Adnan Oktar organize suç örgütü davasına devam edildi

Adnan Oktar organize suç örgütüne yönelik, aralarında örgüt elebaşı Adnan Oktar'ın da bulunduğu 76'sı tutuklu 238 sanığın yargılandığı davanın bugünkü duruşması, Oktar'ın ek iddianamedeki iddialara karşı savunmasının alınmasıyla sürdü.

İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi karşısındaki salonda yapılan duruşmaya, aralarında Oktar'ın da bulunduğu bazı tutuklu sanıklarla bir kısım tutuksuz sanık ve taraf avukatları katıldı.

Duruşma, sanık Adnan Oktar'ın, önceki celselerde birleştirilen ek iddianame ile kapalı oturumlarda dinlenilen mağdur, müşteki ve tanıkların beyanlarına karşı savunmasının alınmasına devam edildi.

Savunmasında örgüt üyeleri tarafından kendisine örgüt içi fişleme içeren notların verildiği ve her konunun kendisine sorulduğu iddialarının gerçek olmadığını savunan Oktar, kendisine iftira atıldığını söyledi.

Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Mehmet Galip Perk, mağdurlar ve müştekilerin notlar hakkında beyanlarda bulunduklarını, hatta bu notların okunduktan sonra yakıldığını iddia ettiklerini söylemesi üzerine Oktar, "Yakıldıysa küllerini saklasınlar. Yalan söylüyorlar." ifadelerini kullandı.

Örgüt evlerinde ele geçen yüklü meblağlarda paraların neden nakit olarak evde tutulduğu sorulan Oktar, "Arkadaşlarım çok zengin insanlar, nakit birikim yapmış olmak isteyebilirler. İnsan parayı ya kasaya ya torbaya koyar ya da küpe koyar. Milyar da olsa sahibi vardır, ona aittir. Evin başka noktalarındaki paraları polis toplayıp bir torbaya koyarsa o kadar para olur tabii." diye konuştu.

Oktar'a gizlice kaçma sebebi soruldu

Duruşmada sanık Oktar'a, operasyondan kısa süre önce kendisi ile bazı sanıkların ikamet ettikleri villanın arkasındaki yoldan gizlice kaçmasının sebebi soruldu.

Bunun üzerine önce kendisine yönelik bir suikast düzenleme ihtimali nedeniyle kaçtığını söyleyen Oktar, sonrasında ise operasyon yapan emniyet güçlerinin kendisini gözaltına alırken şov yapmalarına engel olmak için kaçtığını savundu.

"İyi ki öyle yapmışım." diyen Oktar, savunmasında şunları kaydetti:

"O gün oraya sadece polisler gelmedi, başkaları da vardı. Kim olduğunu bilmiyorum. Hayırlı da oldu, şov yapmak istiyordu emniyet, ben buna engel oldum. Didem hocamın (Ulviye Didem Ürer) evine gittik, Didem hocam eşyalarını aldı, ben de abdest aldım, çıktık. Sonra yakalandık. Zamanı gelince bu konunun üzerine gideceğiz, karanlık bir operasyondu. Mert (operasyon sırasında polise ateş açan sanık Mert Sucu) feci şekilde dövüldü, rapor verilmedi. Tam bir kumpas bu operasyon."

Sanık Oktar, dosyadaki ses kayıtları, konuşma dökümleri, not kağıtları, fotoğraflar, sosyal medya paylaşımları ve makbuzları içeren dijital verilerle raporları kabul etmediğini belirterek, bunlarla ilgili sorulara yanıt veremeyeceğini söyledi.

Mahkeme heyeti, Oktar'ın savunmasına yarın devam edilmek üzere duruşmayı yarına erteledi.