"Yabancı para birimi yatırım aracı olmaktan çıkmalı" (1) - Son Dakika
Güncel

"Yabancı para birimi yatırım aracı olmaktan çıkmalı" (1)

Türkiye Emlak Katılım Bankası (EmlakBank) Genel Müdürü Deniz Aksu, "Yabancı para biriminin bir yatırım aracı olduğu ülke olmaktan çıkmamız gerekiyor.

17.07.2019 13:54  Güncelleme: 13:58

Türkiye Emlak Katılım Bankası (EmlakBank) Genel Müdürü Deniz Aksu, "Yabancı para biriminin bir yatırım aracı olduğu ülke olmaktan çıkmamız gerekiyor." dedi.

AA Finans Masası canlı yayın konuğu olan Aksu, katılım bankacılığının fon sahiplerinden kar paylaşımı esasına göre fon toplayarak ticareti finanse ettiğini söyledi.

25 Temmuz'da yapılacak Para Politikası Kurulu toplantısına değinen Aksu, şunları kaydetti:

"Banka açısından bakarsanız; Merkez Bankasının para verme faizi şu anda 24. Gösterge tahvil faiz diye adlandırılan kısım 19,60'larda. Yaklaşık 5 puan civarında fark var. Bu 5 de olabilir, 6 da olabilir. Bekleneni bunun normalde piyasa faizinin altında olmasıdır. Ticaret yapıyorsanız, aldığınızdan daha yüksek fiyata satmak istersiniz. Bu konuda bankacılık sistemi dayak yiyor. Tahvil faizinden daha yüksek bir faizle Merkez Bankası'ndan para alınıyor. Dolayısıyla beklentiler bu doğrultuda."

Aksu, Türkiye'nin OECD ülkeleri arasında en yüksek Merkez Bankası borç verme faiz oranı olan ülkelerden biri olduğunu belirterek, piyasadaki yüzde 22-24 aralığındaki oranların hala üreticiler için çok yüksek olduğunun altını çizdi.

"Platin hesabı açılabilen 2-3 bankadan bir tanesiyiz"

EmlakBank Genel Müdürü Aksu, altın bankacılığına şirketin kuruluş aşamasında büyük önem verdiklerini belirterek, "Şu anda bankamızda sadece altın değil gümüş ve platin hesapları da açılabiliyor. Yakın zamanda fiziki altın, fiziki kıymetli maden teslim hizmeti de vereceğiz. Türkiye'de platin hesabı açılabilen 2-3 bankadan bir tanesiyiz. Getirilerimiz de yüksek. Bunları iyi değerlendiriyoruz. Bu alanda çok ciddi boşluk var." diye konuştu.

Türkiye'de kıymetli madenlerin hırsızlığa ve kaybolmaya açık güvensiz ortamlarda saklandığına ve ekonomiye katılmadığına dikkati çeken Aksu, bunların ekonomiye katılmasının GSYİH'ya katkı sağlayacağını vurguladı.

Aksu, buradan elde edilecek katma değerin sermayeye eklenmesiyle ülkenin potansiyelinin ortaya çıkarabileceklerini düşündüklerini belirterek, "Bu konuya çok ciddi önem veriyoruz. Şubelerimiz açıldıkça da bunu yaygınlaştıracağız. Hane halkında yastık altında duran kıymetli madenlerin ekonomiye katılması konusunda çalışacağız." ifadelerini kullandı.

"Ana konumuz inşaat ve inşaat yapı paydaşları"

Deniz Aksu, faaliyet gösterdikleri ana konunun inşaat ve inşaat yapı paydaşları olduğunu belirterek, piyasada 2,7 trilyon liralık bir alışveriş yapıldığını söyledi.

Aksu, Emlak Katılım'ın sektöre girmesiyle katılım bankacılığının sektördeki payını yüzde 5,35'ten yüzde 5,72' yükseldiğini belirtti.

Şirket olarak katılım bankacılığı prensipleriyle uyumlu ürünlerin piyasada daha yaygınlaştırılması ve bu ürünlerin bütün paydaşlar tarafından da tekrarlanmasını, piyasada uygulanmasını, iyi örnek olarak algılanmasını ve rol model olmasını hedeflediklerini aktaran Aksu, şunları kaydetti:

"Bunu gerçekleştirdiğimiz zaman inşaat sektörü sürdürülebilir bir finansman modeliyle karşı karşıya kalmış olacak. Varlığa dayalı finansman olan bu alan geliştirilebilir. IFRS 9 cephesiyle de sermaye yeterlilikten daha az alan veriyor. Dolayısıyla sermayenize daha az yiyen bir sürdürülebilir finansman modelini ne kadar iyi uygularsanız pratikte de o kadar geniş bir pazar payı elde edebilirsiniz."

Aksu, bu konudaki çalışmalarından da bahsederek, 72 civarında ürün geliştirdiklerini ve bu sayıyı artıracaklarını ifade etti.

"Dünyada konvansiyonelden katılıma dönüşmüş ilk bankayız"

Aksu, paydaşların ihtiyaçlarına uygun ürünler geliştirmeye çalıştıklarını aktararak, katılım bankaları veya diğer bankaların iyi örnekleri tekrarladıkları zaman sektörün ve pazar payının gelişeceğine işaret etti.

Aksu, katılım bankacılığındaki en büyük sıkıntılardan birinin sermaye cephesiyle paydaşların "Türkiye'de bu alana el atmamaları" olduğunu anlattı.

Türkiye'de Emlak Katılım'ın üçüncü kamu katılım bankası olduğunu anımsatan Aksu, dünyada konvansiyonelden katılıma dönüşmüş ilk banka olduklarını ve çağın gerekliliklerindeki finansman modellerinin tutulmasıyla da örneklerinin artacağını kaydetti.

Aksu, katılım bankacılığında yapılmasını gerekenin çağın gerekliliklerine uygun finansman modelleriyle halka hizmet etme ihtiyacında yetkinliğinin artması olduğunu söyledi.

"Çok ciddi bir talep bulunuyor ülkemizde"

Aksu, yetkinliklerini arttırdıkları sürece halkın kendilerini sevdiğini ve hiçbir şekilde müşteriyi üzen bir yapı olmadıklarını belirterek, "Finansman modelinde, her iki tarafın da dengede olduğu bir yapımız var." dedi.

Hızlı döviz kuru artışı olduğu zamanlarda teknolojik yatırım yapan firmaların zor duruma düşeceğini dile getiren Aksu, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Emek yoğun firmalar fazla miktarda piyasada olurlar. Sonra dengelendiği zaman onlar da akamete uğrar teknolojik firmalar tekrar devreye girer. Şu anda biz bu dönemi yaşıyoruz. Teknolojik yatırım yapan döviz borçlusu olan firmalarımız bir sıkıntıdalar. Ama döviz kuru dengelendi malum 7,20'den 5,70'ler seviyesine geldi. Dolayısıyla pozitif büyümeyle kapatacağız arayı.

3. çeyrekten itibaren de tek haneli faizler görme olasılığımız var eğer görürsek yaklaşık 3'ün üzerinde bir büyümeyle kapatabiliriz. Çok ciddi bir talep bulunuyor ülkemizde. Mevcuttaki nüfus yapımız ve istihdam sorununu çözebilirsek sürdürülebilir bir büyüme modeline de gideceğiz."

"Birlik olup gücümüze güvenelim"

Aksu, hane halkının borçluluğunun yüzde 14 seviyesinde olduğuna işaret ederek, "Dünyada çok az borçluluğu temsil ediyor bu. Hane halkının DTH'si yaklaşık 115 milyar dolar demek ki dövizde uzun pozisyonda yer alıyor." diye konuştu.

TL görünürlülüğü açısından çok ciddi bir finans geliri de elde edileceğini dile getiren Aksu, "Yerel para biriminin yaygınlaşmasıyla beraber de talebi bir tetikleme ihtimali vardır. Bankalarımızda döviz pozisyonu açığı yok fonlama ihtiyaçlarında sorun yok. Mevcuttaki almış oldukları kredieri çevirebiliyorlar. Orada sıkıntı yaşamıyoruz." bilgisini verdi.

Aksu, şunları kaydetti:

"Kamu maliyemiz kamu borçlanması gereği yüzde 30 altında dolayısıyla dünyada en az borçlu ülkelerden birisiyiz. Kamu maliyeti yönüyle çok ciddi sorun yaşamıyoruz. Enflasyon dengeleme sürecinde ve dengelenmeye başladı. Orada da pozitif adımlar göreceğiz. Ben ümitvarım ülkemiz güzel bir ülke. İklimi güzel, insanı çalışkan, birbirini seven, birlik içerisinde olduğu sürece de en ufak bir sorun yaşanmayacağı bu ülke ümitvarım o yüzden.

Gücümüze güvenelim birlik ve beraberlik içerisinde olalım. Kendi paramıza güvenelim en önemli konu o. Yabancı para biriminin bir yatırım aracı olduğu ülke olmaktan çıkmamız gerekiyor. Kendi para birimimizde piyasamızı çevirdiğimiz sürece şoklara daha dayanıklı daha dengeli, fiyatların daha dengeli olduğu bir mekanizmayla karşılaşacağız. Birlik olup gücümüze güvenelim."

(Bitti)

"Yabancı para birimi yatırım aracı olmaktan çıkmalı" (1)
Kaynak: AA

Son Dakika Güncel 'Yabancı para birimi yatırım aracı olmaktan çıkmalı' (1) - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement