"Yüzyılın Anlaşması İsrail'in güvenliğine öncelik veriyor"

ABD'nin eski Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Nikki Haley, Washington yönetiminin İsrail- Filistin meselesinin çözümü konusunda hazırladığı ve "Yüzyılın Anlaşması" olarak nitelenen planda İsrail'in güvenliğine öncelik verildiğini söyledi.

Israel Hayom gazetesinse verdiği röportajda Haley, Yüzyılın Anlaşması'nı okuduğunu, planın hem Filistin'in hem de İsrail'in istek ve hassasiyetlerini dikkate aldığını iddia etti.

Haley, "çok iyi ve dikkatlice" hazırlandığını ileri sürdüğü planın hayata geçmesi konusunda ümitvar olduğunu belirterek, "Elbette kolay olmayacak. Her iki tarafta bu planı sevmeyebilir hatta nefret edebilir fakat her iki taraf da barışı istemeli. Eğer ki barış isterlerse planın detaylarına ABD değil İsrail ve Filistin karar verecek. Bu nedenle söz konusu plana bir şans verilmesi gerektiğini düşünüyorum." dedi.

Planın ABD Başkanı Donald Trump'ın kıdemli danışmanı ve damadı Jared Kushner ile ABD'nin Uluslararası Müzakereler Özel Temsilcisi Jason Greenblatt tarafından hazırlandığını anımsatan Haley, "İsrail'in Yüzyılın Anlaşması planı konusunda endişelenmesine gerek yok. Çünkü Kushner ve Greenblatt bu plana odaklandı. Ana hedeflerden birisi İsrail'in güvenlik çıkarlarına zarar vermemek. Onlar (Kushner-Greenblatt) İsrail'in güvenliğini korumanın önemini anlıyor." diye konuştu.

Nikki Haley, Ocak 2017'den Aralık 2018 sonuna kadar ABD'nin BM Daimi Temsilcisi görevini yürütmüş ve İsrail yanlısı açıklamalarıyla gündeme gelmişti.

-Yüzyılın Anlaşması

ABD Başkanı Trump'ın İsrail-Filistin meselesine çözüm bulmak amacıyla hazırladığı belirtilen "Yüzyılın Anlaşması" planının detayları netleşmese de uluslararası basında planın detaylarına ilişkin bazı bilgiler yer alıyor.

Söz konusu haberlere göre, Kudüs'ün tamamının İsrail'e bırakılması ve Batı Şeria'daki yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerinin büyük bölümünün varlığını sürdürmesi gibi Filistinlilerin aleyhine maddeler içeriyor.

Planda İsrail'in topraklarından sürdüğü 6 milyona yakın Filistinli mültecinin geri dönüş hakkına ise değinilmediği dile getiriliyor.