Yalçın Akdoğan: Terör Örgütü ve Yandaşları Seçim Sürecinde "Korkutma ve Yıldırma" Stratejisiyle...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın danışmanı AK Parti Ankara milletvekili Yalçın Akdoğan, son gelişmeleri değerlendirirken, ""Samimi Müslüman bireylerin hizmetleri başımızın üzerindedir ve gönül insanları manevi hizmetlerinde sonuna kadar desteklenmelidir ancak siyasi iktidara ve milli iradeye tasallut eden hastalıklı yapılara kesinlikle müsamaha gösterilmemelidir' anlayışı giderek yayılıyor" dedi. Akdoğan, cemaatlerin "tahammülsüz yapıların" her şeyi tekeline almasından, herkesi ötekileştirmesinden ve farklı cemaatlerdeki bireylere mağduriyetler yaşatılmasından son derece rahatsız olduğunu savundu.

Akdoğan, Star gazetesindeki "Ma'şeri vicdan asla yanılmaz" başlıklı köşe yazısına AK Parti'nin kurulduğu günden itibaren çok ciddi siyasi saldırılara maruz kaldığını vurgulayarak başladı. Bir siyasi partinin başına "ne tür devirme, kapatma, yıpratma, engelleme operasyonu" gelebilirse AK Parti'nin başına hepsinin geldiğini savunan Akdoğan, "En son yapılan saldırı da gösterdi ki, AK Parti "ya tutarsa' türü saldırılarla alaşağı edilebilecek veya yıpratılabilecek bir siyasi hareket değildir" dedi.

Akdoğan, yazısını şöyle sürdürdü:

"Nitekim saldırı dalgasının tersine çevrilmesi sonrasında "ya tutarsa ittifakı'nın çözülmeye başladığı görülüyor. Birçok ülke ve çevre önce "bu işin arkasında biz yokuz' savunması yaptı, ardından da "paralel yapıyı tasvip etmeyiz ve bunlarla iş tutmayız' vurgusuna başladı.

Kamuoyu algısını yansıtan anketler vatandaşın da hükümetin söylemini desteklediğini gösteriyor.

-"CEMAATLER HÜKÜMETTEN YANA"-

AK Parti iktidarı dönemindeki genel demokratikleşme her toplum kesiminin rahat nefes almasını ve kendi alanında ciddi gelişmeler yaşamasını sağladı. Geçmişten bu yana büyük mağduriyetler yaşayan sivil toplum kuruluşları nereden nereye gelindiğini çok iyi takdir ediyorlar.

Hafta sonu Başbakan Erdoğan'ın sivil toplum kuruluşlarıyla yaptığı toplantıda da bu takdirin somut yansıması görüldü. Milli İrade Platformu Sivil Toplum Kuruluşları Yemeği'nde muhafazakar camiadaki neredeyse tüm kesimlerin, sivil örgütlerin, cemaatlerin, tarikatlerin temsilcileri düşüncelerini açıkça ortaya koydular. O kadar güçlü, kararlı, cesur ve samimi bir ortak söylem ve tavır takındılar ki, yaşanan sıkıntılara karşı ümitli olmak için çok sebep olduğunu gördük.

Türkiye'nin geleceği için "Erdoğan'a el verin' çağrısı yapan farklı kesimler yanında "Erdoğan'a gönül veren'lerin nasıl sağlam bir irade ve güçlü bir ittifak oluşturduğuna şahit olduk."

Akdoğan, "Özetle "samimi Müslüman bireylerin hizmetleri başımızın üzerindedir ve gönül insanları manevi hizmetlerinde sonuna kadar desteklenmelidir ancak siyasi iktidara ve milli iradeye tasallut eden hastalıklı yapılara kesinlikle müsamaha gösterilmemelidir' anlayışının giderek yayılıyor" ifadelerini kullanırken, cemaatlerin "tahammülsüz yapıların" her şeyi tekeline almasından, herkesi ötekileştirmesinden ve farklı cemaatlerdeki bireylere mağduriyetler yaşatılmasından son derece rahatsız olduğunu kaydetti.

-"AYNI GEMİDEYİZ"-

Akdoğan, yazısını şöyle tamamladı:

"Bediüzzaman hazretlerinin şu sözü genel hissiyatı çok iyi yansıtıyor: "Zihniyet-i inhisar, hubb-u nefisten geliyor, sonra maraz oluyor, niza ondan çıkıyor...'

(Tekelcilik anlayışı kendini sevmekten geliyor, sonra hastalık oluyor, ayrılık ve çekişme ondan çıkıyor)

"İslâmiyet, selm ve Müsalemettir; Dâhilde niza ve husumet İstemez Ey âlem-i İslâmî! Hayatın ittihadda.'

Usul ve yöntem konusu da cemaatlerin ve sivil toplumun öne çıkardığı bir hassasiyet... "Harp hiledir, amaca ulaşmak için her yol mübahtır, takıyye kaçınılmazdır' türü yaklaşımların nasıl haksızlıklar ve sapmalar ürettiği görülüyor. Üstad'ın şu sözleri akıllara kazınmış durumda: "Gayr-i meşru tarik ile bir maksada giden zat, gâliben maksudunun zıddıyla görür mücazat'

(Meşru olmayan bir yolla amacına ulaşmaya çalışanlar, çoğunlukla maksadının tersiyle cezalandırılırlar)

Türkiye'ye zarar verecek bir hareket tarzının hiç kimseye fayda getirmeyeceği düşüncesi aynı gemide olduğumuz gerçeğini ortaya koyuyor.

-"SİYASETE SALDIRIYA ORTAK TEPKİ"-

Seçim yaklaştıkça seçim meydanlarını terörize etmek isteyen karanlık odaklar da işbaşı yapıyor. AK Parti'nin Van adayı Osman Nuri Gülaçar önce provokatör bir kalabalığın taşlı saldırısına uğradı, ardından Gülaçar'ın evine iki ses bombası atıldı. Terör örgütü ve yandaşları seçim sürecinde "korkutma ve yıldırma' stratejisiyle hareket ediyorlar. Vatandaşın hür iradesinden korkan bu yapı, siyasetçilerin halkla buluşmasını engellemek için her türlü baskı ve tehdide başvuruyorlar.

Esenyurt'taki MHP seçim bürosu önünde yaşanan olay da son derece üzüntü vericidir. Cengiz Akyıldız'ın yaşamını yitirdiği, bazı MHP'lilerin yaralandığı olayı lanetliyoruz. Akyıldız'a Allah'tan rahmet dilerken, ailesine ve MHP camiasına başsağlığı diliyoruz.

Siyasetçiye yapılan saldırı demokrasiye ve milli iradeye yapılmış saldırıdır. Hangi partiye olursa olsun bu tür saldırılar karşısında siyaset kurumu da bir bütün olarak tepki göstermek ve dayanışma içine girmek durumundadır."