Uluslararası Yüksek İdari Yargı Mercileri Birliği Kongresi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Adalet çemberi, kadim devlet anlayışımızla birlikte yönetim ve siyaset tarzımızın da pusulasıdır. Bu anlayışla 2002 yılından bu yana hayata geçirdiğimiz reformların sosyal, siyasal, ekonomik düzenlemelerin tamamında adalet dairesini gözetmenin gayreti içerisinde olduk. Ancak adaletsizlikleri ortadan kaldırmaya yönelik çalışmalarımızın önüne, maalesef her aşamada engeller çıktı, çıkartıldı. Bu engellerden birisi de terördür." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Uluslararası Yüksek İdari Yargı Mercileri Birliği Kongresi'nin Dolmabahçe Sarayı'nda düzenlenen gala yemeğinde yaptığı konuşmada, ana teması "İdari konularda alternatif uyuşmazlık çözüm yolları" olarak belirlenen bu önemli kongrenin düzenlenmesinde emeği geçenleri kutlayarak, kongre ve genel kurul toplantıları süresince yapılan ve yapılacak olan istişarelerin, fikir alışverişlerinin, küresel anlamda idari yargının gelişmesine katkı sağlamasını temenni etti.

Günümüzde küresel düzeyde, en çok ihtiyacı hissedilen, en fazla kıtlığı çekilen konuların başında adaletin geldiğini vurgulayan Erdoğan, "Elbette son bir asırdır dünyada her alanda büyük ilerlemeler kaydedildiğinin farkındayız ancak, tüm yeniliklere, gelişmelere, teknolojik alandaki devrimlere rağmen maalesef dünyamız daha adaletli, daha huzurlu bir yer haline dönüşmedi, dönüşemedi." ifadesini kullandı.

"Denizlerden topladığımız mülteci sayısı 110 bine ulaştı"

Suriye'de, her gün en modern silahlarla şehirlerin bombalandığını, insanların katledildiğini belirten Erdoğan, rejimin ve destekçilerinin saldırıları sonucu 600 bine yakın insanın hayatını kaybettiğini, 12 milyon kişinin yerini, yurdunu terk etmek zorunda kaldığını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, açlıktan, kıtlıktan, çatışmalardan kaçan mültecilerin, derme, çatma botlarda ölümle burun buruna geldikleri yolculuklarla, kendilerine sığınacak bir çatı, çocuklarına güvenli bir gelecek aradığını vurguladı.

Bu yolculukların bir kısmının Akdeniz ve Ege'nin azgın sularında son bulduğunu söyleyen Erdoğan, "Türkiye olarak şu an itibariyle denizlerden topladığımız mülteci sayısı 110 bine ulaştı. İnsanlığın vicdanını kanatan, kanatması gereken bu manzaraya rağmen küresel adaleti tesis etmekle yükümlü kurumlar büyük bir atalet ve tıkanıklık içinde. Çıkar kaygıları inan hayatının önüne geçmiş durumda. Bunun için biz 'dünya 5'ten büyüktür' diyerek, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin yapısındaki adaletsizliğe dikkat çekiyoruz." diye konuştu.

"Küresel adaletin tesisi konusunda iş birliğine ihtiyacımız var"

Erdoğan, adaletin içinin boş bir kavrama dönüştürülmesinin, insanlığın geleceği için en büyük tehdit olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Bakınız burada sizlerin dikkatini, devlet ve siyaset geleneğimizde huzurun, emniyetin, ve istikrarın anahtarı olarak görülen bir kavrama özellikle çekmek istiyorum. Bu kavram daire-i adliye yani adalet dairesidir. Bu dairenin ilk kelimesi de son kelimesi de 'adl'dir yani adalettir. Öteki unsurlar dairenin neresinde olursa olsun, dönüp dolaşıp gelecekleri yer adalettir. Merkezde adalet var. Adalet çemberi, kadim devlet anlayışımızla birlikte yönetim ve siyaset tarzımızın da pusulasıdır. Bu anlayışla 2002'den bu yana hayata geçirdiğimiz reformların sosyal, siyasal ekonomik düzenlemelerin tamamında, adalet dairesini gözetmenin gayreti içerisinde olduk. Ancak, adaletsizlikleri ortadan kaldırmaya yönelik çalışmalarımızın önüne maalesef her aşamada engeller çıktı, çıkartıldı. Bu engellerden birisi de terördür. Bölücü terör örgütü, bilhassa Doğu ve Güneydoğu bölgemizdeki altyapı yatırımlarımızı sabote etmek için her şeyi yaptı. Terör örgütü, bugün de bulduğu her fırsatta okulları ateşe vermeye, kamu binalarını tahrip etmeye, camileri, hastaneleri, iş yerlerini yakmaya, yıkmaya devam ediyor. Bir başka çete de özellikle yargı içine yerleştirdiği elemanları aracılığıyla kendi devletine ve milletine saldırdı."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin, "Paralel Devlet Yapısı" adı verilen legal görünümlü kuruluşlar altında illegal faaliyet yürüten, şantaj, tehdit, siyasi cinayet gibi her türlü suça bulaşan örgütle mücadelesini kararlı bir şekilde sürdürdüğünü belirterek, "Bu saldırıların amacının bizi demokratik ve ekonomik hedeflerimizden uzaklaştırmak olduğunu biliyoruz. Fakat milletimizin desteğiyle bu saldırıları bertaraf ederek 2023 hedeflerimiz doğrultusundaki yürüyüşümüze devam ediyoruz. Temennimiz, Türkiye'nin bu onurlu yolculuğunun dostlarımız tarafından da desteklenmesidir. Özellikle küresel adaletin tesisi konusunda iş birliğine ihtiyacımız var. İdari yargı mercilerinin de bu sürece çok önemli katkıları, destekleri olacağına inanıyorum. Sizlere daha adaletli, daha güzel, daha güvenli bir dünya mücadelesinde başarılar diliyorum. Uluslararası Yüksek İdari Yargı Mercileri Birliği 2016 Kongresi ve Genel Kurulu'nun hayırlı olmasını temenni ediyorum." diye konuştu.