Beyoğlu'nda ekmek geleneksel yöntemle satılıyor

İstanbul'un tarihi ilçelerinden Beyoğlu'nda fırıncılar sokağa çıkma yasağıyla birlikte ekmek dağıtımını geleneksel yöntemlerle yapmaya başladı.

Şehrin iş, eğlence ve kültür merkezlerinden Beyoğlu, koronavirüs pandemisi tedbirleri kapsamında hafta sonu sokağa çıkma yasağının uygulanmasıyla boş kaldı. Her gün 45 mahallesinde 225 bin yerleşik nüfusun yanı sıra gece-gündüz milyonlarca insana ev sahipliği yapan ilçede sessizliğin hakim olduğu sokaklarda ellerinde sepetlerle dolaşan fırıncılar geleneksel yöntemlerle satış yapıyor.

İlçe sınırlarında yer alan, çok kültürlülüğü ve içinde bulundurduğu tarihi yapılarıyla birçok filme ve belgesele ev sahipliği yapan Tarlabaşı ve Dolapdere sokaklarında "ekmekçi" diye bağırarak kapı kapı dolaşan fırıncılar, vatandaşlara ekmeklerini teslim ederken, birçok vatandaş siparişlerini balkon ya da pencereden sarkıttıkları sepetler aracılığıyla aldı.

Tarihi yapıların, cumbalı evlerin ve sokaklara kuruması için asılan çamaşırların arasında vatandaşa hizmet götüren fırıncılar, günde üç vakit servis yapıyor.

İlçede aile fırını işleten Ercan Arslan, AA muhabirine, salgın öncesine göre ekmek satışlarının yüzde 80 azaldığını söyledi.

Sokağa çıkma yasağının satışları etkilemediğini dile getiren Arslan, "Burası eğlence sektörü yoğun olduğu ve otellerle dolu olduğu için turist ağırlıklıydı. Turistler de gidince maalesef işlerimiz düştü. Sadece dışarıya, mahalle aralarında servis yaptığımız birkaç yer var. Onun haricinde bizim işlerimiz tamamen durmuş durumda ama mahalle aralarındaki fırınların işleri şu an gayet iyi." dedi.

Aile yoğunluğunun fazla olduğu ilçelerde ekmek satışının Beyoğlu'na göre fazla olduğunu anlatan Arslan, "Evlerde, mahalle aralarında bir sorun yok. Bu civarda sorun var. Bu civarda kimse yok. 3-5 çalışan, görevli olan, ikamet eden birkaç kişi var. Onun haricinde Üsküdar'da, Ümraniye'de olsun hayat devam ediyor, orada ekmek sarfiyatı fazla. Bizim bu civarda aile olmadığından, turist-otel ağırlıklı olduğundan dolayı işimiz çok az. Günde üç servis yapıyoruz; sabah, öğle ve akşam. İki kişi gönderiyoruz, biri ekmeği veriyor, diğeri parayı topluyor." diye konuştu.

"Ben Beyoğlu'nu ilk defa böyle görüyorum"

Beyoğlu'nda 35 yıldır hamallık yaparak geçimini sağlayan Sinan Dinçer de Beyoğlu'nun hareketli hali ile şu anki durumunun çok farklı olduğunu belirtti.

Birkaç gün önce İstiklal Caddesi'nin boş kalmasının ardından polislerle maç yaptıklarını anlatan Dinçer, "Bundan birkaç gün önce Güven Timleri ile maç yaptık. İstiklal boş, biz arıza çıkartacağız ki onlar görev yapacak. Onlar bize baktı, biz de onara. Emanetlerini çıkartıp emniyete verdiler, maç yaptık. 6-2'de yendik onları, baklavalarını yedik." dedi.

"Ben ilk defa Beyoğlu'nu ilk defa böyle görüyorum." diyen Dinçer, bu dönemde hamallık yapamadığını, iş yeri temizleyerek geçimini sağladığını kaydetti.

Dinçer, "Fırsattan istifade dükkanlar kapalı, adam, 'kepenkler kapalı, temizlik var' diyor. Giriyoruz dükkanın temizliğini yapıyoruz, dezenfektesine yardım ediyoruz. 20 lira ondan, 10 ondan, 3 ondan, damlaya damlaya göl oluyor." diye konuştu.

Bu arada, ilçede bazı vatandaşların sokak hayvanlarını ve güvercinleri beslemek için dışarı çıktığı görüldü.