden oldu. Türkiye'nin Suriye ile sınırı soyunca şiddet de sonbaharda ayrıca göçe yol açtı ancak rakam ve ek bilgi edinilemedi.
-Hükümet iç göçe zorlananların geri dönüşlerini teşvik etmek için önemli adımlar attı. Son dört yılda göç konusunda ulusal bir strateji taslağı oluşturdu, tazminatlara ilişkin yasa kabul edildi ve Van'da köy ve kentlere hitap eden kapsamlı bir eylem planı hazırlandı. Diğer 13 güney doğu ilinde göçten etkilenenler için benzer planlar da geliştiriliyor.
-Bunlar kapsamlı bir yanıt temelinde ulusal bir eylem planı oluşturmak için tasarlanmıştır, fakat 2012 sonu itibarıyla projeler halen sonuçlandırılmamıştır.
-Hükümetin geri dönüşleri cesaretlendirmek için çabalarına karşın 2009 itibarıyla sadece 187 bin iç göçe zorlanan kişi kökenlerinin bulunduğu yere döndü. Büyük çoğunluğu hala, geri dönüş umudu konusunda, aralıklı çatışmaların devam etmesi, sıklıkla göçün orjinal nedenleri kapsamına dahil edilen korucular ve Suriye ile Irak'a sınır komşusu olan illerde, tarımdan geçinmeyi imkansız kılan, yaklaşık 1 milyon mayın nedeniyle kararsız. Dönülecek bölgeler aynı zamanda hem iç göçe zorlananlar hem de bölgeyi terk etmeyenler için ekonomik fırsatlardan, sosyal hizmetlerden, temel altyapıdan yoksun.
-Kürt kimliği sorunu güvensizliği körüklemeye ve sürekli çözüm önünde engel oluşturmaya devam ediyor. Hükümet AB katılım şartlarının bir parçası olarak Kürtlere karşı ayrımcılığa yönelik son yıllarda sınırlı ancak daha önce benzeri görülmemiş adımlar attı. Bu adımların önünde hala zorluklar var ancak devam ederse bir uzlaşmaya yol açabilir. İç göçe zorlananların maddi kayıpları ve çatışmalarda yaralananlar için tazminatların ödenmesine 2012'de devam edildi. 361 binden fazla başvuru yapıldı, bunlardan 305 bini değerlendirildi ve 160 binden fazla dava için tazminat ödendi. Ancak, ödemelerde gecikme devam ediyor ve bazı sivil toplum örgütleri başvuranlardan iddialarını destekleyen belge talebinde aşırılıklar olduğunu, hukuki yardımın yetersiz bulunduğunu, tazminat ödemelerinde farklılıklar yaşandığını ve etkin bir temyiz süreci olmadığını belirtiyorlar. Türkiye'nin iç göçe zorlananların ihtiyaçlarına hitap edecek bir ulusal stratejisi bulunmuyor." - Ankara
Son Dakika › Güncel › Türkiye Zorunlu İç Göçte Dünya Yedincisi Oldu - Son Dakika
Sizin düşünceleriniz neler ?